Avrupa Birliği faiz oranlarını azaltacak mı?
Avrupa Merkez Bankası (AMB), kısa bir süre öncesine kadar, artan enflasyona ilişkin kırmızı alarm durumunda idi. Ancak dünyanın 2 numaralı merkez bankası, Perşembe günü yayınlanan aylık raporda bu kaygıların tonunu düşürdü. Rapor, önümüzdeki aylarda, faiz oranı indirimine ilişkin spekülasyonu körükleyeceğe benziyor.
AMB, mevcut durumda, ABD ekonomisinde giderek artan belirsizlik durumuna ve bunun dünyanın diğer bölgelerine yansımasına, para - tedarik büyümesinin daha dengeli risklerine ve geçen yılın ikinci çeyreğinde zirve noktasını yaşayan euro alanı ekonomisine işaret ediyor. AMB ayrıca, euro alanı tüketici fiyatı enflasyonunun Aralık ayı itibariyle düşmeye başlayacağını da belirtti. Mevcut durumda AMB`nın daha önceki, fiyat istikrarına ilişkin risklerin artmasından daha çok yalnızca, fiyat istikrarına yönelik riskleri artırıcı etmenlerden, söz ediliyor.
Ne var ki, AMB enflasyona karşı mücadelesinde bütün bir yıl bu kadar net görünmedi. Banka, ücret görüşmeleri ve vergi indirimlerinin enflasyonist etkilerini izliyor. AMB halen, geçmişteki petrol fiyatı artışlarının münferit tüketici mallarının fiyatlarını arttırabileceği uyarısında bulunuyor ve euro alanında gürbüz büyümeden söz ediyor. Avrupa`nın en büyük ekonomisi olan Almanya`da, Perşembe günü 2000 yılına ilişkin olarak son on yılın en büyük büyüme oranını açıkladı.
AMB`nın raporu, ABD`nin faiz indirimine gitmesinden bir hafta sonra geldi. ABD`nin bu kararından sonra, Avrupa merkez bankacıları, ABD`deki olayların Avrupa`daki faiz oranlarını etkileyen bir çok etmenden sadece birisi olduğunu belirterek, sessiz kalmışlardı.
Ancak, raporun dili, AMB yetkililerinin mevcut durumda dünyayı farklı gördüğünü ortaya koyuyor. Yakın dönem tarihi, alışılmamış olaylar dışında, AMB`nin Fed`i izlediğini gösteriyor. Ayrıca, AMB oranların indirimine ilişkin çok az uyarıda bulundu. Avrupa`nın deflasyonist bir döneme girebileceğini düşünerek, 1999 Nisan`ında da aynı şekilde davranmıştı.
AMB 4 Ocak`daki toplantısının ardından, kilit öneme sahip faiz oranını yüzde 4.75`de bıraktı. Sayıları giderek artan ekonomistler, AMB`nın en geç, yaz sonundan önce faiz oranlarında indirime gideceği düşüncesinde. Bazıları ise Şubat ayı gibi erken bir zamanda indirim bekliyor.
İngiltere Bankası, Perşembe günü kısa dönem faiz oranlarını yüzde 6`da tuttu. Piyasa analistlerinden bir kaçı, bankanın oranları düzenleyen Mali Politika Komitesi`nin, Fed`in yarım puan indirimini izleyeceğini tahmin ediyordu. Çoğunluk ise, bankanın kısa vade faiz oranlarını yüzde 6`da tutmaya devam edeceğini bekliyordu.
Britanya`nın önemli faiz oranı mevcut durumda 11 aydır değişedi. Perşembe günkü karar, bankanın Birleşik Krallık ekonomisinde faiz indirimini sağlayacak yeterli bir tersine dönüşü henüz görmediğine işaret ediyor. İpotekler tüm zamanların en yüksek düzeyinde seyrediyor olsa bile, hükümet mevcut durumda, sağlıklı bir oran olan yüzde 2.9 rakamında, bu yıl bir yavaşlama öngörmüştü.
AMB raporunda, özellikle yüksek petrol fiyatlarından dolayı daha düşük bir hızda olsa da, euro alanının büyümeye devam edeceği görüşünü sürdürdü. Almanya`dan gelen veriler bu görüşü doğruladı. Alman ekonomisi, 2000`in son üç ayında, bir önceki çeyreğe kıyasla daha yavaş, yaklaşık yüzde yarım oranında, büyüdü. Alman ekonomisi 2000 yılının tamamında, 1999`daki yüzde 1.6`lık artışının neredeyse iki katı bir hızla, yüzde 3.1, büyüdü.
AMB, esas olarak, petrol fiyatlarının ve zayıflayan euronun enflasyonist etkisini karşılamak için geçen yıl faiz oranlarını altı kez arttırdı. Bugün durum farklı: Petrol fiyatlarının Kasım ayında varil başına 39 euro, Aralık ayında ise 29.4 euro olduğunu belirten AMB, Petrol fiyatlarındaki önemli düşüş ve euronun değer kazanması...Aralık 2000`den itibaren yıllık tüketici fiyatı enflasyonunda düşüşe neden olmalı, dedi. Euro Aralık ayı boyunca ve Ocak ayının ilk bir kaç günü dolar karşısında yaklaşık yüzde 9 değer kazandı.
AMB, geçen yılın faiz oranı artışlarının, AMB`nın ana politika hatlarından birisi olan para - tedarik artışına yol açtığını söyledi. Banka, para ve kredi artışından kaynaklanan enflasyon riskinin, Bir süre öncesine kıyasla daha fazla dengelendiğini, bildirdi. AMB hala dikkat konumunu sürdürse de, Aralık ayına kıyasla daha az kaygılı görünüyor. (THE WALL STREET JOURNAL)