Globus, 2000`in Başarılı Şirketlerini Belirledi
DÜNYA Yayın Grubu`nun aylık ekonomi ve finans dergisi Globus, 2000 yılının en başarılı şirketlerini belirledi. Derginin yaptığı araştırmaya göre yılın şirketi olmaya hak kazanan 150 firmanın çoğu kendini yeni koşullara göre yeniden yapılandıran ve kabuk değiştiren şirketlerden oluştu. Globus Dergisi`nin sektör temsilcileri, bankaların kredi bölümlerinin uzmanları ve çeşitli kurumların araştırma birimleriyle işbirliği içerisinde yürüttüğü çalışmaya göre, ekonomideki güçlükleri öngörerek politikalarını yeni duruma göre belirleyen birçok küçük ve orta boy şirket bu yıl öne çıktı.
BAŞARI ÖLÇÜTLERİ;
Globus Dergisi`nin Yılın Şirketleri araştırmasında, kâr-ciro gibi klasik ölçütlerin dışında, firmalar yeni durumlara uyum sağlama yeteneği, yeniden yapılanma biçimleri, yeni pazarlara açılmaları, odaklanma, yönetim konseptlerinde yaptıkları değişiklikler gibi kriterler de dikkate alındı. Araştırmada, oldukça zorlu bir yılı geride bırakmakta olan Türk firmalarının önümüzdeki yıl daha hızlı bir değişim geçirmelerinin beklendiğine dikkat çekildi. Globus`un değerlendirmesinde, ekonomide değişen kurallara adapte olan ve bunun için en uygun yöntemi saptayan firmalardan biri olarak gösterilen Merinos`un Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu da Globus`a yaptığı açıklamada, Türkiye bir kabuk değişiminden geçiyor. Bu değişim 2001`de daha da belirginleşecek. Bundan sonra sektörel bazda başarılı firmalar olmayacak. Her sektörde başarılı da, başarısız da olacak yerinde sayan da olacak dedi.
İZMİRLİ SANAYİCİLER BÖLÜNÜYOR;
Aylık ekonomi ve finans dergisi Globus`un piyasaya çıkan aralık sayısında, Yılın Şirketleri araştırmasının yanı sıra, Ali Ekber Yıldırım`ın İzmirli sanayici ailelerin son dönemde yaşadıkları bölünmeleri ele alan bir incelemesi ve Vestel`i Vestel yapan yönetici olarak adlandırılan şirketin eski CEO`su Metin Çağlar`la yapılan bir söyleşi de yer aldı. Ayrıca, dünyanın en ünlü ekonomistlerinden Jeffrey Sachs bu ay Globus`taki yazısında piyasaları yakından ilgilendiren ABD ekonomisini ve geleceğini analiz etti.
TÜRK ŞİRKETLERİ NASIL KABUK DEĞİŞMİYOR?
Globus Dergisi`nin araştırmasında, Türk şirketlerinin yeni durumlara adapte olabilmek için tuttukları yol ve izledikleri yöntemler şöyle özetleniyor:
- 2000 yılında özellikle orta boyutlu firmalar iş yaparken yeni yöntemlerden yararlanarak yeni pazarlar elde ettiler. Örneğin sektöründe çok da büyük olmayan bir firma internet konusunda ısrarcı davranıyor ve normalde bağlantı kurma şansı çok az olan bir ülkeye mal ihraç etmeyi beceriyor.
- Büyük firmaların girmediği yerler, orta ve küçük boy firmalar açısından daha rahat pazarlar oldu. İyi araştırmalar sonucunda firmalar yurtiçinde bile son derece bakir alanlar bulabildiler. Bu niş alanlar rekabet baskısı olmadan başarı yolunda daha rahat ilerleme yolunda şirketlere imkan verdi.
- Başarılı Türk firmalarının bir özelliği de, çeşitli pazarları çok iyi araştırıp, o ülkenin beğenilerini asla atlamadan hatta doğrudan bu zevklere odaklanarak,
müşteriyi kalbinden yakalayarak üretim yapması. Iraklı bir müşterinin beğendiği bir halı deseni Türkler için hiç de cazip olmayabilir, ama iş Irak`a mal satmaya gelince Türk gözünü terkedip; Iraklı gözüyle, Iraklı beğenisi ile hareket etmek şart. Bu da iyi bir gözlem yeteneği gerektiriyor.
- Her zaman büyüklük= kâr anlamına gelmiyor. Her sektörde boy göstermek de öyle. Özellikle bu yıl büyük firmalar ahtapot gibi çeşitli yerlere bir anda el atmaktansa, belirli bazı sektörlerde yoğunlaşma kararı aldılar. Bu alanda ilk akla gelenler doğal olarak Koç ve Sabancı grupları... Örneğin Koç Grubu daha çok enerji ve yeni ekonomi alanındaki yatırımlara yönelme kararı aldı. Sabancı Grubu da yeniden yapılanmaya gitti. Bu yıl en fazla görülen şirket hareketliliklerinden biri de grupların, aynı sektörde faaliyet gösteren şirketlerini tek bir çatı altında toplama girişimleriydi. Birleşmeler ile birlikte hem şirketlerin mali açıdan kolaylaşmış oluyor hem de genel olarak gruba büyük bir ekonomik avantaj sağlıyor.
- Bazen üretmemek daha kârlıdır: Örneğin Akmen Ayakkabı üretimden çekilip sadece pazarlama ve satışa odaklanarak cirosunu katladı bu yıl. Visions ise doğru bir stratejiyle Avrupa`dan ithal ettiği projeksiyon makinelerini tekrar Avrupa`ya ihraç edebilecek fiyat üstünlüğüne sahip olabiliyor.
- Firmalar, iş yapma şekillerini değiştirdiler. Klasik kalıpların dışına çıkıp rekabette farklılaşmak ve verimliliği sağlamak için sadece uluslararası rakiplerinin neler yaptıklarına bakmayıp, kendi yapılarına özel modeller de geliştirdiler.
- Dışa açıldılar. Yabancı ortaklıkların, işbirliklerinin sayısı arttı. Global pazarı artık kimse gözardı etmiyor. İnternet, fuarlara katılım bu açılımı gerçekleştirmek için en çok kullanılan araçlar oldu.
- Odaklandılar. Birçok şirket hedef alanlar belirleyerek yatırımlarını bu alana odaklandırarak o alanda söz sahibi konumuna gelmek için çaba harcadılar.
- Standardizasyonu sağladılar. Sadece üretimde değil, satış, dağıtım ve pazarlamada da verimlilik yolunda standartlaşma sağlandı.
- Bilgiye önem verilmeye başlandı. Araştırma ve geliştirme faaliyetleri artarken, Türkiye`den bilgi ihraç eden firmalara rastlamak mümkün hale geldi.
- Mevcut kaynaklarını rekabette son noktasına kadar kullanma yoluna gittiler. İki ya da üç vardiye çalışma yoluna giden Ramsey ve Sarar gibi tekstil firmaları bu yolda önemli bir avantaj elde ettiler.
- Kâr marjı yüksek alanlara yöneldiler. Bu yolda markalaşmanın önemini farkedenler önce Türkiye`de güçlü bir marka haline gelip daha sonra dış pazara açılma stratejsini benimsediler. (DÜNYA)