Brezilya`yı satan adam
Fator Projectos şirketinin yöneticisi Venilton Tadini, ‘‘Brezilya`yı satan adam’’ olarak tanınıyor. Ona bu ünvanı kazandıran şey, Brezilya`da toplam 100 milyar dolarlık özelleştirmeye aracılık etmesi.
ÖZELLEŞTİRME harekatını 1990`lı yılların başlarında devreye sokan Brezilya hükümetinin özelleştirmeden elde ettiği toplam gelir 100 milyar dolara ulaştı. Brezilya`nın bunu Venilton Tadini adlı bir aracıya borçlu olduğu belirtildi.
Tadini`nin, ekonominin merkezi Sao Paulo kentinin yüksekçe bir yerine tünemiş küçücük ve gösterişsiz bürosu hiç de bu kişinin ‘‘Brezilya`yı satan adam’’ olduğu izlenimini vermiyor. Ancak büroda hatıra olarak saklanan müzayede çekiçleri, milyar dolarlık sözleşmeler imzalamış kalemler seti ve Venilton Tadini`nin ‘‘satış tezgahı’’ bulunuyor.
Tadini, ‘‘Her kim 5 yılda 20 milyar real tutarında devlet malını satabiliyorsa iyi bir satıcıdır’’ diyor. Bu da 10 milyar dolar ediyor.
Fator Projectos şirketinin direktörü 44 yaşındaki Tadini, bankalardan elektrik hizmetlerine kadar her şeyin üzerine birer fiyat etiketi yapıştırmış.
Telefon ucuzladı:
‘‘Brezilyalılar eskiden büyük ülke kavramını güçlü ülke kavramıyla karıştırırdı’’ diyor.
Askeri diktatörlük ülke ekonomisinin yüzde 30-40 kadarını devlet elinde toplamıştı. Telekomünikasyonu Telebras işletiyor, elektriği Eletrobras dağıtıyor, petrolü ise Petrobras pompalıyordu. Devletin kontrolü ekonomik büyüme getiriyordu ama tüketici için kötü hizmet anlamına gelen bir rekabet eksikliğinin fark edilmesini engelliyordu. Daha bundan üç yıl önce Sao Paulo`da bir eve telefon hattı çekmek 4 bin real (2 bin dolar) tutuyordu. Telebras sadece bir kez yılda 1 milyon hat çekmeyi başarabildi.
Ancak bugün Telebras`ın özelleştirilmesiyle, telefon hat ücreti 80 real`e (40 dolar) düştü ve yılda değil ayda 1 milyon 400 bin telefon bağlanıyor. On yıl kadar önce Devlet Başkanı Fernando Collor de Mello zamanında başlatılan özelleştirme programıyla ilk olarak çelik, petrokimya ve diğer ağır sanayii satıldı. Tadini o sıralarda özelleştirme planının mimarlarından biri olarak devlet hizmetinde çalışıyordu. Collor 1992`de yolsuzluk suçlamasıyla görevden azledildi. Ancak özelleştirme programı ondan sonra gelen Devlet Başkanı Fernando Henrique Cardoso ile de hız kazandı. Ülke ekonomisine istikrar geldi. Bu ara Tadini, kendisi de ‘‘özelleşti’’. Devlet memurluğundan ayrılarak, son 14 büyük devlet kurumu satışını koordine eden özel yatırım bankası Fator`a transfer oldu.
Son 10 yıl içinde sendikalar ve solcu İşçi Partisi, düzenli olarak satışları sabote etmeye çalıştılar. Önce protestolarla başladılar ve ardından da mahkemelerde özelleştirme aleyhine davalar açtılar.
Sokaktan mahkemeye:
Tadini, ‘‘Özelleştirmeye muhalefet bile yeni bir biçim aldı; sokaktan mahkeme salonlarına taşındı. Ama hükümet özelleştirme programındaki kararlılığından taviz vermedi’’ diyor.
Ekim ayında devlet bankası Banestado`nun satışı, ellerinde mahkeme emriyle açık artırma salonuna dalan solcu milletvekilleri tarafından engellendi. Hükümet temyize gitti, mahkeme kararı bozuldu ve birkaç saat içinde satış gerçekleşti.
Zor durumdaki Banespa bankasının satışı daha da sancılı oldu. Yüksek ücret ödenen ve yüksek oranda sendikalaşmış personeliyle Banespa anti-özelleştirmecilerin kozu oldu. Satışı 60 kadar mahkeme kararıyla bozuldu. Nihayet geçen Kasım ayında İspanya`nın Banco Santander Central Hispano bankası tarafından, açılış fiyatı 900 milyon doların neredeyse dört katına satın alındı.
Tadini, Banespa satışının Fator`un en büyük başarısı olduğunu söylüyor ve bundan sonra gözünü 3.4 milyar dolarlık 9 yeni cep telefon frekansının satışına dikiyor.