Dünya barışı İstanbul'da masaya yatırılacak
Bu yıl 9'uncusu düzenlenecek İstanbul, Boğaziçi Zirvesi'nde 80 ülkeden devlet yöneticileri ve iş insanları dünya meseleleri ve dünya barışı hakkında ufuk açıcı konuşmalara imza atacak.
İstanbul, küresel siyaset ve ekonominin kırılganlığının arttığı şu günlerde, uluslararası karar vericileri ağırlayacak. Bu yıl 9'uncusu düzenlenecek Boğaziçi Zirvesi'ne 80 ülkeden devlet yöneticileri, iş insanları ve etki gücü yüksek katılımcılar dünya meseleleri ve dünya barışı hakkında ufuk açıcı konuşmalarla imza atacak. Zirve, Türkiye'nin küresel ölçekteki kilit rolünü perçinleyecek. Bu sene 26-28 Kasım'da Four Seasons Hotel'de yapılacak 9'uncu Boğaziçi Zirvesi'nin ana teması "Barışın Sürdürülebilmesi ve Herkes İçin Kalkınma" olacak.
Zirvede her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın takip etmesi gereken konular işlenecek. Zirvenin ticari yatırımları artırma ve iş insanlarını buluşturma amacı dışında çok önemli bir hedefi daha var. Ekonomi, teknoloji, bilim ve sanat alanında tüm gelişimleri konuşabilen ve geleceğe yönelik bir vizyon ortaya koyup insanların ufkunu açabilecek kişileri bir araya getirmek.
Zirvede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Tayland Ticaret Bakanı Sontirat Sontijirawong, İngiltere merkezli finans şirketi Mobius Capital Eş kurucusu Carlos Hardenberg gibi önemli konuşmacılar dünya meselelerini İstanbul'da konuşacak ve ortaya sonraki yıllara ilişkin bir vizyon çıkacak.
Bu bağlamda zirvede, "Teknoloji, Mülteciler İçin Gelecek İnşası", "Uluslararası Gaz Ticareti ve Gereksinimleri", "Gayrimenkulün Finansmanında Alternatif Yaklaşımlar", "Mega Projeler ve Yeni Kalkınma Bankaları", "Bankacılar ve İhracatçılar Perspektifinden Yerel Parayla Ticaret" ve "Herkes İçin Kalkınmaya Küresel Tehdit: Ticaret Savaşları" başlıklı paneller gibi toplamda 198 etkili konuşmacının katılacağı 33 panel düzenlenecek.
ZİRVEYE 7 ÜLKEDEN TİCARET HEYETİ KATILIYOR
Zirvenin ilk gün açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ikinci gün ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yapması bekleniyor. Üçüncü gün açılışı KKTC Başbakanı Tufan Erhürman yapacak.
Zirveye yüksek bir katılımın olması, Türkiye’nin üzerindeki ekonomik saldırıları bertaraf ettiğini ve ekonomiye olan güveni göstermesi açısından dünyaya güçlü bir mesaj olacak. Zirvede aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 3 senedir Birleşmiş Milletler (BM) salonları da dahil her yer söylediği "Dünya Beşten Büyüktür" paneli yapılacak. Bu panele eski Ukrayna Devlet Başkanı Victor Yuşçenko gibi isimler katılacak. Zirveye 11 tane halen görevde olan yabancı bakan geliyor. Bunun yanında 7 ülkeden resmi ticaret heyeti geliyor.
"KENDİMİZİ SİYASİ OLAYLARI GÜNDEME GETİRMEKTEN İMTİNA ETTİK"
AA muhabirinin zirveye ilişkin sorularını cevaplayan Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Kurucu Başkanı Cengiz Özgencil, "Dünyada kaotik bir ortam var. Bunun adına savaş denmiyor ama iç çatışma veya benzeri şeyler deniyor. Bu problemler uzun yıllardır süregeliyor. Biz de bu yangının daha da büyümemesi için dünya barışına yönelik bir tema üzerinden 9 uncu zirveyi yapacağız." diye konuştu.
