AB kendini sorguluyor

AB`nin işleyiş tarzı üzerine yapılan bir araştırmanın sonuçları halkların Avrupa yapılanmasından çok hoşnut olmadıklarını gösteriyor.


Üç yıldır Louis - Harris Enstitüsü tarafından yıllık olarak yapılan söz konusu araştırmanın sağladığı temel bilgi AB vatandaşlarının AB hakkında olumlu bir imaj taşımadıkları olarak özetlenebilir. Sekiz ülke(İspanya, Fransa, Yunanistan, Lüksemburg, Almanya, İtalya, Hollanda, İngiltere) üzerinde yapılan araştırmanın sonuçları, katılımcıların sadece yüzde 38`inin AB`nin şu anki yapılaşmasından memnun olduğunu yüzde 56`sının ise memnun olmadığını gösteriyor.
Euro konusunda ortaya çıkan sonuç da iyimser değil, katılımcıların yüzde 52`si ulusal paralarının Avrupa parasıyla ikame edilmesine karşı olduklarını belirtiyorlar. fakat paradoksal olarak, bu memnuniyetsizlik daha ileri bir bütünleşme isteğini körletmiyor.


Doğu ülkelerine genişleme konusunda 18 ay öncesine göre bir değişiklik söz konusu: Araştırmanın sonuçları genişlemenin daha az acil ve gerekli olduğu yönünde düşüncelerin değiştiğini gösteriyor. Almanya`da yüzde 56 ve Hollanda`da yüzde 76`yı bulan bir çoğunluk AB`nin Türkiye ve Doğu ülkelerine genişlemesinin sonucunun Avrupa yapılanmasını frenleyeceğini düşünüyor, hızlandıracağını düşünenlerin sayısı ise sadece yüzde 13 olarak belirleniyor.


Kadın - erkek eşitsizliği:

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde kadın ve erkeklerin ücretleri arasında hala önemli bir fark bulunduğu bildirildi. AB Komisyonu`nun çalışma ve sosyal işlerden sorumlu üyesi Anna Diamantopolou, 15 AB ülkesinde, ortalama olarak kadınların, erkeklerin kazandığı ücretin yüzde 83`ünü alabildiklerini belirtti. `Kadın ve erkeklerin ücretleri arasındaki fark hala kabul edilemez seviyede` diyen Diamantopolou, ücret eşitsizliğinin kamu sektörüne oranla özel sektörde daha fazla olduğunu ifade etti. Diamantopolou, kadınların özel sektörde erkeklerin ücretlerinin yüzde 76`sını, kamu sektöründe ise yüzde 89`unu aldıklarını kaydetti. AB bakanlarının, İsveç dönem başkanlığında ücret ve sigorta gibi alanlarda toplumsal cinsiyet eşitliğinin artırılması konusunu sık sık ele almaları bekleniyor.