'Birden fazla depremi ödeyecek güçteyiz'
DASK Genel Müdürü Selva Eren, bugüne kadar depremde 1 milyar TL hasar ödemesi gerçekleştirdiklerini belirterek, “Şu anda 117 milyar liralık bir ödeme gücümüz var. Sadece bir depremi değil birden fazla depremi ödeyebilecek güçteyiz, çünkü korumamız var” dedi.
TÜRK Reasürans ve DASK Genel Müdürü Selva Eren, DASK’ın 117 milyar TL ödeme kapasitesi olduğunu, Kahramanmaraş depremi ve diğer olabilecek tüm depremlerde hasar ödenmesinde hiçbir sıkıntı olmadığını söyledi. Eren, deprem bölgesinde 1 milyon 63 bin konutun zorunlu deprem sigortası bulunduğunu, DASK sigortalılık oranının yüzde 50’lerde olduğunu ve son verilere göre bölgeden 258 bin hasar ihbarı aldıklarını belirterek, bugüne kadar da 1 milyar TL hasar ödediklerini kaydetti.
Geçen yılın kasım ayında DASK’ın, ödeme kapasitesini 117 milyar TL’ye çıkarttıklarını ifade eden Eren, “Şu anda 117 milyar liralık bir ödeme gücümüz var. Bunun 23 milyar lirası vatandaşlarımızın poliçe primlerinden oluşan fon, üzeri de reasürans korumamız. Sadece bir depremi değil birden fazla depremi ödeyebilecek güçteyiz” dedi.
TEMİNATLAR YETERSİZ Mİ
Selva Eren, “DASK’ın ödediği tutar az bulunuyor, sizce de yetersiz mi?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Geçen sene zorunlu deprem sigortası teminatlarını iki katına çıkardık ve bir konut için ödenecek en yüksek teminatı 640 bin TL olarak belirledik. Bunun çok üzerinde bir rakam olsun, biz de isteriz. Teminatlar yükselince, primler de yükseliyor. DASK, zorunlu poliçe ve herkesin ulaşabileceği tutarlarda olmalı. Teminatı artırdığımız zaman yurtdışından aldığımız reasürans, yani koruma tutarını da artırmamız lazım. O zaman da reasürans teminatı hem bulunamıyor hem de bunun maliyeti var, bu maliyeti de poliçelere yansıtmak durumunda kalırız. DASK’ın verdiği teminatı yetersiz bulanlar, bizim verdiğimiz teminatın üzeri için, sigorta şirketlerinden konut poliçesi yaptırabilirler. Burada sigorta şirketlerimize de iş düşüyor.”
DASK VERGİ DEĞİL
Selva Eren, DASK’ın, bir çeşit vergi olduğuna yönelik eleştirilere de değinerek, DASK’ın, 1999 depreminin hemen ardından kurulduğunu, deprem vergilerinin de o zaman uygulamaya geçirildiğini hatırlatarak, “O dönem toplanan vergilerin DASK’a aktarıldığı yönünde yanlış bir kanı hâkim. Şunu açıklıkla söyleyeyim, DASK’ın kasasında, bir kuruş deprem vergisinden toplanan fonlar yok. Bütün fonlar bizim vatandaşlarımızdan toplanan poliçe primlerinden oluşuyor. Aynı zamanda kamudan da DASK’a aktarılan bir rakam yok” dedi.
HASARDA 15 GÜN SINIRI YOK
Selva Eren, “Depremde konutu zarar görenlerin 15 gün içinde DASK’a başvurması gerektiği, bu sürede başvurulmaması halinde hasarın ödenmeyeceği söyleniyor. Böyle bir durum söz konusu mu?” sorusunu da şöyle yanıtladı: “Kesinlikle böyle bir durum yok. Bizim hasar ihbarı ile ilgili bir kısıtımız yok. Her zaman da vatandaştan yana bir eğilim sergiliyoruz. Kaldı ki tüm bakanlıklarla ve tapu daireleri ile koordineli çalışıyoruz. Böyle olduğu için de depremden 24 saat sonra ödeme yapmaya başladık. Yıkık, yıkılacak, ağır hasarlı binalara hızlıca ödemeleri gerçekleştiriyoruz. Vatandaşımızdan bir talep gelmeden, dosya bile açmadan, biz onun adına dosyayı açıp hasar ihbarını yapmamış olan vatandaşımıza bile ödeme yapıyoruz.”