Kabataş-Mecidiyeköy 9 dakikaya inecek
Kabataş-Mecidiyeköy hattı, Mahmutbey-Mecidiyeköy Metrosu’nu diğer metro hatlarına ve deniz yoluna bağlayacak
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, metro hatlarının birbiriyle entegrasyonunu sağlayacak 7 kilometrelik Kabataş-Mecidiyeköy Metro Hattı’nın temelini attı. Kabataş-Mecidiyeköy hattı, Mahmutbey-Mecidiyeköy Metrosu’nu diğer metro hatlarına ve deniz yoluna bağlayacak.
Kadir Topbaş temel atma töreninde şunları söyledi: “Mecidiyeköy-Kabataş arası 9 dakikaya inecek. Mahmutbey’e uzanan hat 2017’de, bu hat ise 2018 yılının ortalarında hizmete alınacak. Böylece İstanbul’un en yoğun hareketliliğin yaşandığı bölgede 18 istasyonlu 24,5 kilometrelik dev bir metro hattının olacak.”
PİYASALARDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
“Darphane, Beşiktaş, Kabataş istasyonlarından oluşacak hat 455 milyon dolara mâl olacak ve saatte tek yönde 70 bin yolcu taşıyacak. Bu metro da diğerleri gibi makinist olmadan çalışacak kadar teknolojik. Bunu belediye olarak biz yapıyoruz. Devlete de borcumuz yok. Belediye başkanı olarak Hazine garantisi olmadan, başkan imzası olarak benim imzamla istediğimiz krediyi bulabiliriz. Yani Kadir Abi’nizin imzası yetiyor. Birileri gitse, noteri de götürsünler kredi alamazlar. 4 milyar liraya yakın Avrupa Yatırım Bankası’ndan bu şekilde kredi aldık. Borçlarımızı bütçemizin yüzde 2.5’u ile ödüyoruz. Sıkıntımız yok, kaynaklarımız yeterli.
hurriyet.com.tr'den Fatma Aksu'nun haberine göre; Topbaş mega proje açıklayan Kılıçdaroğlu’na da şu sözlerle göndermede bulundu: “Sayın Kılıçdaroğlu’na tavsiyem, dünyanın ikinci büyük bilgi şehri, Fransa’daki Sophia Antipolis’i bizzat incelesin. Metropeller yapacağım diyor. Dünya öyle değil. Büyük bir laf edecekseniz, insanların hayal dahi edemeyeceği laflar söyleyeceksiniz. O zaman adama derler ki, sizin yönettiğiniz şehirlerde neler yaptınız? Merdiven basamakları eller cepte çıkılmaz. Dünyayı göreceksiniz. Hayatında bir kere Amerika’ya gittim diye övünüp dünyayı etkileyecek metropol kuracağım diyeceksiniz, herkes de buna inanacak, ya bırakın. Bu susuz derede balık tutmaya benzer.”