Bakliyatçılara rekolte darbesi
Bakliyat ürünlerinde yaşanan rekolte düşüklüğü sektörü zor durumda bıraktı. Nur Koll. Şirketi sahibi Baykal Güner, ürünün az olmasından dolayı ihracat pazarının da kaybedilme noktasına geldiğini söyledi.
Yaz aylarının mevsim normallerinin 7-8 derece üzerinde seyretmesinden dolayı 9 ve 10. aylarda üretimi yapılan fasulye çeşitleri barbunya, nohut, yeşil mercimek, kırmızı mercimek, sarı mercimek, çörek otu, kimyon, kişniş, haşhaş çeşitleri, kuru bezelye, börülce, sumak, bakla, kekik, ıhlamur ve daha birçok benzer ürünlerinde çiçek ve tane dolma zamanında, kuraklıktan, verimlerinde % 70-80 oranında düşüş yaşandığı bildirildi. 30 bin ton kimyon üretimi beklenirken üretimin 4 bin tona kadar düştüğü belirtildi.
Ürünün az olmasından dolayı pazar borsalarında fiyatların aşırı derecede yükseldiğini belirten Nur Koll. Şti. sahibi Baykal Güner, bununla birlikte kısmi stokçuluk yapıldığından stoktaki emtiaların arttığını, tüketim sahalarına az mal gelişi olduğunu bu yüzden de fiyatların sürekli arttığını söyledi.
DIŞ PAZARŞARI KAYDEDİYORUZ
Ürünün az olmasından dolayı piyasa ekonomisinin bozulduğunu söyleyen Güner, bu yıla kadar zor şartlar altında yarattığımız ihracat pazarının, ihracat yapamadığımızdan dolayı kaybedilme noktasına geldiğini dile getirdi. Arzın az olmasından dolayı talebi karşılayabilmek için ithalattan başka çare olmadığını ancak ithalat sırasında vergi ve mevzuattaki sorunlardan dolayı daha da pahalıy amal olacağını söyleyen Güner, sorunların çözümü için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
Neturel ithal ederek, Türkiye`de tesislerde işlenerek tekar ihraç imkanının meydana gelmesi gereklidir. Dahilde işleme kapsamında gelen ürünlerde çok suistimal olmaktadır. Dahilde getiren ithalatçılar gümrük vergisi ve KDV. ödemediğinden satışlar belgesiz olabilir. Sahte faturaların ve belgesiz satışların çığı gibi artması çalışma rantları meydana getiriyor. Oysa direk ithalatı yapan ithalatçı firmalar G.V. ve KDV. ödediğinden ikisi arasında büyük bir fiyat farkı meydana geliyor. Bütün bu sistemi düzeltmenin tek çaresi G.T.İ.P. 0028`de yer alan tarım ürünlerinin bu seneye mahsus olmak üzere taleplerin karşılanması, ihracatın olması için 2001 yılı mahsul ekiminden sonra hasad zamanına kadar G.V.`lerinin % 1- KDV`lerinin de % 8-17 oranlarında % 1`e indirilmesi gerekir. Örneğin direk ithalat yapan bir firmanın bir ton çörek otunu karıyla birlikte satması için, tonunu 1300 USD + 455 USD +%35 G.V.+% 17 KDV (= 2054 USD maliyetle satması gerekir.
