Hızlı Sürücü Yaya Kalacak
TBMM Trafik Güvenliği Araştırma Komisyonu, çalışmalarında sona yaklaştı. Komisyon çalışmaları sırasında belirginleşen çözüm önerileri arasında, “hızlı ve alkollü araç kullanırken yakalananların ehliyetlerinin iptal edilmesi, araçlarına el konulması ve ölümlü kazalarda sorumluların cinayetten yargılanması da yer aldı.
Rapor yazımını sürdüren komisyonda, kural ihlal eden sürücülerin belirli sürelerle araçlarına el koyma uygulamasının, başta ticari araç sahipleri olmak üzere, sürücüler üzerinde etkin olabileceği görüşü de etkili oldu.
TRAFİK SUÇU CİNAYETE GİRECEK;
Komisyonun raporunda hükümete ve Meclis’e trafik sorununun çözümü için yapılması gereken yasal düzenlemelerle uygulamaya ilişkin öneriler yer alacak. Komisyon çalışmaları sırasında benimsenen çözüm önerileri şöyle: Aşırı hız yapmayı alışkanlık haline getirenler ile alkollü araç kullananların araçlarına el konulsun. Alkollü araç kullananlar ve aşırı hız yapanların ehliyetleri iptal edilsin.
Sürücü belgesi psikoteknik muayeneden geçenlere verilsin. Ölüme neden olan sürücüler, “taksirli suç kapsamından çıkarılmasıyla cinayetten yargılansın.
Ölüm ya da yaralanmalı kazalara neden olanlara “sosyal ceza uygulaması getirilsin. Yaralıların bakımı, ölenlerin yakınlarının ihtiyaçlarının karşılanması, çocuklarının okutulması gibi ceza - yaptırım uygulamasına geçilsin.
ANINDA CEZA TAHSİLİ;
Para cezalarının tahsil edilebilmesi için, otomobil kullananlara, sürücü belgesiyle birlikte kredi kartı benzeri bir kart verilerek kural ihlali yapanlardan anında tahsil yoluna gidilsin. Trafik polisinin rüşvet almasının önüne geçmek için denetimde insan unsuru devreden çıkarılsın, teknolojiye ağırlık verilsin.
MERKEZİ SINAVLA EHLİYET;
Sürücü belgesi merkezi sınavla verilsin. Basit trafik kurallarının ihlali nedeniyle meydana gelen kazaların önlenmesi için kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla yaygın iletişim araçlarından yararlanılsın. Araçların teknik muayenesinin yapılması sağlansın. Kör noktalarda kazaya neden olan etmenler ortadan kaldırılsın, ek önlemler alınsın. Otoyol yerine duble yola, taşımacılıkta karayolu yerine demiryolu, deniz ve havayoluna ağırlık verilsin. Aşırı yük ve aşırı hız nedeniyle kazalara neden olan kamyonlar daha sıkı denetlensin.
EHLİYET İADESİNE MUAYENE KOŞULU;
Trafik suçlarına yeni cezalara ilişkin halen TBMM`de bekleyen iki yasa teklifinin, Trafik Güvenliği Araştırma Komisyonu`nun raporundaki bazı önerilerle birlikte yasalaşması bekleniyor.İçişleri Bakanı Sadettin Tantan`dan destek sözü alan Ahmet Tan tarafından gündeme getirilen yasa teklifleriyle Trafik Yasası`nda öngörülen değişiklikler şöyle:
** Sürücü belgesi olmadan trafiğe çıkanlara ilk tespitte 3 aydan 6 aya kadar, tekrarı halinde 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası.
** Alkollü araç kullananların sürücü belgeleri, ilk defasında 1 yıl, ikinci defasında iki yıl alınır, 250 milyon lira ceza.
** İkinci defa alkollü araç kullananlara ayrıca 3 aydan 6 aya kadar hapis cezası uygulanır. Aracına üç ay süreyle el konulur. Aracın muhafaza masrafları alınır.
Uyuşturucu ve keyif verici madde alarak araç kullananlar 500 milyon lira para, 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılır ve sürücü belgeleri süresiz olarak geri alınır.
