Bakan Yumaklı: Mazot ve gübre desteği güncellenerek devam edecek
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı CNN Türk ekranlarında Dicle Canova'nın sorularını yanıtladı. Bakan Yumaklı "Mazot ve gübre ne kadar kullanılıyor bunu belirledik. Önümüzdeki dönemlerde bu rakam güncellenerek devam edecek" dedi.
Bakan Yumaklı'nın açıklamaları şöyle:
Dünyada yeni normal diye nitelendirdiğimiz değişiklikler oluyor. Benim sorumluluğum altındaki hususlar için tarımsal üretimi yeniden planlamanız gerekiyor. Biz de bununla ilgili 2 yıldır çalışıyorduk. 1 Ocak 2024'ten itibaren planlı üretime geçtik. Sizin elinizde imkanlarınız ve araçlarınız var, ülkenizin ihtiyaçlarını, gelecek nüfus projeksiyonlarına bakarak üretiminizi planlamanız gerekiyor. Hayvansal ve su ürünlerinde bu gerçekleşti.
Her ilde ziraat odaları, önder çiftçiler, ticaret odaları, konuyla ilgili tüm paydaşlarla konuşarak o bölgede hangi üretim deseninde üretim yapılmalı bunun çalışması yapıldı. Destekler fazla ve farklı. Çiftçi bile neyin ne olduğunu anlamıyor. Bunların sadeleşmesi gerekir. 165 kalem destek veriyorduk. Bunu 3 ana başlığa indirdik. Temel destekler, planlama, üretim geliştirme desteği.
Bunların içinde mazot ve gübre ne kadar kullanılıyor bunu belirledik. Önümüzdeki dönemlerde bu rakam güncellenerek devam edecek. Temmuz ayının sonuydu, çiftçilerimizin hesabına yatırılıp çekilmeyen 6 milyara yakın destek vardı. Etkinliğini yitirmiş.
Tarımsal desteklerin açıklanması ilk defa üretim döneminden önce oldu. 3 yıllığına ve ilk defa açıklamış olduk. Destek tutarlarının en önemli girdilerden mazot ve gübre olarak güncellenecek şekilde belirledik.
Burada gerçekten sektörün içinden o şekilde değil deyip geniş kesime anlatma imkanı oldu. Bu kısır tartışmaya sıkıştırılmayacak kadar önemsiz.
Biz 13+1 derken stratejik ürünler hububat, baklagil, yağlı tohumlardır. Örneğin hububat buğday arpa. 185 liralık mazot ve gübre desteği veriyordum. Buğday ve arpayı nerede ekerseniz ekin temel destek alacaksınız. Türkiye'de üretim yapan kim varsa temel desteği alacak. Belirlenmiş olan havzalarda buğday ekimi yapılıyorsa bu plana uyduğu için planlı üretim desteği vereceğim. İlaveten su kısıtı desteği verilecek. Eskiden 185 lira veriliyordu, 342 lira bu yıl için bu. Planlı üretim desteğini de verdim. Orada buğdayın ekilmesini belirlemişsem ilave 342 lira daha vereceğim.
Mısırda su kısıtı yok. Mısır çok fazla su tüketen ürün. Temel ve planlı üretim desteği veriyorum. Su kısıtı desteği vermiyorum.
Biz sizin kartlarınıza desteklerinizi yükleyelim, siz gidin girdilerinizi alın. Bunların satıldığı yerlerden çiftçilerimize çok yüksek oranlarda komisyon uygulandığını gördük. Tüm desteklerimizi nakdi olarak verilecek.
