Beyaz Saray Yeni Başkana Zehir Olacak
ABD`de 7 Kasım`da yapılan başkanlık seçimlerinin hukuki/siyasi anlamda arapsaçına dönüşmesi nedeniyle kim seçilirse seçilsin 4 yıllık görev süresi boyunca meşruiyet sorunu yaşayacak.
ABD`de haftalardır süren başkanlık yarışında Beyaz Saray`ı kazanacak adayın, sürecin mahkemelik olması ve seçimde yolsuzluk suçlamalarıyla üzerine gölge düşmesi ve Kongre`nin de Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında hemen hemen ortadan bölündüğü bir ortamda, gelecek 4 yıl boyunca meşruiyet sıkıntısı yaşayacağı belirtiliyor. Seçim sandığında belirlenemeyen ABD`nin 43`üncü başkanını ortaya çıkarma görevini üstlenen yargı makamı da aynı konuda değişik mahkemelerin zıt yönde kararlar verdiği ve kararlara partizanlığın karıştığı ABD`de ağır eleştirilere hedef oluyor. Washington`daki siyasi gözlemciler, yeni başkanın, ister Cumhuriyetçi George W. Bush, ister Demokrat Al Gore olsun, seçimi sandıkta değil mahkeme kararıyla ve özellikle kilit Florida eyaletinde seçim ve sayım işlemlerine çok yoğun hile karıştırıldığı iddialarının ortasında görevine başlayacağına dikkati çekiyorlar. Gözlemciler, 435 üyeli Temsilciler Meclisi`nde, 7 Kasım`daki seçimde Cumhuriyetçi çoğunluğun sadece birkaç sandalye Demokratlara üstünlük sağladığına, 100 üyeli Senato`nun ise tam ortadan bölündüğüne işaret ediyorlar.
Siyasi gözlemcilere göre, bu durumda başkanlık seçimini kaybeden taraf ister Cumhuriyetçi, ister Demokrat olsun, karşı partiden başkanlığı kazanan kişiye 4 yıl boyunca Beyaz Saray`ı zehir edecek. Yeni başkanın önerdiği tasarılar, Kongre`deki karşı partinin grubunca sabote edilecek ve başkanlık makamı, Kongre`den çıkacak yasalara karşı bir çeşit veto makinasına dönüşecek. Yeni başkanın meşruiyetiyle ilgili en büyük sorun, seçim sürecinin mahkemelik olmasından kaynaklanıyor. Başkan Bill Clinton`ın eski danışmanlarından George Stephanopoulos, bu durumu, oyun bu şekilde oynandığında kaybeden taraf kendini partizan bir mahkemenin kararıyla başkanlıktan edilmiş olarak görecek. Bu, yeni başkana karşı bir tepki, hatta nefret ortamı doğuracak ve yeni başkanın 4 yıllık süresi muhtemelen cehennem azabıyla geçecek sözleriyle değerlendirdi.
Florida Üniversitesi Hukuk Profesörü Stephen Gey, Başkanın mahkemede seçildiği bir ortamda, ABD`nin bütün kurumlarının inanılırlığı tehlikede dedi.
Gözlemciler, yeni başkanın belirlenmesinin, ülkenin en üst yargı makamı olan Federal Yüksek Mahkeme`ye kaldığı bu ortamda, aynı yasaları esas alan ayrı mahkemelerin, yoğun şekilde birbirine zıt kararlar aldığına da işaret ederek, bu durumun, hukuk kavramına güvensizliği artırdığını belirttiler. Özellikle Washington`daki yabancı diplomatlar, ABD`de yargıçların, Cumhuriyetçi veya Demokrat Partili olmasını çok yadırgadıklarını ve bu durumun, mahkemelerin kararlarına gölge düşürdüğünü ifade ediyorlar. Örneğin, Florida eyaletinde elle sayımlara devam edilmesine karşı çıkan Bush`un yaptığı başvuru, Florida`daki Leon ilçesi yargıcı Sanders Sauls tarafından haklı bulundu. Demokrat ağırlıklı 7 üyeli Florida Yüksek Mahkemesi ise 3`e karşı 4 oyla bu kararı tersine çevirdi. Bu mahkemenin kararına muhalefet şerhi koyan başyargıç Charles Wells, bu karar yüzünden anayasa krizi çıkabileceği uyarısında bulundu. Konuyu daha sonra ele alan Federal Yüksek Mahkeme ise Florida Yüksek Mahkemesi`nin kararını tersine çevirerek, elle sayımları durdurdu. Bu karara itiraz eden yargıç John Paul Stevens ise koyduğu muhalefet şerhinde, Federal Yüksek Mahkeme`nin kararı yüzünden, seçim sonuçlarına şaibe düşebileceği uyarısında bulundu. 9 üyeli Federal Yüksek Mahkeme`nin bu kararı da 4`e karşı 5 oyla alındı. Gözlemciler, bu örnekte de görüldüğü gibi, mahkemelerin partizanlık suçlamaları arasında aldıkları çelişkili kararların, yargı makamıyla ilgili kuşkular doğurduğunu belirtiyorlar. (FİNANSAL FORUM)