Feyzioğlu, Adli Yıl Açılış Töreni'nde
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın katılmadığı Adli Yıl Açılış Töreni başladı
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf55ea601c04688fbd85a7.jpg">
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın katılmadığı Adli Yıl Açılış Töreni başladı. Feyzioğlu'nunda hazır bulunduğu törende, Yargıtay Başkanı Alkan, hukukçulara, Görevinize müdahale ettirmeyiniz uyarısında bulundu.
ımg>2014-2015 Adli Yılı, JW Marriott Otel'de düzenlenen törenle başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu konuşması halinde katılmayacağını açıkladığı Adli Yıl Açılış Töreni'ne yargı tam kadro katıldı. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
Adli Yıl Açılış Töreninde konuşan Yargıtay Başkanı Ali Alkan, konuşmasını hukuk devleti konusuna ayırdı. Kuvvetler ayrılığına dikkat çeken Alkan, Yargıtay Kanunu ve HSYK Kanunu'nda yapılan değişiklikler ile, yargıya müdahale girişimleri, sorunları çözmekten çok, arttıracak niteliktedir. Yargı bağımsızlığına müdahale niteliği taşıyan konularda yargının susmasını beklemek, ancak demokrasiye, kuvvetler ayrılığına, hukukun üstünlüğüne gerçek anlamda bağlılığın yaşandığı ortamda haklılık kazanabilir dedi.
PİYASALARDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
'Yargıya müdahaleler varken nasıl sessiz kalınabilir?'
Yürütme tarafından polise operasyonlar konusunda talimat verilmesini eleştiren Alkan, yargının bağımsız olmadığını söyledi. Alkan, hukukçulara, Yargı elbette kararları ile konuşabilmelidir. Ancak yargıya müdahaleler varken nasıl sessiz kalınabilir? diye sordu.
Alkan, Yargının bağımsızlığına gölge düşüren uygulamaların alenen yapılması, yüksek yargıdaki seçim süreçlerinde takdiri baskılayan düzenlemeler yapılması kabul edilemez diye konuştu.
Alkan'ın devam eden konuşmasındaki önemli detaylar:
Yargıyı yıpratmak kimseye bir yarar sağlamaz. Adaletin güçlü olması, hakimler için değil herkes için güvencedir. Bu husus hiç unutulmamalı, yargı mensupları polemiğe zorlanmamalıdır.
Yargıtay Kanunu ve HSYK Kanunu'nda yapılan değişiklikler ile, yargıya müdahale girişimleri, sorunları çözmekten çok, arttıracak niteliktedir. Yargı bağımsızlığına müdahale niteliği taşıyan konularda yargının susmasını beklemek, ancak demokrasiye, kuvvetler ayrılığına, hukukun üstünlüğüne gerçek anlamda bağlılığın yaşandığı ortamda haklılık kazanabilir
'Müdahale girişimlerine karşı endişeliyiz'
Yargıyı isteğe göre dizayn etmek için yargı kurumları üzerinde baskı oluşturulmak istenmesi, yargının kendi içerisinde yapacağı seçimlere ilişkin müdahale girişimleri endişeyle karşılanmaktadır.
Hakimlerin siyasallaşması, siyasallaştırılmak istenmesi veya siyasete konu yapılması, görevlerine yansıtmadıkları bireysel görüşlerinden dolayı ayrımcılığa tabi tutulması hukuk devletinde kabul edilmez.
Başta ilk derece mahkemelerinde görev yapanlar olmak üzere tüm meslektaşlarıma sesleniyorum. Hakim ve savcı olmak bizim için en büyük onur ve şeref kaynağıdır. Hiçbir makama, unvana ve göreve tamah ve tenezzül etmeyiniz. Yargının hepimizin bildiği iç sorunlarını kendi içinizde, kendiniz çözünüz. Görevinize ve temsilinize müdahale ettirmeyiniz.
Feyzioğlu'ndan önemli açıklamalar:
Törene katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise 12 sayfalık bir konuşma yaptı.
Konuşmasında adalet vurgusu yapan Feyzioğlu, Adalet, mülkün yani ülkenin temelidir. Demek ki yargının kurucu unsuru olan avukatlar, hâkimler ve savcılar bu ülkenin temel taşları arasındadır. Adalet ülkenin temeli olduğuna göre; yargı camiasını, avukatları, hâkimleri, savcıları düşman ilan etmek, yargıyı itibarsızlaştırmak, devleti temellerinden sarsmaktır dedi.
Bizim düşmanımız kin ve keyfiliktir
Yargı camiasını düşman ilan etmenin yargıyı itibarsızlaştırdığını ifade eden Feyzioğlu,Bu güzel ülkenin kahraman, fedakâr, asil, namuslu, vicdanlı avukatları, hâkimleri, savcıları; Düşmanımız kin ve keyfiliktir bizim. Biz ise kin tutmayız, keyfilik yapmayız. Biz biliriz ki ilim ve sanat, takdir edilmediği yerden göç eder. Oysa ilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Sanat olmazsa, hepimiz tek renge, tek sese mahkûm oluruz dedi.
Yargıya, dolayısıyla adalete, dolayısıyla ülkenin temellerine ve geleceğine yönelmiş açık ve yakın en büyük tehlike 'keyfilik'tir diyen Feyzioğlu, Devlet benim keyfiliğidir. Ben ne dersem o olur keyfiliğidir. Sadece benim istediğimi düşünebilirsin, söyleyebilirsin, yazabilirsin keyfiliğidir.
Benim istediğim gibi karar vermez, benim işime geldiği gibi düşünmez, benim dediğimi yapmazsan seni hain ilan ederim, hedef gösteririm keyfiliğidir. Benim adamımsan idarenin her düzeyinde işin istediğin gibi yürür, benden değilsen insanca yaşama hakkın dahi yoktur” keyfiliğidir. Anayasa’yı tanımam, kanunu hiç tanımam keyfiliğidir. Yasama da, yürütme de, yargı da benim olsun, benim değilse hain olsun keyfiliğidir. açıklamasında bulundu.
Erdoğan, Danıştay törenini terk etmişti
Danıştay’ın 10 Mayıs'ta yapılan 146.kuruluş yıl dönümü törenine Erdoğan, Başbakan olarak katılmıştı. Törende Feyzioğlu'nun sözlerine ve uzun konuşmasına sinirlenen Erdoğan, 11.Cumhurbaşkanı Gül'ün kendisini sakinleştirmeye çalışmasına rağmen salonu terk etmişti.