Liman Hizmetleri Rekabete Açılmalıdır
Rekabet Hukuku ile henüz çok yeni tanışan ülkemizde, liman hizmetlerinin ekonomik açıdan giderek önem kazanması, bu hizmetlerin özelleştirilerek rekabete açılması ve rekabet kurallarının bu sektöre de uygulanması hususunda önemli tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Özellikle son günlerde, Türkiye`nin ithalat/ihracat işlemlerinin önemli bir kısmının gerçekleştiği en önemli deniz ulaşım bölgesi olan İzmit Körfezinde kılavuzluk ve römorkaj hizmetlerinde fiili tekel ile ilgili olarak Rekabet Kurumu`na yapılan şikayet sebebi ile bu tartışmalar yoğun olarak gündeme gelmektedir.
28.01.1998 tarih ve 23244 sayılı Resmi Gazete`de yayınlanarak yürürlüğe giren Kılavuzluk ve Römorkaj Hizmetleri Teşkilatları Hakkında Yönetmelik ile her bir kılavuzluk/römorkaj teşkilatı bölgesinde ancak tek bir römorkaj ve kılavuzluk teşebbüsünün yetkilendirilebileceği belirtilmiştir. Bu düzenleme, rekabet kurallarını tümüyle gözardı ederek ülkemiz liman hizmetleri sektörünün dünya ile rekabet edebilecek derecede ilerleyebilmesini önemli ölçüde engellemektedir.
Oysa, Rekabet Kanunumuzun temelini teşkil eden Avrupa Birliği Rekabet Hukuku bünyesinde liman hizmetlerinin giderek artan ekonomik önemi karşısında rekabet kurallarının liman sektörüne de uygulanması hususunda oturmuş ve köklü bir uygulama mevcuttur.
Liman hizmetlerinin rekabete açılması politikası çerçevesinde Avrupa Birliği Komisyonu, Liman ve Deniz Altyapılarına İlişkin Yeşil Kitap çıkararak bir yandan hukuki çerçevenin oluşumuna katkıda bulunurken, diğer yandan mevcut kanuni düzenlemelerin uygulanmasının gözetimini yapmaktadır. Söz konusu Yeşil Kitap`ta liman hizmetleri, denize ilişkin zorunlu teknik hizmetlerin en tipik örneği olan kılavuzluk hizmetleri ve zorunlu veya ihtiyari temele dayanan römorkaj, bağlama hizmetleri olarak ikiye ayrılarak incelenmektedir: Yeşil Kitap`ta, liman hizmetleri deniz taşımacılığını tamamlayan hizmetler olarak kabul edilmekte ve rekabet kurallarının doğrudan uygulanmasını gerektiren bir alan olarak görülmektedir. Buradan yola çıkarak, Avrupa Birliği bünyesindeki liman hizmetleri piyasasının özelleştirilerek rekabete açılması hızlandırılmıştır.
Taşıma altyapısı sektörlerine tüm ekonomik sektörlere uygulanan rekabet kurallarını hiçbir ayrım yapmadan uygulayan Komisyon, taşıma altyapılarına girişlerin, haksız olarak reddedilmesini hakim durumu kötüye kullanma olarak değerlendirerek, taşıma altyapılarına girişin engellenmemesini sağlayan kararlar vermiştir. Özellikle deniz taşımacılığı sektöründe hakim durumun kötüye kullanılması ile ilgili en önemli Adalet Divanı ve Komisyon kararları, diğer üye Devletlerin aksine limanlarını özelleştirmekte ve rekabete açmakta zorlanan ve bu itibarla Türkiye`deki limanların işleyişine benzeyen İtalya`nın Cenova Limanı`na ilişkin davalarda şekillenmiştir. Bu davalarda, bütün işletmeciler için limana giriş şartlarının ayrımcılıktan uzak bir şekilde belirlenmesinin gerektiği açıkça vurgulanmaktadır. Adalet Divanı`nın Cenova Limanı ile ilgili bir kararında, liman işlemlerinin organizasyonunda ve liman işlerinin icrasında kanuni tekelden yararlanan şirketlerin, maliyetlere oranlı ve şeffaf olarak fiyat belirlememeleri ve farklı denizcilik şirketlerine karşı eşit edimlere farklı şartlar uygulamak suretiyle ayrımcılık yapmaları hakim durumun kötüye kullanılması olarak değerlendirmiştir. Adalet Divanı, Cenova Limanı ile ilgili diğer bir kararında ise, kanuni bir düzenlemeye dayanarak zorunlu kılavuzluk hizmetlerini sağlayan ve tüzel kişiliği haiz bir kamu teşebbüsü olan Kılavuzlar Birliğine tanıdığı imtiyazlar sonucu, üye Devletin ilgili teşebbüsün hakim durumunu kötüye kullanmasına neden olduğuna karar vermiştir.
Komisyon ise 1997 tarihinde verdiği bir kararda, Cenova Limanında Kılavuzlar Birliği durumunda olan şirketin, kılavuzluk hizmetleri tarifesindeki milli denizcilik şirketlerine uygulanan % 65`lik indirim sistemi sebebiyle eşit edimlere, farklı şartlar uygulamasını rekabeti engelleyici bir dezavantaj olarak değerlendirilmişve bu sebeple hakim durumun kötüye kullanıldığına ve bu ayrımcı sistemin kaldırılmasına karar verilmiştir. Fakat Türk Rekabet Kurumu, kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri ile ilgili söz konusu şikayet başvurusuna henüz bir cevap vermemiştir. Öte yandan, bu hizmetlerin rekabete açılmasını engelleyen yönetmeliğin, çağın gereklerine uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda, son aylar içerisinde Kılavuzluk ve Römorkaj Hizmetleri
Teşkilatları Hakkında Yönetmelik Taslağı oluşturulmuştur. Ancak Taslak metinde, aynı kılavuzluk/römorkaj teşkilatı bölgesinde, bölgenin özellikleri dikkate alınarak birden fazla kuruluşun faaliyet göstereceği açıkça belirtilmemiştir. Yönetmelik Taslağı, kılavuzluk ve römorkaj işlerini birbirlerinden ayıracak ve bu işlerden herbirinin birden fazla teşebbüs tarafından verilebileceğini açıkça ifade edecek şekilde değiştirilmelidir. Ayrıca, yönetmeliğin son halini alması aşamasında, Rekabet Kurumu`nun da görüşlerinin alınması ve kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri gibi liman hizmetlerinin Avrupa Birliğindeki uygulamalara paralel olarak rekabete açılması gerekmektedir. (FİNANSAL FORUM)