Bakan Bolat: Milli gelir kişi başı 12 bin 500 dolara yükselecek
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "2023 yılını 1 trilyon doların üzerinde milli gelir ile kapatacağız. Kişi başı milli gelirimiz, 12 bin 500 dolara yükselecek" dedi.
Gaziantep'e gelen Bakan Bolat, 'İhracat Seferberliği Zirvesi' programına katıldı. Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birliği'nde düzenlenen programa Bakan Bolat'ın yanı sıra Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, yerel yöneticiler ile iş insanları katıldı. Burada konuşan Bolat, Kovid-19 pandemisi ile piyasalarda ciddi anlamda stokçuluk ve fırsatçılık olduğunu, özellikle otomotiv sektöründe sorunlar meydana geldiğini söyledi.
Bolat, şunları kaydetti:
"Kovid-19 sonrasında maalesef fiyatlama, davranış bozukluğu, vurguncu karaborsacı ya da fırsatçı türde kişiler, iş hayatında etkin olmaya başladı. Bir yandan enflasyonla mücadele etme diğer taraftan haksız ticari uygulamalara yönelenler ile mücadele dönemi başlamış oldu. Bizden önceki değerli hükümetimiz ve bakan arkadaşlarımızın yaptığı mücadeleyi biz de kaldığı yerden devam ettirdik. Özellikle otomotivde çip kriziyle başlayan süreçte biliyorsunuz parça eksikliğinden, çip eksikliğinden dolayı sıfır otomobil üretiminde, pazarlamasında aksamalar oldu. Aldığımız tedbirlerle ağustos ayının ortalarından sonra stoktaki araçların yavaş yavaş çıkmaya başladığını gördük. 1 aylık bir süre zarfında neredeyse 600 bin araç ortaya çıktı ve tabii stokçuluğa karşı denetimlerde yakalamalar yapıyorduk. Cezai tedbirler uyguluyorduk ama piyasa kendiliğinden bu stokları ortaya çıkarmaya başladı. 6 ayda bulunamayan, 6 ay gün verilen araç satışları, 6 saatte yapılır hale geldi. Tedbirlerden sonra fiyatlar da düşme başladı. Stoklar ortaya çıkınca satışlardaki balon köpükte düşüş oldu. Piyasada aslında işler normale döndü, rayına oturdu. Balon köpük ortadan kalktı, yapılan budur.
'BİRKAÇ AYLIK 'BEKLE VE GÖR' MODUNA GEÇTİLER'
Avrupa Birliği ile görüşmelerin ve vize serbestisi konusundaki ilişkilerin iyi ilerlediğini kaydeden Bolat, "Avrupa Birliği olsun, ABD olsun, İsrail olsun Cumhurbaşkanımız önderliğindeki Cumhur İttifakı'nın bu seçimi kazanmasını pek istemediler. Bunu hepimiz biliyoruz. Seçimden önce ekonomik baskı, vize konusunu özellikle sıkıştırarak, bir manuel olarak kullanıp, seçmenlere yönelik bir kışkırtma çabaları ve borsayı özellikle 3 ay boyunca manipüle ederek yıkmaya çalıştılar. Bunu inkar edecek kim varsa, tartışmaya hazırım. Bunu hepimiz yaşadık. Seçimden sonra, daha seçimin akşamından itibaren 'Türkiye ile yapıcı diyalog kuralım, iş birliği yapalım' anlayışıyla 180 derece bir dönüş sergilediler. ABD'den, Avrupa Birliği'nden ve Türkiye'yi seven dünyadaki birçok ülkelerden, bu yeni dönemde Türkiye'nin yeni hükümeti ile yakın diyalog ve iş birliği noktasında çok ciddi ilgi gördük. AB Komisyon Dış Politika Temsilcisi'nin hazırladığı raporda da bizim istediğimiz gibi Gümrük Birliği'nin modernleşmesi, hizmetler sektörünün e-ticaret kapsamı altına alınması, var olan sıkıntıların çözülmesi için müzakerelerin başlatılması tavsiyesi yer aldı. Uzun süreli bir mekanizma başlatalım önerisi, Avrupa Yatırım Bankası'nın kredi musluklarını Türkiye'deki projelere açması ve Türkiye'de yüksek düzeyli siyasi ideal başlatılması önerisi yer aldı. 14-15 Aralık'taki Brüksel'deki AB Konseyi Zirvesi'nde bunun kabul edilmesi bekleniyordu. Almanya ve Yunanistan ile yapılan zirve toplantılarımız da başarılıydı. Muhtemelen bir görünmez el devreye girdi ve konu gündemde tutulmadı. Sadece 'Avrupa Birliği Komisyonu'nun raporunu not ediyoruz' şeklinde muğlak bir ifade kullanıldı. Türkiye'nin Filistinlilerin haklarını savunma konusunda dünyada harekete geçmesi, İsrail'e şartsız ve açık destek veren bazı AB ülkelerini o noktada rahatsız etti. Muhtemelen birkaç aylık 'bekle ve gör' moduna geçtiler" dedi.
Bolat, ihracat rakamlarına ilişkin de "2023 yılını 1 trilyon doların üzerinde milli gelir ile kapatacağız. Kişi başı milli gelirimiz, 12 bin 500 dolara yükselecek. Bu yıl dünyada talep düştü. Dünya üretimi durgunlaştı. 6,5 milyar dolar kayıpla karşılaştığımız depremler ile büyük bir sarsıntı yaşadık. Büyük yıkımlar oldu. Buna rağmen Türkiye, ilk 9 ayda yüzde 4,7 büyüme sağladı. Çin ve Hindistan'da da rakamlar bu civarda, Avrupa Birliği'nde büyüme yüzde 0 civarında. İhracat konusunda ise ilk 2 ay yüzde 8'lik kayıpla başlamıştık. İnşallah artıda bitireceğiz. Hizmet ihracatını inşallah yüzde 13'lük artıda bitireceğiz. Dış ticaret ve cari açığımız, gerilemeye başladı. İthalatımızda da geçen yılın aynı aylarına göre, bir gerileme var. İhracatımızda geçen yılın aynı aylarına göre artış sağlayarak ilerledik. 2024 yılından umutluyuz. Dünyadaki siyasi tablo, savaşlar ve ekonomik tablo belli. Buna rağmen azim ve şevk ile çalışmaya devam edeceğiz. Orta vadeli program iyi işliyor. Makro hedeflerin neredeyse tamamı tuttu. İşsizlik oranında yüzde 8,5'e geriledik. Bu, büyük bir başarı. İstihdam sayımız ise 32 milyona yükseldi" diye konuştu.