"SÖZLEŞMELİ TARIMDA SORUN YOK SÖZLEŞMESİZDE VAR"
Türkiye'de 206 kalem ürün üretiliyor. Domatesin bunlardan biri olduğunu düşünürsek birçok çeşidi var. Birkaç ürün üzerinden Türk tarımının sorun yaşadığını söylemek siyasi söylemdir. Biz sanki sorun olduğunda bununla ilgileniyormuş gibi hava oluşturulmaya çalışılıyor. Eskişehir'den genç rençberler, çözülmesini istedikleri platform olduklarını söylediler. Biz sektörle üreticilerle her an beraberiz. Domatesle alakalı ilk aslında İzmir Kınık'ta çıktı. Fazlalık bekliyorduk. Problem oluşturacak nitelikte değildi. Sözleşmeli üretimlerde sorun yok, sözleşmesiz üretimlerde sorun var. Fazlalık oluşunca. Başka bir şey daha var, iklim değişikliğinin etkisi her yerde. Hasat peyderpey olan ürün aynı anda hasat edilip piyasaya çıkmış oldu. Daha sonra Bursa'da başladı. Salça fabrikalarıyla bir araya geldik. Bazıları üretim zamanını öne çektiler, boş olan kısımlarını devreye aldılar. Ne kadar argümanımız varsa bunları yansıttık.
Bu süreç içinde bazı fabrikaların da kendi sözleşmeli üretimleri için 2 kamyon ürün alacaksa 1 kamyonunu sözleşmeliden alacağım bir kamyonunu sözleşmesiz alacağım derse tespit ettik. Ticaret Bakanlığı devreye girdi. İnsanları sokağa çağırarak oradan bir şey yapmaya çalıştılar. Bizim üreticimiz bunlara prim vermiyor. Parti amblemleri olan pankartlarla çıktılar, biz bunu söyleyince geri plana çekildiler. Sorunları çözmek insanları sokağa çağırarak olmaz.
"ÜRÜNLERİN FİYAT ARTIŞI ÜRETİMLE İLGİLİ DEĞİL"
Ürünlerin fiyat artışlarının üretimle ilgili olmadığını söylemek istiyorum. Fiyat yüksek fiyat olarak nitelendirdiğimiz ürünlerin o durumları ürünlerin olmamasından kaynaklı değil. Geçtiğimiz hafta bu konuyu tekraren masaya yatırdık. Jeotermal yerlerde sebze ve meyve üretimini destekliyoruz. Anlık olarak fahiş fiyatla alakalı Ticaret Bakanlığı'nın çalışmasına destek veriyoruz.
"YANAN ALANLAR İMARA AÇILAMAZ"
Yanan hiçbir alan imara açılamaz. Bayraklı söylenecek. Bayraklı'yla ilgili konu yeni. 2020'de İzmir depremi olduğunda orada yıkılan binaların yerine bina yapımı için Çevre Bakanlığı yer arayışına girmiş. Bizden de bilgi istenmiş. Orman olarak görülen ama orman vasfı taşımayan yerleri yapabilirsiniz demişiz. 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde orman dışına çıkarılmış Milli Emlak'a verilmiş, tahsis edilmiş, onlar da buraya depremde zarar görenlerin evlerini yapmışlar. Dava açılmış. O davayı gören mahkeme demiş ki, esasında hiçbir problem yok. Sizin buradaki kurulunuzun içinde harita mühendisi yok, bunu bozuyorum, bunu düzeltin. Biz bunu Ekim 2023'te bozmuş. Önümüzdeki 2023'ten itibaren biz düzeltmişiz, orası orman dışına çıkarken yangın gerçekleşmiş ve orası yanmış. Talep edilen yerden bir metre eksik ya da fazla değil. Kesinlikle doğru değil.
"HAYVANLARA İŞKENCE ETMEK SUÇTUR"
Çok uçlarda yaşıyoruz her şeyi. Kıyısından köşesinden bakıyoruz. Bizim yönetmeliğimiz yakın zamanda yayınlanacak. Bu yasa hayvanlara işkence etmeyi haklı kılacak en ufak kelime ve harf bile barındırmıyor. Böyle yapılıyorsa savcılıklarımız gerekeni yapar. Hayvanlara işkence etmek suçtur. Orada başka bir şey konuşup sorunu çözecek olan kanuni düzenlemeleri hedef tahtasına oturmanın hiçbir hakkı yok. Barınak için alan oluşturup destek vereceğiz. Bu problemin sokakta hayvan olması olarak tanımlanması söz konusu, hayvanlar devam etsin demek. Nasıl oluyor anlayabilmiş değilim.