Oysa sahte belgeler, sınır ticareti dahilde işleme ve kaçak yolla yurda getiren ürünlerde aynı fiyata sattığında ton başına 754 USD karı olacaktır. Hiçbir şekilde belgeye intikal etmeyen bu yollarla hem tüketici mağdur olacak hem de devletimiz bir kuruş vergi toplayamayacaktır. Bütün bunları düzeltmek için G.V. acilen % 1`e çekilmelidir. Bu sayede her kötü sistem anında düzelir. Dürüstlük kavramı genişler. Devletimiz daha çok vergi toplar. İhracat artar, aşırı fiyat artışı oluşmaz. Mal bolluğu olur. Şu anda tarımımız işler acısı durumundadır. Tarım Bakanlığı`mızın acilen sorunlarımıza çözüm bulması gerekmektedir. (FİNANSAL FORUM)
Yaz aylarının mevsim normallerinin 7-8 derece üzerinde seyretmesinden dolayı 9 ve 10. aylarda üretimi yapılan fasulye çeşitleri barbunya, nohut, yeşil mercimek, kırmızı mercimek, sarı mercimek, çörek otu, kimyon, kişniş, haşhaş çeşitleri, kuru bezelye, börülce, sumak, bakla, kekik, ıhlamur ve daha birçok benzer ürünlerinde çiçek ve tane dolma zamanında, kuraklıktan, verimlerinde % 70-80 oranında düşüş yaşandığı bildirildi. 30 bin ton kimyon üretimi beklenirken üretimin 4 bin tona kadar düştüğü belirtildi.
Ürünün az olmasından dolayı pazar borsalarında fiyatların aşırı derecede yükseldiğini belirten Nur Koll. Şti. sahibi Baykal Güner, bununla birlikte kısmi stokçuluk yapıldığından stoktaki emtiaların arttığını, tüketim sahalarına az mal gelişi olduğunu bu yüzden de fiyatların sürekli arttığını söyledi.
DIŞ PAZARŞARI KAYDEDİYORUZ
Ürünün az olmasından dolayı piyasa ekonomisinin bozulduğunu söyleyen Güner, bu yıla kadar zor şartlar altında yarattığımız ihracat pazarının, ihracat yapamadığımızdan dolayı kaybedilme noktasına geldiğini dile getirdi. Arzın az olmasından dolayı talebi karşılayabilmek için ithalattan başka çare olmadığını ancak ithalat sırasında vergi ve mevzuattaki sorunlardan dolayı daha da pahalıy amal olacağını söyleyen Güner, sorunların çözümü için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
Neturel ithal ederek, Türkiye`de tesislerde işlenerek tekar ihraç imkanının meydana gelmesi gereklidir. Dahilde işleme kapsamında gelen ürünlerde çok suistimal olmaktadır. Dahilde getiren ithalatçılar gümrük vergisi ve KDV. ödemediğinden satışlar belgesiz olabilir. Sahte faturaların ve belgesiz satışların çığı gibi artması çalışma rantları meydana getiriyor. Oysa direk ithalatı yapan ithalatçı firmalar G.V. ve KDV. ödediğinden ikisi arasında büyük bir fiyat farkı meydana geliyor. Bütün bu sistemi düzeltmenin tek çaresi G.T.İ.P. 0028`de yer alan tarım ürünlerinin bu seneye mahsus olmak üzere taleplerin karşılanması, ihracatın olması için 2001 yılı mahsul ekiminden sonra hasad zamanına kadar G.V.`lerinin % 1- KDV`lerinin de % 8-17 oranlarında % 1`e indirilmesi gerekir. Örneğin direk ithalat yapan bir firmanın bir ton çörek otunu karıyla birlikte satması için, tonunu 1300 USD + 455 USD +%35 G.V.+% 17 KDV (= 2054 USD maliyetle satması gerekir.
Oysa sahte belgeler, sınır ticareti dahilde işleme ve kaçak yolla yurda getiren ürünlerde aynı fiyata sattığında ton başına 754 USD karı olacaktır. Hiçbir şekilde belgeye intikal etmeyen bu yollarla hem tüketici mağdur olacak hem de devletimiz bir kuruş vergi toplayamayacaktır. Bütün bunları düzeltmek için G.V. acilen % 1`e çekilmelidir. Bu sayede her kötü sistem anında düzelir. Dürüstlük kavramı genişler. Devletimiz daha çok vergi toplar. İhracat artar, aşırı fiyat artışı oluşmaz. Mal bolluğu olur. Şu anda tarımımız işler acısı durumundadır. Tarım Bakanlığı`mızın acilen sorunlarımıza çözüm bulması gerekmektedir. (FİNANSAL FORUM)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
