Bu hesap memuru üzer
Yapılan araştırmaya göre, 2002 yılında maaşı ile 2655 simit alan memur, bugünkü maaşı ile...
Türkiye Kamu-Sen’in yaptığı araştırmaya göre, 2002 yılında <ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf8816601c04688fbeb1f8.jpg">maaşı ile ayda 2655 simit alan memur, bugün ortalama maaşı ile ancak 1545 simit alabiliyor.
ımg>Konfederasyondan yapılan yazılı açıklamada, hükümetin iktidara geldiği 2002 yılı Kasım ayında ortalama memur maaşının 531 lira, asgari ücretin ise net 184 lira olduğu hatırlatıldı. 2002 yılında bir adet simidin 0,2 liradan satıldığı belirtilen açıklamada, 2011 yılına gelindiğinde ortalama memur maaşının 1545 lira, asgari ücretin ise 630 lira olurken simit fiyatının yaklaşık 1 liraya yaklaştığı kaydedildi.
Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi tarafından hazırlanan Memur-Simit endeksine yer verilen açıklamada, 2002 yılında maaşı ile 2655 simit alan memurun, bugün ortalama maaşı ile ancak 1545 simit alabildiği ifade edildi.
DÖVİZ PİYASASINDAKİ SON DURUMU ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN...
2002 yılında asgari ücretlinin maaşı ile 920 simit alırken, bugün ancak 630 simit alabildiği belirtilen açıklamada, 9 yılda memur maaşlarının simit fiyatları karşısında reel olarak yüzde 42, asgari ücretin ise yüzde 31,5 değer kaybettiği kaydedildi.
İktidara gelmeden önce seçim meydanlarında simit hesabı yaparak işçi, memur maaşları ile asgari ücretin düşüklüğünü ortaya koyan yetkililerin, iktidara geldikten sonra memurdan aylık 1110, asgari ücretliden ise 290 simidi almış olduğu ileri sürülen açıklamada, benzer durumun çay fiyatları için de geçerli olduğu, 2002 yılında 0,1 liradan satılan bir bardak çayın bugün 0,5 liraya yükseldiği ifade edildi.
2002’de bir memur maaşı ile 5310 bardak çay alınabilirken, 2011’de bu rakamın 3090’a düştüğü belirtilen açıklamada, asgari ücretlinin ise bugünün koşullarında 1260 bardak çay içebildiği kaydedildi. Açıklamada, çay fiyatı karşısında memur maaşlarının yüzde 42, asgari ücretin ise yüzde 31,5 oranında eridiği savunuldu.
Dört kişilik bir ailenin her öğünde bir simit yeyip, iki bardak çay içtiğinde günlük 24 lira harcayacağı belirtilen açıklamada, ailenin yalnızca simit ve çayla yaşamını sürdürebilmesi için aylık en az 720 liraya ihtiyacı olduğu, asgari ücretli bir ailenin simit ve çayla beslenebilmesi için 90 liraya daha gereksinimi olduğu vurgulandı.
Açıklamada, 2002 yılında bir asgari ücretli ailenin karnını çay ve simitle doyurduktan sonra geriye 40 lira parasının kaldığı kaydedildi.
VATANDAŞIN ALIM GÜCÜ AZALIYOR VATANDAŞIN ALIM GÜCÜ AZALIYOR
Araştırmayı değerlendiren Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, bir zamanlar yoksul vatandaşların rağbet ettiği simit ve çayın şimdi lüks kafelerde satılır hale geldiğini ifade etti. İşsiz vatandaşların simitle bile karnını doyuracak durumda olmadığını belirten Koncuk, şunları kaydetti: Bizim bu hesabı yapmamızdaki sebep 2002 yılında başbakanın seçim meydanlarında çokça dillendirdiği ama şimdilerde unuttuğu çay-simit hesabını hatırlatmaktır. Ama gördük ki geçen zaman içerisinde vatandaşlarımızın, parasızlıktan sarıldığı çay ve simit için de alım gücü azalıyor. Anlaşılıyor ki, çay-simit hesabı yapanlar, bugünlerde vatandaşı, yoksulu, memuru, emekliyi, yaptıkları hesapta dikkate almamaktadır.
Hükümetlerin görevi elbette vatandaşın karnını çay ve simitle doyurmak değil, sosyal devlet olmanın bir gereği olarak, gelir dağılımında adaleti sağlamaktır.