Dünya otomotivinde rolümüz büyüyor.
KOÇ Holding Tofaş Grubu Başkanı Bülend Özaydınlı, dünya otomotiv sektöründe yaşanan evliliklerin Tofaş`a yeni roller verdiği söyledi. GM ile Fiat`ın hisse değişimi sonucunda ortaya çıkan ortaklığın Tofaş Grubu şirketlerine yeni boyutlar kazandırdığını belirten Özaydınlı, ‘‘Tofaş Grubu şirketleri bu oluşumlar içinde önemli roller alacaklar ve dünya otomotiv sektörüne hizmet veren üretim merkezleri haline gelecekler’’ dedi.
Özaydınlı, Tofaş tarafından sadece Türkiye`de üretilen Doblo`nun 7 yılda 5 milyar dolarlık bir ihracat hedefi olduğunu hatırlatarak, Koç`un diğer kuruluşu Ford Otosan`ın yeni aracının ihracatıyla birlikte, iki kardeş kuruluşun Avrupa hafif ticari araç pazarında ağırlıklı bir paya ulaşacağını da kaydetti. Özaydınlı, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Paris Otomobil Fuarı`nda tanıtımı yapılan Doblo`nun üretimi, Tofaş`ı ‘‘üretim merkezi’’ olma hedefine yakınlaştıracak mı?
Doblo`nun dünyada sadece Türkiye`de üretilerek, Avrupa pazarına sunulacak olması önemsenmesi gereken bir gelişmedir. Benzer projelerin traktörde de gerçekleştirilmesine çalışıyoruz. Tofaş, Fiat`ın önemli üretim merkezlerinden birisi oldu. Doblo`daki başarı mutlaka yeni projelerin de Tofaş`da gerçekleştirilmesine neden olacak. Tofaş, Türkiye`ye otomotiv üretim merkezlerinden birisi olma yolunda bir kulvar açıyor.
Dünya otomotiv sektöründe yaşanan evlilikler, Türk otomotivine ve Tofaş`a nasıl yansıyacak?
Bu evliliklerin Türkiye`de de yansımaları olacaktır. Tofaş Grubu denince akla hemen otomobil geliyor. Ama 3 milyar dolarlık satışları olan bu grupta, 17 ayrı şirket bulunuyor. Tofaş Grubu`nda yeralan ana şirketlerde Koç Holding, Fiat Auto ile eşit hisseler ile ortak durumunda olduğundan ileriye dönük projeler Fiat ile birlikte belirleniyor. Geçtiğimiz dönemde GM ile Fiat Auto`nun hisse değişimi yoluyla ortaklığa gitmesi güçlü bir işbirliğine neden oldu. Ayrıca Fiat`ın traktör şirketi New Holland`ın Ford, International Harvester, Case gibi dünyanın büyük traktör şirketlerini bünyesine alması da ilginç bir durum ortaya çıkardı. Tüm bu gelişmeler Tofaş Grubu şirketlerimize yeni boyutlar kazandırıyor. Türkiye ekonomisinin rekabet üstünlüğünü sağlayabilmesi durumunda Tofaş Grubu şirketleri bu oluşumlar içinde önemli roller alacaklar ve dünya otomotiv sektörüne hizmet veren üretim merkezleri haline gelecekler.
Pazardaki rekabet koşullarını nasıl?
Kendi ülkesinde zayıf duruma düşürülen bir sanayiden ihracatta başarılı olmasını beklemek fazla iyimserlik olur. Bugün Türk üreticilerinin kontrolünde olmayan bazı ekonomik olaylar haksız rekabet yaratıyor. Bu nedenle otomobilde bu yıl ithal otoların payı yüzde 50`yi geçti. Serbest piyasa ekonomisinin kalesi batı ülkelerinde ise bu oran en fazla yüzde 17`dir. Sanayicinin kontrolü dışında Euro`nun değer kaybı ve TL`nin değer kazanması Avrupa otomotiv sanayicisine yüzde 25 oranında avantaj sağladı. Bu durum da iç piyasada ithalatçı lehine haksız rekabet ortamı yarıtırken, ihracatta rekabet gücünün zayıflamasına neden oldu. Rekabetin eşit koşullar içinde olması gerek. Türkiye üretmeden sadece dışarıdan borç alarak yaptığı ithalat ile refahını artıramaz.
Lancia`yı getirmek için görüşme sürüyor
Tofaş-Fiat ürün yelpazesini genişletmeye yönelik çalışmalar var mı?
Yeni modellerin üretimine yönelik çalışmalar devam ediyor. Hem ihracat amaçlı hem de iç piyasaya yönelik üretilecek araçlarla ilgili çalışmalarımız var. Bunun dışında, ürün yelpazesini zenginleştirmek için bazı Fiat ürünlerinin ithalatını düşünüyoruz. Yakın bir zamanda Punto`nun otomatik vitesli versiyonu ithal edilecek. Diğer Fiat ürünleriyle ilgili ise fiyat görüşmeleri devam ediyor. Fiat`ın Lancia gibi markalarının Türkiye`ye getirilmesiyle ilgili ise görüşmelerimiz sürüyor.
OTOMOBİL ÜRETİMİ 480 BİNİ BULUR.
Yıl sonunda toplam otomobil satışlarının ne olmasını bekliyorsunuz?
2000 sonunda satışların 480 bin adete ulaşacağını tahmin ediyoruz. Ancak asıl önemli olan gelecek yıl. 2001 yılında ekonomik ve siyasi istikrar devam eder ise satışlar 500 bin adeti geçer. Ancak, enflasyonu düşürmek için ekonomiyi soğutalım denir ve tüketimi düşürmek için önlemler alınırsa, otomobil satışları 99 yılı rakamlarına geriler. Ben, otomobil sektörünün geleceğini olumlu görüyorum.
(HÜRRİYET)