Altın fiyatlarını küresel gidişat belirleyecek
Artan belirsizliklerle ağustosta ABD 10 yıllık tahvillerinin reel getirisinin yüzde eksi 1 seviyesine indiğine dikkati çeken analistler, getiri arayışına giren yatırımcıların, hem likit hem de güvenli liman olması sebebiyle altına olan taleplerini artırdığını belirtti.
Altının ons fiyatı ağustosta tarihi düşük seviyeye inen reel tahvil getirileri, gerileyen dolar endeksi ve ABD-Çin gerginliği gibi sebeplerle 2.075 dolarla rekor kırarken analistler, eylülde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının tedavisi ve küresel ölçekte makro ekonomik verilere ilişkin haber akışının altının ons fiyatında etkili olacağını dile getirdi.
Geçen sene aralıkta başladığı yükseliş trendine sadece martta artan likidite ihtiyacı sebebiyle ara veren altının ons fiyatı ağustosta 2.075,11 dolarla tarihi yüksek seviyeye ulaştı. Altının ons fiyatı bu seviyeden gelen kar satışlarıyla kazançlarını kısmen geri vererek ağustosu yüzde 0,37 değer kaybıyla 1.967,95 dolardan tamamladı.
Analistler, Kovid-19 salgının getirdiği belirsizliklerle birlikte başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere küresel çapta trilyonlarca dolarlık parasal genişlemeye gidilmesinin altının ons fiyatını destekleyen en önemli etken olduğunu kaydetti.
Artan belirsizliklerle ağustosta ABD 10 yıllık tahvillerinin reel getirisinin yüzde eksi 1 seviyesine indiğine dikkati çeken analistler, getiri arayışına giren yatırımcıların, hem likit hem de güvenli liman olması sebebiyle altına olan taleplerini artırdığını ifade etti.
Analistler, Kovid-19 salgınıyla birlikte altın bazlı yatırım fonlarının (ETF) altın fiyatındaki artışta önemli rol oynadığını, küresel bazda birçok yatırımcının kolay alınıp satılabilmesi sebebiyle ETF'leri tercih ettiğini söyledi.
Ağustos'ta son iki yılın düşük seviyesi olan 91,993'e gerileyen dolar endeksinin de altını daha cazip bir yatırım aracı haline getirdiğini kaydeden analistler, hala rekor düşük seviyelerde seyreden dolar endeksindeki seyrin altının ons fiyatını eylülde etkileyebileceğini bildirdi.
Analistler, ABD ile Çin arasında geçen sene imzalanan birinci faz ticaret anlaşmasındaki yükümlülükler üzerinden artan tansiyonun da risk algısını etkileyen önemli bir faktör olduğunu, sürecin devamında ise iki ülkenin masaya oturmasının güvenli liman varlıklarda satış baskısını beraberinde getirdiğini belirtti.
MAKRO EKONOMİK GELİŞMELER ALTIN FİYATLAMASINDA ÖNEMLİ ROL OYANAYACAK
Commerzbank Commerzbank Emtia Analisti Carsten Fritsch, konuya ilişkin paylaştığı bilgi notunda, "Küresel ekonomideki toparlanmanın beklenen daha hızlı olabileceği ihtimali yatırımcıların altın talebini ertelemesine sebep olan en önemli başlık olarak karşımıza çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Altının ons fiyatının dolar endeksindeki gelişmelere daha duyarlı hale geldiğine değinen Fritsch, ABD, Çin ve Avro Bölgesi'nde beklentilerden iyi gelen makro ekonomik verilerin ve yukarı yönlü revize edilen beklentilerin yatırımcı güvenini de iyileştirdiğine dikkati çekti.
Fritsch, bununla birlikte özellikle Avro Bölgesi'ndeki deflasyonist baskıların ultra-gevşek para politikasını uzun bir müddet uygulamada tutmasının beklendiğini, bu sebeple altındaki duraklamanın geçici olabileceğini belirtti.
ETF'lere olan talepte de önemli derecede yavaşlama gözlemlendiğini belirten Fritsch, fiziki altın talebinde ise gözle görünür bir artışın yaşandığını ancak bu artışın ETF'lerdeki düşüşü telafi edemediğini kaydetti.
Fritsch, Fed'in ortalama enflasyon hedefine geçmesinin ise finansal piyasalarda çeşitli varlıkların getiri potansiyelini artırması sebebiyle altının ons fiyatını baskılayabilecek bir başka etken olduğunu dile getirdi.
Altın fiyatları Kovid-19 aşısına ilişkin haber akışını takip edecek
AA Finans Analisti İslam Memiş de Kovid-19 salgınının tedavisine yönelik gelişmeler ve bölgesel jeopolitik risklerin görece yatışmasının altının ons fiyatını baskılayan başlıca unsurlar olduğuna dikkati çekti.
Ağustos başında reel faiz getirilerinin düşük olması, ABD-Çin gerilimi ve bol likidite gibi etkenlerin altın fiyatlarını rekor seviyeye yükselttiğine değinen Memiş, "Ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump’ın aşı konusundaki açıklamaları, altın fiyatlarında gerilemeye neden oldu." ifadelerini kullandı.
Memiş, Trump'ın aşı açıklamasından sonra altının ons fiyatının 1.911 dolar, altının gram fiyatının ise 433 liraya gerilediğini, dolayısıyla aşı haberlerinin emtia fiyatları üzerinde baskı oluşturduğunu gözlemlediklerini belirtti.
Yıl sonuna kadar Dünya Sağlık Örgütü’nden onaylanmış bir aşı haberi gelmesi halinde düşüşlerin hızlanabileceğini dile getiren Memiş, "Ancak, düşük faiz ortamı, bol likidite, jeopolitik riskler devam ettikçe altın talebi sürebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Memiş, gram altınla ilgili olarak şunları kaydetti:
"Ağustos ayının ilk haftasında altının gram fiyatı, Kapalıçarşı’da 515 liraya kadar yükseldiğinde vatandaşların panik alımları yaptığını gördük.
2 haftada 7 milyar dolarlık panik alımı yapan vatandaşların zarar ettiğine şahit olduk. Piyasalardaki agresif dalgalanmalarda yatırımcıların soğuk kanlı olmasını, panik alımları yapmamalarını, piyasaların normalleşmesini beklemelerini tavsiye edebiliriz."