Hız sınırını aşanlara 250 milyon lira para cezası verilir. Bu kuralın son bir yıl içinde üç kez ihlali halinde sürücü belgesi 2 yıl süreyle geri alınır, üç ay hapis cezası verilir. Sürücü belgesinin geri verilmesi için muayeneden geçme koşulu aranır.
** Hapis cezaları paraya çevrilemez, tecil edilemez.
TAN; ZEVK İÇİN ADAM ÖLDÜRÜYORLAR;
TBMM Trafik Güvenliği Araştırma Komisyonu Başkanı DSP İstanbul Milletvekili Ahmet Tan, Türk Ceza Yasası ve Karayolları Yasası’nın değiştirilerek trafik suçlarında cezaların artırılmasına ilişkin iki yasa teklifinde de, aşırı hızlı ve alkollü araç kullananların araçlarına üç ay süreyle el konulmasını öngördüklerini belirtti.
Geçen yasama yılında trafik sorunundan söz ederken TBMM kürsüsünde gözyaşlarını tutamayan Tan, “Araç hapsi, aynı zamanda bir sosyal ceza olacak. Türk milletinin yapısına da uygun. Mahalleye arabasız dönecek, kapısının önüne arabayı çekemeyecek. Sürücü belgesini alırsınız, ceza verirsiniz, ama Mercedes’ini kaptırmış olarak mahalleye dönmesinin vereceği utanç daha etkili olabilir dedi.
Yollarda yaşanan teröre karşı, “terörle mücadelede olduğu gibi sert önlemler gerektiğini vurgulayan Tan, şunları söyledi:
“Biz bununla aynı zamanda sürücüyü de koruyoruz. Akşam evine sağ salim dönmesini sağlamak istiyoruz. Aşırı hız ve alkollü araç kullanmak tamamen zevk için yapılan bir şey. Altında 2000 model arabayla gaza basınca zevk alıyor, ama insanlar canından oluyor. Zevk için adam öldürüyorlar.“ Biz değişiklikle, olası bir suç aletini de trafikten uzaklaştırmış olacağız diyen Tan, kaçakçılık yaparken yakalananlarla, ağaç kesenlerin araçlarına el konulabildiğini belirterek, “Ağaca verilen önem insana verilmiyor. Biz ağaca gösterilen saygının insana da gösterilmesini sağlamaya çalışıyoruz görüşünü dile getirdi.
SATILSA DA CEZASINI ÇEKECEK;
El konulan aracın trafikten uzak kaldığı süre içinde bir başkasına satılabileceğini belirten Ahmet Tan, ancak araç hapsinin böylece sona ermeyeceğini bildirdi. Tan, trafikten uzaklaştırılmışken satılacak aracın yeni sahibine, ancak cezanın bitmesinden sonra verilebileceğini söyledi.
BAROLAR; EL KOYMA DEĞİL, TRAFİKTEN MEN;
Baro başkanları, trafik suçlarına uygulanacak cezaların artırılmasını öngören tekliflerdeki “araba hapsiönin “trafikten belirli bir süre men etme biçiminde düzenlenmesi gerektiğini söylediler. Ankara Barosu Başkanı Hakkı Suha Okay, “Kaçakçılık Kanunuönda kaçakçılıkta kullanılan araçların müsaderesinin öngörülmesi gibi trafik suçlarında da araçlara el konulabileceğini, ancak esas olanın, suçların kişiselliği gereği sürücüye ceza verilmesi olduğunu söyledi.
Okay, öneri metnindeki “el konulur ifadesi benimsenirse araç sahibinin araç üzerinde hiçbir tasarruf yapamayacağını belirterek, düzenlemenin “trafikten men edilme olarak metne işlenmesinin daha yerinde olacağını vurguladı. İstanbul Barosu Başkanı Yücel İldeniz de, el koyma mantığının bulunmadığını, ancak kamuoyunda “parka çekme olarak bilinen yöntemin öngörülmesinin daha doğru olacağını kaydetti. (MİLLİYET)