İki önemli soru!
Boğaların gelişmekte olan ülkelerden kaçıp kaçmadığı sorgulanırken, kurlar tarafında zor bir dönem yaşandığı gözler önüne seriliyor
<ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf6920601c04688fbdff58.jpg">Boğaların gelişmekte olan ülkelerden kaçıp kaçmadığı sorgulanırken, kurlar tarafında zor bir dönem yaşandığı gözler önüne seriliyor.
ımg>Gelişmekte olan ülkelerin bir süredir eski performansı sergilenmediği her kesim tarafında kabul ediliyor. Krizin ilk dönemlerinde göz kamaştıran büyüme performansları ile dünya ekonomisini yukarı çeken ekonomileri özellikle 2013’te farklı bir faza geçti.
Gelişmekte olan ekonomilerin performansında yaşanan değişimde iki önemli kırılma noktası olduğuna dikkat çekiliyor.
Bunlardan ilki Çin’de ekonominin soğutulması için geçtiğimiz yıl atılan adımlar sonrasında acaba çok mu oldu sorusu. Özellikle ülke ekonomisinin performansını yansıtan PMI ve büyüme dataları bu korkuları tetikleyen önemli noktalar haline geldi. Çin dışında gelişmekte olan ülkelerin ipini çeken diğer gelişme ise ABD devlet tahvillerinde son dönemde yaşanan yükseliş. ABD 10 yıllıkları ve dolar tarafında gözlenen yukarı yönlü hareket ile piyasalardaki dalga boyunun arttığı görülüyor.
DÜNYA BORSALARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Tabi bütün bu gelişmelerin beklide en yakından takip edilen kısmı FED. ABD Merkez Bankasının varlık alım programını ne zaman sınırlandırmaya başlayacağı sorusu her gün yerel FED Başkanlarında gelen açıklamalar ile yeni heyecan noktası haline geliyor.
Mayıs ayında dünya piyasalarında önemli etki bırakan FED’in ne yapacağı sorusu tahvil piyasasında da yılın en yüksek seviyelerinin görülmesine neden oldu.
Bu belirsizlik ve piyasalara atılan şüphe tohumu kendisini, en belirgin olarak gelişmekte olan ülke kurlarında hareketle ile gösterdi.
Ekonomisi ile son dönemde göz önünde olan Güney Afrika Rand’ı dolar karşısında yüzde 12 değer kaybı yaşadı. Avustralya doları yüzde 7.1 düşerken, Brezilya reali yüzde 6.6 değer kaybetti. Meksika Peso’su yüzde 5.2 geri çekilirken içeride dönüğümüzde TL’nin diğer kurlara göre daha sağlam durduğu görülüyor. TL Dolar karışsında yüzde 4.6 değer kaybederken Polonya Zlotisi ise yüzde 3.9 düştü.
Gelişmekte olan ülke kurları genelinde bakıldığında Mayıs ayında dolar karşısında yüzde 2 değer kaybı yaşandığı görülüyor.
Tahvil piyasalarında yaşanan hareketliliğin de dikkat çektiği dönemde gelişmekte olan ülke tahvillerinde sert hareketler görüldü.
Societe Generale Gelişmekte olan piyasalar stratejisti Benoit Anne gelinen seviyelerin sözü geçen ülkelerde boğa piyasasının sonunun geldiği anlamına geldiğini savundu. Anne, yılın geri kalanında önemli bir yukarı yönlü hareket beklemediğini açıkladı.
BofAMerrill Lynch son dönem raporlarında EM ülkelerinin 2013-14 büyüme beklentilerini kez aşağı çekti. 2013 için beklenti yüzde 5.2’den yüzde 4.9’a çekilirken 2014 için beklenti yüzde 5.6’dan yüzde 5.5’e geldi.
Deutsche Bank raporlarında EM kurlarında risklerin arttığına dikkat çekilirken, düzeltme kanalına gelindiğine vurgu yapıldı. Raporda öne çıkartılan bir başka nokta ise EM’lerde borçluluğa dikkat edilmesi gerektiği ve kırılganlığın arttığı oldu.