Haziran ayında enflasyon ne olacak?
Merkez Bankası’nın haziran ayı Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin yayımladı
Merkez Bankası’nın haziran ayı Para Politikası Kurulu <ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf85f8601c04688fbeab6c.jpg">toplantısına ilişkin yayımladığı özetlerde, mayısta sıçrama gösteren işlenmemiş gıda fiyatlarının haziran ayında belirgin bir düşüş göstereceği belirtildi.
Bu düzeltmeyle yıllık enflasyon, Enflasyon Raporu’nda öngörülen seviyelere dönecek” denilen açıklamada şunlar ifade edildi:
1995 YILINDAN BU YANA ENFLASYON DATALARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
“Özel tüketim ve yatırım talebi ılımlı bir seyir izlemekte. Özel kesim talebindeki güçlü artış ikinci çeyrekte hız kesti. Nisan-mayıs dönemine ilişkin satış verileri de özel kesim talebindeki yavaşlamayı teyid etmektedir.
‘Belirsizlikler yüksek’
BDDK’nın aldığı tüketici kredilerine yönelik önlemler hızlı kredi büyümesinin kontrol altına alınmasına destek vererek iç ve dış talebin dengelenmesine katkıda bulunacaktır. Anılan önlemler, aynı zamanda zorunlu karşılık oranlarında ilâve artışlara duyulabilecek ihtiyacı da azaltmaktadır. Bu çerçevede Kurul, geçtiğimiz yılın kasım ayından bu yana uygulanan politikalar sayesinde yılın son çeyreğinden itibaren cari dengede iyileşmenin gözlenmeye başlayacağını teyid etmiştir.”
Toplam talep koşullarının aşırı ısınmaya işaret etmediği yönündeki değerlendirmesini yineleyen Kurul, “Son dönemde iç talep ılımlı bir görünüm izlerken zayıf dış talebin etkisiyle imalat sanayinde kapasite kullanım oranları düşük düzeylerini korumaktadır. Sipariş ve satış göstergeleri ile güven endeksleri de ikinci çeyrekte iç talebin büyüme hızının yavaşladığını göstermektedir” denildi.
Küresel konjonktürden kaynaklanan belirsizliklerin yüksek olması nedeniyle, politika bileşiminin içeriği konusundaki esnekliğin önümüzdeki dönemde de korunması gerektiği kaydedilen açıklamada şöyle devam edildi:
“Merkez Bankası, para politikası stratejisini oluştururken maliye politikasına ilişkin gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecektir. Mevcut konjonktürde iç ve dış talep arasındaki ayrışmaya bağlı olarak artan cari açığın getirdiği risklerin sınırlanması bakımından kamu tasarruflarının artırılması, dolayısıyla mali disiplinin sürdürülmesi büyük önem taşımaktadır.”
