ABD yönetimi ikiye bölündü
ABD yönetiminde terörist saldırılara verilecek yanıtın kapsamı konusunda ikiye bölündü. Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz ve Başkan Yardımcısı Dick Cheney`in Personel Müdürü I. Lewis Libby`nin başını çektiği ekip, Afganistan`ın yanı sıra Irak ve Bekaa Vadisi`nin de derhal vurulması yönünde bastırırken, Cheney ve Dışişleri Bakanı Powell`ın, Körfez Savaşı`ndakine benzer bir meşruluk peşinde olduğu bildirildi.
Washington`daki kaynaklar, ABD yönetiminin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin rejimini devirme amacına uygun olarak, Wolfowitz`in başını çektiği grubun, Saddam`ın teröre desteğini ön plana çıkarmaya çalıştığını belirtiyor.
Ancak Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve Dışişleri Bakanı Colin Powell`ın başını çektiği daha ılımlı yetkililerin, bu görüşü desteklemedikleri ve temkinli yaklaşımın ağır bastığı kaydediliyor.
ABD, 11 Eylül`de Dünya Ticaret Merkezi`ne çarpan iki ticari uçaktan birinde bulunduğu öne sürülen terörist Muhammed Atta`nın, bir süre önce Irak istihbarat servisinden biriyle buluştuğunu açıklamış, Bağdat yönetimi ise bu iddiayı reddetmişti.
Cheney - Powell - Rumsfeld grubunun, saldırıların ardından terörle mücadelede, 1991`deki Körfez Savaşı benzeri, `tanımlı bir mücadeleden` yana tavır koyduğu belirtiliyor.
Cheney - Rumsfeld ve Powell`ın oluşturduğu bu ılımlılar grubunun, saldırılarda bir numaralı şüpheli olarak gösterilen Suudi asıllı terörist Usame bin Ladin`i barındırdığına inanılan Afganistan`a operasyon hazırlığı sürerken, Irak`ın karıştırılmasını istemediklerine işaret ediliyor.
Terörizme karşı 10 yıllık savaş
Bu arada ABD ile İngiltere`nin, terörizme karşı 10 yıl sürecek bir savaş planladıkları bildirildi.
The Times`in, savunma kaynaklarına dayanarak verdiği haberinde, ABD`deki terörist saldırılardan sonra planlanan bu uzun süreli operasyonun, yeni askeri ve diplomatik stratejileri içerdiği belirtildi.
Haberde, Washington ve Londra`nın, Afganistan`a yoğun akın şeklinde `kısa süreli` bir operasyon fikrini reddettikleri kaydedildi.
Gazetenin haberinde, Amerikalı ve İngiliz yetkililerin, bir askeri operasyonun, siyasi, ekonomik ve diplomatik eylemi de içeren bir antiterör kampanyası çerçevesinde planlanması düşüncesi üzerinde çalıştıkları açıklandı.
Kuzey İttifakı fırsat kolluyor Afganistan`daki Kuzey İttifakı, iktidardaki Taliban`a karşı saldırı başlatma fırsatı yakaladığını, ancak bu saldırıyı ABD ile eşgüdüm halinde düzenlemek istediğini bildirdi.
İttifakın askeri yetkilisi Salih Muhammed Registani, ABD`nin misilleme planlarının Taliban`ı endişeye sevkettiğini belirterek, bu durumun kendileri açısından Taliban`a karşı saldırı için iyi bir fırsat olduğunu kaydetti. Registani, Taliban mevzilerine saldırmadan önce, ABD`den destek almayı ümit ettiklerini ifade etti. İttifakın saldırısının ABD ile eşgüdüm halinde olması gerektiğini belirten Registani, `ABD ile resmi bir bağlantımız yok, ancak bağlantı kurmayı ümit ediyoruz. Sanırım, bu mümkün olacak` dedi.
İran`da diplomatik girişim
İran`ın, ABD`nin geçen hafta düzenlenen terör saldırılarının ardından Afganistan`a karşı olası askeri harekatını önlemek için diplomatik girişim başlattığı bildirildi.
İran haber ajansı İRNA, Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi`nin, ABD`nin olası harekatının insani felakete yol açması ve İslami düşüncenin Batı`ya yönelik tutumunun sertleşeceği endişesiyle, AB Ortak Savunma ve Dış Siyaset Yüksek Temsilcisi Javier Solana ve Belçika, İtalya, Pakistan ve Hindistan dışişleri bakanlarını telefonla aradığını duyurdu. Harrazi, İtalya Dışişleri Bakanı Renato Ruggiero ile görüşmesinde, `Afganistan`a yönelik bir misilleme harekatının, daha fazla masum insanın katline ve birçok kişinin evsiz kalmasına yol açacağını` söyledi.