Arap Borsaları Şiddete Yenik Düştü
Arap borsaları geçen yıllarda gelişmekte olan piyasalar spectrumun egzotik tarafında girş yaptı, ve Batı Şeria ve Gaze`deki şiddet olayları dikkate alınırsa, zayıf performans bir süpriz değil. Lübnan yüzde 18 Ürdün ise yüzde 20 kayba uğradı. Ancak, İsrail`den ve Filistin topraklarından daha uzaktaki Arap piyasaları 20 aydır devam eden petrol fiyatlarının ve mali fazlaların artışı dönemi yaşadılar
Dolayısıyla, bu ülkeler arasında bazılarının daha iyi durumda olması süpriz değil. Örneğin Suudi Arabistan`da 2000 yılında bütün hisse endeksleri yüzde 12 arttı. 1999 yılı ise yüzde 42 kazançla kapanmıştı. Bizde dotcomlar yok - herşey yerden göğe ve sanırım fena durumda değiliz, diyen Abdullailah Mukred Riyad`daki American Bank şubesinde çalışıyor.Petrol fiyatları ile genel ekonomi arasında çok kuvvetli bir ilişki var. Borsa bunu yansıtıyor. Bu yıl, 16 - 17 yıldan bu yana ilk kez bütçe fazlası olacak. Geçen yıl piyasa yükseldi, ancak piyasa katları birbuçuk yıl öncesine göre daha ucuz.Daha da ilginç olarak, büyük bir petrol ihracatçısı olan Kuveyt geçen yılları durgun geçirdi.Kuveyt Borsası yabancılara açık değil, ancak, petrol fiyatlarının istikrarı veb Birleşmiş Milletler (BM) kanalıyla Körfez Savaşı`na ilişkin olarak gelen tazminatlara rağmen, piyasa endeksi bu yıl sadece yüzde 1.5`luk bir yükselme gösterdi.
Bu durum Kuveyt`deki blue chipler ve daha az saygın diğer hisseler arasındaki büyük polarizasyonu maskelerken, burada ana sorun Kuveytin yerel yatırımcılarının New York ve Nasdaq Borsası`yla daha fazla ilgilenmesi. Bir analiste göre, Kuveytliler büyük momentum yatırımcılarıdır. Yine de Kuveyt ve Oman`daki depresyon sürpriz bir durum. Gelişmekte olan piyasalar uzmanlarından James Graham - Maw, Blakeney adlı bir şirkette çalışıyor. Ona kalırsa, petrol ve yerel borsa performansları arasındaki korelasyon kırıldı. Körfez dışında ancak İsrail ve Batı Şeria`dan uzakta küçük Tunus piyasaı var. Burada toplam kapitalizasyon 3 milyar dolar. Tunus her ne kadar bir hidrokarbon ihracatçısıysa da, ekonomi yılda yüzde 6 büyüyordu. Bu ekonomik büyüme ihtiyatlı bir ekonomik reform programına paralel seyrediyordu.Ancak bu ülkede bile, bankaların egemenliğinde olan borsa bu yıl sadece yüzde 19 yükseldi. Aracılar göreceli anlamda aşağı düzeylerde kalan bu gelirlerin nedenini bir başka hastalığa atfediyor - İsrail ve Filistin topraklarına olan yakınlığa değil. Bu hastalık Libya ve Cezayir arasında sandviç olmaktan kaynaklanıyor.Bu arada, Avrupa`nın performansından Ortadoğu`daki bütün ülkelerden çok daha fazla etkilenen Fas kötü zamanlar geçirdi.
Kazablanka borsası, yılın başına kıyasla, yüzde 13 düştü.
Piyasa ayrıca bölgesel anlamda da pahalı bir yer ve 200 yılı tahmini kazançlarının yaklaşık 13 katı üzerinden işlem görüyor. Fas ve Tunus`da Maghrep Fund`ı yöneten Framlington Asset Management`a göre, daha çok bir tarım ülkesi olan Fas ekonomisi ve dolayısıyla Kasablanka Borsası, bir dizi kuraklık etkisi altında kalarak zarar gördü. Konsensüse göre yağmurlar geriye döndüğü zaman piyasa da hızlanacak. Yatırımcılar Kral Muhammed`in reformları daha da ileriye götüreceğine inanıyor. Bir de Mısır var. Bu ülkeden 1990`ların ortalarında büyük şeyler beklenmişti. Bu yıl yatırımcılar fazla değerli gözüken Mısır poundu dolayısıyla bu ülkeye ilgi göstermedi. Para birimi bu yaz yüzde 15 oranında değer kaybettirildi, ancak bunun yapılma şekli yatırımcıların ilgisiz kalmaya devam etmesine neden oldu. Onlar binlerce yara alarak öldü. Piyasalar belirsizlikten hoşlanmaz ve Mısırlı yöneticiler belirsizlik sağlamak için adeta elden gelen neyse yaptı, diyen Jonathan Asante, Framlington şirketinde görevli. (FİNANSAL FORUM - FİNANCİAL TİMES)