Başkentten Yansımalar

25.09.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :
Türkiye, 9 - 10 aydır ciddi bir enflasyonla mücadele programı uyguluyor. Program süresince cevap aranan sorulardan belki de en önemlisi şu: Enflasyon gerçekten düşecek mi? Fiyat artışlarının sür - git devam etmesi umutlarımızı azaltıyor, belki karamsarlığa bile düşürüyor. Her ayın 3`ü akşamında, geçmiş ayın enflasyonu belli olduğunda, televizyon ekranlarında izlediğimiz çarşı - pazar görüntülerinde "Bana göre enflasyon düşmüyor. Her pazara gelişimde fiyatlar artıyor" diyen sokaktaki vatandaş bunun en açık kanıtı. Enflasyon artık Türkiye`de ekonomik bir problem olmaktan çok, günlük yaşamdaki dengeleri kökten etkileyen bir psikoz haline dönüşmüş durumda. Ama Enflasyonla Mücadele Programı`nın ana felsefesi, yıllardır yaşanılan enflasyon olgusunun iyi analiz edildiğini gösteriyor. Türkiye`de enflasyonist bekleyişlerle döviz kuru arasında ciddi bir bağ var. Döviz ve dövizi baz alarak hesap yapma alışkanlığı yani "dolarizasyon" toplumun vazgeçemediği bir davranış biçimi. Kitaplarda yazdığına göre döviz kuru, bir ülkenin ekonomisini diğer ülkelerin ekonomisi ile karşılaştırabilmek için geliştirilmiş bir mekanizma. Türkiye`de ise döviz kuru bu rolünün yanısıra, insanların tercih ve bekleyişlerinin ekonomiye aktarıldığı bir rol de üstleniyor. Oysa normal dengelerin sürdüğü bir ekonomide, bu rolü daha çok faiz oranları üstleniyor. Türkiye`de faiz oranı denilince ise akla devletin taze kaynak ihtiyacı ile siyasi risk ve belirsizliklerin ekonomiye ne kadar yansımasının beklendiği anlaşılıyor. Sonuçta ne döviz kuru, ne de faiz ekonomideki gerçek rollerini oynayamıyorlar.İşte ekonomik programda döviz kurlarının 18 aylığına ve günü gününe ilan edilmesi, ikinci 18 ayda da uygulanacak sistemin açıklanması döviz kurunun zararlı psikolojik boyutunu ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Amaç, 2003 yılına gelindiğinde döviz kurunu enflasyondan bağımsız bir değişkene dönüştürmek. Ekonomideki tüm karar ve işlemleri, milli paraya bağlı olarak değişen faiz oranları ile yönlendirmek. Ancak Türkiye`nin geride bıraktığı 10 aydaki döviz kuru uygulamaları, yılların alışkanlığının kolay kolay kırılamadığını gösteriyor. Döviz mevduat hesaplarında çözülme yaşanmaması, bazı sektörlerde görülen yüksek oranlı zamlar ve dövize endeksli tüketici kredilerindeki canlanmalar bunun en tipik göstergeleri.Türkiye, yaklaşık 40 - 50 yıllık döviz sorunsalında yeni bir evreye girmek üzere. Döviz kuru, Türkiye ekonomisinin gerçek gücünü yansıtır bir gösterge olmaya doğru ilerliyor. Türkiye`de faiz - kur dengesinin kurulması ekonominin iç ve dış dengesinin oturtulması anlamına geliyor. Bu noktada temel sorumuz olan enflasyonun düşüp düşmeyeceğini yanıtlamak daha kolay olacak. Türk ekonomisinde döviz kuru üzerine yıkılmış olan psikolojik boyut, faize doğru yönlendirilmedikçe enflasyonda düşüş sağlamak hayalcilik olacaktır. Türkiye, faizi etkin bir ekonomik araç olarak kullanacak ekonomik ortamı oluşturduğu taktirde, parasallaşan ve dolarize olan ekonomiyi gerçek ayar ve denge noktasına oturtabilecektir. (FİNANSAL FORUM)


Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
KAPANIŞLAR (BIST)
BUGÜN 1000 TL NE OLDU?
1.000 TL        
BORSA
1.003 TL        
DOLAR
1.002 TL        
EURO
1.001 TL        
ALTIN
 
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.