Etkinliği devletten hiçbir maddi destek beklemeden yaptıklarını anlatan Özgencil, "Her şeyi devletten beklememek lazım. Devlet zaten manevi himayesine alarak bizi onurlandırdı. Önemli olan devletten para istemeden bu büyüklükte zirveler yapmak. Biz 8 yıldır bu zirveleri yurt içi ve yurt dışı sponsorlarla yürütüyoruz. Marka değeri oluşturmak bizim için önemli." ifadelerini kullandı.
Boğaziçi Zirvesi'nin başta Asya, Afrika ve Türki cumhuriyetler olmak üzere tüm dünya genelinde 80 ülkenin üç gün ayıracakları bir buluşma noktası olacağını aktaran Özgencil şöyle konuştu: "Biz bu üç gün boyunca dünya meseleleri, ekonomi, spor, kültür ve sanat konuşulsun istiyoruz. Siyasete ise özellikle girmiyoruz, çünkü yanı başımızda devamlı bir şeyler oluyor, yeni gelişmeler yaşanıyor. Biz kendimizi siyasi olayları gündeme getirmekten imtina ettik. Benim bu zirve ile ilgili en büyük hayalim; 10 ve 11'inciyi yaptıktan sonra İstanbul'u 1 hafta boyunca bunların konuşulduğu bir merkez haline getirmek. Biz ilk zirveyi yaparken yola önce komşu ülkelerle çıktık ama sonrasında diğer ülkelerden de o kadar çok talep geldi ki giderek büyüdü ve bugün 80 ülkeye ulaştı. Yurt dışından da zirveyi 'bizde de yapın' diye talepler geliyor. Şimdiye kadar 7 ülke bu zirveleri yapmamı istedi. Markalaşma sürecini ve kendi kimliğini oturtana kadar zirveyle ilgili çok fazla değişiklik yapmayı düşünmüyorum. Eğer biz şu ana kadar doğru yolda olmasaydık her sene üzerine koyarak gidemezdik. Bu yıl da genetik bir değişiklik yapmadık ama şunu yapıyoruz; biz dünyanın takip etmesi gereken konuların devamını işliyoruz."
Özgencil, dünya barışı için çalışmaları bulunduğunu ifade ederek, siyasete girmeden her sene üzerine koyarak devam etmek istediklerini söyledi.
"Ülkelerarası iş birliği ne kadar yakınsa savaş o kadar uzak olur." diyen Özgencil, "Sivil toplum örgütleri ne kadar çoğalırsa dünya o kadar yaşanabilir hale gelir. UİB inandığını her sene daha gür bir sesle söyleyerek dünyada daha güçlü bir yere gelecek."değerlendirmesinde bulundu.
"TÜRKİYE'YE İLGİNİN YÜKSELDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Bugüne kadar düzenlenen sekiz zirvede her sene 200- 300 milyon dolarlık bir iş potansiyelinin ortaya çıktığını belirten Özgencil, hacmin artmasını beklediklerini söyledi.
Özgencil şunlara dikkati çekti: "Her sene 200-300 milyon dolarlık bir iş potansiyeli çıkıyor. Bunu her sene gözlemliyoruz. Bu yıl 7 ülkeden ticari heyetler geliyor. 8 yılda 1,7 milyar dolarlık iş potansiyeli oldu. Geçtiğimiz yılllara göre katılım daha fazla olur. Bu yıl düzenleyeceğimiz zirvede 300-400 milyon dolarlık bir ön anlaşma imzalanacağını düşünüyoruz.
Yurt dışında 'Türkiye yatırım yapılabilir bir ülke haline geldi' diyorlar. Her sene çok sayıda ülkede iş seyahatleri gerçekleştiriyorum. Orta Doğu daha çok Türk gayrimenkulu istiyor. Avrupa, Amerika ve Asya’dakiler daha çok ticari yatırım yapmayı planlıyorlar. Önümüzdeki dönemde özellikle enerji sektörüne ciddi yatırımlar gelebilir. Otomotiv sektörü de bu şekilde olabilir. Orta Doğu’dan da daha çok turizm ve hizmet sektörüne yatırımlar olacağını düşünüyorum. Asya bölgesindeki ülkeler de Türkiye’den deneyimli yatırımcı bekliyor."