Gap Ve Ilısu Barajı Londra`da Bir Kez Daha Anlatıldı
-Geçtiğimiz Yıl Londra`da Yapılan Seminerin Sonuçlarından Oluşturulan Kitabın da Tanıtıldığı Toplantıda, Projenin Bir Kalkınma Projesi Olduğuna İşaret Edildi -Büyükelçi Haktanır, Projeye Yapılan İtirazların Ardında Su Ve Enerji Gibi Unsurlar Değil, Gizli Bir Politik AjandaNın Bulunduğunu Vurguladı -Gap İdaresi Başkanı da İtirazların Teknik Temeli Bulunmadığını Tümüyle Politik Olduğunu Bildirdi
LONDRA (A.A) - 21.11.2000 - Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve Ilısu Barajı konusunda İngiltere`de düzenlenen toplantıda, hem bölgedeki gelişmeleri içeren yeni kitap tanıtıldı hem de genelde GAP projesi, özelde de Ilısu barajıyla ilgili gerçekler anlatıldı. Türkiye`nin Londra Büyükelçiliği`nin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya katılan GAP İdaresi Başkanı Dr. Olcay Ünver, geçtiğimiz Şubat ayında yine Londra`da düzenlenen ayrıntılı bir seminerin notlarından hazırlanan ve yayınlanan kitabın, konuyla ilgili bilgi almak isteyenler için önemli bir kaynak oluşturacağına işaret etti. Toplantının açışında kısa bir sonuş yapan Büyükelçi Korkmaz Haktanır, herkesin konuyla ilgili bir takım eleştirilerde bulunduğunu, ancak bu eleştirilerin içerik açısından fakir ve yanlı yaklaşımlarla ortaya konulan görüşler olduğunu belirtti. Genelde GAP ve özelde Ilısu barajının bölgeye getireceği faydalardan bu eleştiriler sırasında hiç söz edilmediğini ya da çok az bahsedildiğini belirten Büyükelçi Haktanır, kimsenin ekonomik gelişmeler, sulama ve enerji ihtiyacına değinmediğini kaydetti. Projenin faydalarının sadece Türkiye için değil, Türkiye`nin içinde bulunduğu bölge için de geçerli olduğunu anlatan Büyükelçi Haktanır, geçtiğimiz yaz aylarında yaşanan büyük kuraklığa işaret ederken, bu kuraklık sırasında bölgedeki barajların sayesinde susuzluğun Türkiye ve komşuları tarafından hissedilmediğine dikkat çekti. Hazırlanan konuyla ilgili belgesellerde de bu gerçeklerden söz edilmediğini belirten Haktanır, Biz bunun ardında su ve enerji gibi konularda duyulan kaygıların değil, `gizli bir politik ajanda`nın bulunduğunu düşünüyoruz diye konuştu.
-GELİŞEN GÜNEYDOĞU-
Daha sonra kürsüye gelen Dr. Olcay Ünver ise konuşmasının başında geniş bir dia gösterisi sundu. Bu gösteri sırasında özellikle Zeugma ve bu büyük tarihi eserin kurtarılması için yapılan çalışmalara yer veren Ünver, GAP`ın Güneydoğu Anadolu bölgesindeki 9 kenti içine alan bir bölge olduğunu ve halihazırda Türkiye`nin en hızlı gelişen bölgesi durumunda bulunduğunu bildirdi. 75 kilometrekarelik bu bölgede 6.5 milyon kişinin yaşadığını, bunun da Türkiye nüfusunun yüzde 10`una tekabül ettiğini anlatan Ünver, bölgeyi Türkiye`nin diğer bölgelerinden ayıran en önemli özelliğin nüfustaki büyüme hızı olduğunu kaydetti. Türkiye genelinde nüfusun yılda 1.5 oranında büyüdüğünü, bunun GAP`ın uygulandığı bölgede ise yüzde 2.5 olduğunu belirten Ünver, bölgede 14 yaş ve altındaki çocukların nüfusun yüzde 50`sini oluşturması ve göç gerçeğinin yaşanmasının da önemli farklılıklar olduğuna dikkat çekti. Güneydoğu Anadolu`nun Batı`ya göre az gelişmiş olduğunu, ancak güçlü kaynakları bulunduğunu belirten Ünver, Türkiye`nin bütün su kaynaklarının yüzde 30`unun bu bölgede bulunduğunu bildirdi.
