Dıscovery Uzay Istasyonu

-Yeni Bilimsel Ve Sanatsal Potansiyel Yaratilacak, Mikro-Yerçekimi Sayesinde, Daha Güçlü Ve Hafif Metaller Ile Daha Güçlü Bilgisayar Çipleri Yaratilacak -Sinema Sanatinda Film Çekimlerinde Yeni Bir Açi Kazanilacak


HOUSTON (A.A) - 24.10.2000 - Kanada, Rusya, Brezilya, Japonya ve 11 Avrupa ülkesi ile ABD`nin desteklediği uluslararası bir proje olan Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) Discovery`nin Kasım 1998`da uzaya fırlatılmasından bu yana edinilen bilgiler, yen bilimsel ve sanatsal potansiyeller yaratıp, adeta çığır açacak. Uzay mekiği Discovery`nin mevcut misyonu, uzay istasyonunun davranışı, gücü, termal (ısıyla alakalı) ve iletişim sistemlerinin kontrolünde kritik önemde ekipmanların oluşturulması anlamına geliyor. Amerikan Ulusal Uzay-Havacılık İdaresi NASA`ya göre, Discovery uluslararası uzay istasyonu 2006 yılında tam olarak tamamlandığında, yörüngedeki, öngörülemeyecek derecede yüksek teknolojili laboratuar kompleksine dönüşecek. UUİ`deki laboratuarda, uzayın en müstesna karakteristiği olan yerçekimsizliğin avantajını kullanılıp, uzun vadeli bilimsel araştırmalar yürütülecek. Georgia Teknoloji Enstitüsü mekanik mühendisliği profesörü Paul Neitzel`e göre, yörüngede daimi insanlı platformun varlığı, ağırlıksız çevrede uzun vadeli denemeler için hiç umulmadık fırsatlar yaratacak.


YERÇEKİMSİZLİĞİN TIPTAKİ KULLANIMLARI;

Yerçekiminin baskısının ortadan kaldırılması, tıbbi denemeleri Yeryüzü`ndekinden daha kolay hale getirip, yeni ilaçların geliştirilmesini sağlıyor. Mesela, kanser tedavisi, hastalara risk oluşturmaksızın yaşayan hücrelerde test edilebilecek.


MİKRO-YERÇEKİMİYLE, DAHA GÜÇLÜ VE HAFİF METALLER;

Mikro-yerçekimi sayesinde, ağırlıksızlık ortamında alevler farklı yandığından dolayı, daha güçlü ve hafif metaller ile daha güçlü bilgisayar çipleri yaratılacak. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü`nden Nobel fizik ödüllü Samuel Ting, ``parçacık hızlandırıcıları üzerinde 30 yılı aşkın yürüttüğüm denemelerden edindiğim tecrübeler sonucu, UUİ`nin fiziğin temel konularına cevap vermek için ideal bir yer olduğu kanısına vardım`` diyor.


UZAY HAYATININ İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ;

Bilimadamları, UUİ`de uzaydaki yaşamın, kasların zayıflaması, kemik yoğunluğu kaybı ile kalp, atardamar ve damarların işleyişindeki değişimleri kapsayan, insan sağlığına etkilerini incelemeyi planlıyor. UUİ`deki modüllerden birinde sıfırdan Yeryüzü`ndekinin iki misline kadar değişen yoğunlukta yerçekimi simülasyonları yaratılması için merkezkaç güç kullanılacak. Sözkonusu modüldeki teknik şartlar, Ay ya da Mars yüzeyindeki yerçekiminin simülasyonuna imkan verecek.


SANAT VE SPOR KAVRAMLARINDA MUAZZAM DEĞİŞİKLİK;

İnsanın uzayda uzun vadeli kalışı, sanat ve spor kavramlarında muazzam değişiklik potansiyeli sunuyor. UUİ misyonunun Japon uzmanı Mamoru Mohri`nin verdiği bilgiye göre, mesela, sinema sanatı dalında, ağırlıksız ortamda ``yukarı`` ya da ``aşağı``nın algılanması hiçbir anlam ifade etmeyeceğinden, film yönetmenleri, film çekmede yeni bir açı kazanacaklar. Yeryüzünde atletler kaslarını güçlendirmek için sıkı fiziki eğitimden geçmek zorunda kalmaları, yerçekimine kraşı koymak için bunun gerekli olmasına karşın, uzayda kas gücü hiçbir anlam ifade etmeyecek. Uzaydaki yaşam kurulu bilimsel teorileri değiştirme potansiyeli arzediyor, çünkü, uzaydaki deneyler, bir bilimadamına Nobel Ödülü kazandıran tıbbi buluşun kısmen yanlış olduğunu ortaya koydu.