Endüstri bölgeleri yasası vatana ihanet
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), Endüstri Bölgeleri Yasa Tasarısına karşı çıkarak, tasarıyı vatana ihanet olarak değerlendirdi. Tasarıyla, yabancı sermayenin önündeki bürokratik engelerin kaldırılarak, uluslararası sermayeye karşı koşulsuz bir teslimiyet ortamı yaratıldığı savunuldu.
ÇMO, tasarıya karşı çıkış nedenlerini anlatan bir rapor hazırladı. Raporda, Sanayi Bakanlığı`nca hazırlanan tasarının amacının Yabancı sermaye yatırımlarını teşvik etmek ve yabancı sermaye girişinin artırılması olduğu belirtilerek, yabancı sermaye teşvik edilirken ulusal çıkarların gözetilmediği bildirildi.
Hazırlanan tasarıyla, yatırımcılar tarafından belirlenen her yerin endüstri bölgesi olabileceği belirtilen raporda, yabancı yatırımcıların ilgisini çekmek için ulusal hukukun devre dışı bırakıldığı kaydedilerek, ucuz emek ve alt yapı sağlanmasının yanı sıra pazarlaray akın, ulaşım ve iletişim maliyetlerinin düşük olmasının da yer seçiminde etkili olduğu belirtildi. ÇMO raporunda, 8`inci Beş Yıllık Kalkınma Planı için yürütülen çalışmalarda da öncelikle Adapazarı serbest bölgesi`nin bir endüstri bölgesine dönüştürülmesinin istendiği belirtildi. Adapazarı`nın İstanbul`a yakın ve Karadeniz`e açılan bir limana sahip olması nedeniyle tercih edildiği belirtilen raporda, böylece; Avrupa ve Rusya pazarını hedefleyen, Rus, Ukrayna, ABD, Japon ve Kore sermayelerinin yatırım yapmasının sağlanmasının hedeflendiği belirtiliyor. Raporda, ikinci endüstri bölgesi için ise Antakya-Adana-Mersin üçgeninin Doğu Akdeniz pazarını hedefleyen, İsrail ve ABD yatırımcıları açısından uygun olacağı için terhci edildiği bildirildi.
Tasarı vatana ihanet
Raporda, ülke sanayinin deprem riski bulunan bölgeler sıkıştırılması vatana ihanet olarak değerlendirildi. Dengeli kalkınmanın sağlanması için çıkarılan ve Doğu illerindeki yatırımlara yüksek teşvik sunan 4325 sayılı kanunun bu tasarıyla anlamsızlaşacağı belirtildi.
Yatırımcılar tarafından belirlenen arazilerin her türlü altyapı giderlerinin Sanayi Bakanlığı`nca karşılanması önerisini skandal olarak değerlendiren Çevre Mühendisleri Odası raporunda, skandalın bununla da kalmayıp, ödeneklerin kullanılmasında 1050 sayılı Muhasebe`i Umumiye Kanunu, 832 sayılı Sayıştay Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun hükümsüz kılınmasının da hedeflendiği kaydedildi.
Tasarıyla Türk yatırımcılara da yabancı yatırımcı statüsü tanındığı belirtilen raporda, sabit yatırım tutarı 10 milyon doların üzerindekilerin de bu haklardan yararlanabileceği belirtilerek, Eğer yerli yatırımcıların sermayeleri bu miktarı karşılamıyorsa, talana ortak olmak için yatırımın en az yüzde 60`ını karşılayacak yabancı bir ortak bulmaları gerekiyor denildi.