-3.8 MİLYON YENİ İŞ-
Bu nedenle GAP`ın içinde 22 baraj ve 19 hidroelektrik santral barındıran bir proje olarak ortaya çıktığını belirten Ünver, projenin tamamlanmasıyla toplam bölgesel üretimin 4 milyar dolardan 17 milyar dolara çıkacağını, kişi başına düşen milli gelirin yüzde 209 oranında artacağını ve 3.8 milyon yeni iş imkanı ortaya çıkacağını vurguladı. Bölgedeki toplam elektrik üretiminin de projenin tamamlanmasından sonra 27 milyar kilovatsaate ulaşacağını belirten Ünver, 1995 yılında projenin sulama kolunun harekete geçirildiğini, halen 103 bin hektar alanın sulandığını, bunun 107 köy ve 90 bin insanın suya kavuşması anlamına geldiğini belirtti. Bunun bölge insanının tarım gelirini 1995 yılındaki 18 milyon dolar seviyesinden 160 milyon dolara çıkaracağını belirten Ünver, kişi başına milli gelirin ise 600 dolardan bin 700 dolara yükseleceğini anlattı. Ünver bölgenin çehresinin de değiştiğini, kırsal alanda suya kavuşma oranının yüzde 67`lere çıktığını, elektriği ve yolu olmayan yerleşim merkezi kalmadığını kaydetti. Bölgenin sosyal olarak da geliştiğini, okur-yazarlık oranının yüzde 67`ye çıktığını, çocuk ölümlerinde binde 62`lere gerilendiğini de anlatan Ünver, projenin inşaatının bile pekçok yeni iş imkanı yarattığına işaret etti. Dr. Olcay Ünver, sadece Atatürk barajı inşaatında 16 bin 400 kişiye iş imkanı yaratıldığını anlatırken, bu kişilerin bir tür eğitim yapıp başka işlerde çalışma olanağına kavuştuklarını vurguladı.
-KOMŞUYA SU-
Daha sonra soruları yanıtlayan Büyükelçi Haktanır ve Dr. Olcay Ünver, projeye yapılan itirazların daha çok siyasi temelde geliştiğini bir kez daha vurguladılar. Büyükelçi Haktanır, su konusunun Suriye-Türkiye ilişkilerini nasıl etkilediğine dair bir soru üzerine, Türkiye`nin komşusu Suriye`nin su ihtiyacını karşılamak için elinden geleni yaptığını belirtti. Suriye`ye ihtiyacının üç-dört kat üzerinde su verildiğini belirten Büyükelçi Haktanır, önümüzdeki günlerde Suriye`den Türkiye`ye üst düzeyde bir resmi ziyaret gerçekleşeceğini hatırlattı. Haktanır bu ziyaret sırasında da iki ülke arasında içlerinde su konusunun da bulunduğu pekçok konuda işbirliği belgeleri imzalanacağını belirtirken, Bu konudaki işbirliğine sıfırdan başlamıyoruz. Önceden de beraber çalışmalar yapılmıştı. Şimdi yapılacak çalışmalarla bu işbirliği daha ayrıntılı hale gelecek dedi. Ünver de, bir soru üzerine, Güneydoğu Anadolu`nun da Türkiye`nin pekçok diğer bölgesi gibi büyük kentlere göç vermeye devam ettiğini, ancak bu göçün hızının azaldığını belirtti. Ünver ayrıca, GAP içindeki tarım bölgelerinin göç vermek yerine, işsizliğin yoğun olduğu kentlerden göç alır hale geldiklerini vurguladı. Ünver bir başka soru üzerine de GAP ile ilgili itirazların teknik olmaktan çok, siyasi boyutta olduklarına dikkat çekti.