300 bin kişi parasını istiyor
<ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf6be3601c04688fbe1197.jpg">BES`te stopaj iadesi isteyenler kapsamında şu ana kadar evrak kaydı 300 bini buldu.
ımg>Büyük Mükellefler Vergi Dairesi (BMVD) Başkanı Bülent Sarıgül, BES iadelerini poliçe sahibine yaptıklarını belirterek, “Yani kendi banka hesap veya IBAN numarasına. Eşinin hesap numarasını verirse, olmaz. Bizim o parayı kişinin yakınına ödeyebilmemiz için poliçe sahibinin buna muvafakat vermesi lazım ki, bu da ayrı bir iş. Vatandaşların bunu bilmesinde fayda var” dedi.
Sarıgül, Bireysel Emeklilik Sistemi`nin (BES) 2001 yılında kanun değişikliği ile başka bir yönteme bağlandığını söyledi.
2012 yılı ağustos ayına kadar bu yöntemle gelindiğini aktaran Sarıgül, eski sisteme göre, sisteme girip belli bir süreyi doldurmadan çıkanlardan belli bir para kesildiğini anımsattı.
Bu kesintinin ana para üzerinden yapıldığını, itirazların ise ana para üzerinden yapılmaması şeklinde olduğunu kaydeden Sarıgül, “Konu yargıya da taşındı. Yargı da, `Ana para üzerinden kesinti yapılması doğru değildir` dedi” ifadelerini kullandı.
Daha sonra yapılan yasal değişiklikler ile devletin BES sistemine dahil olanlara yüzde 25 katkı payı verdiğini vurgulayan Sarıgül, artık ana paradan kesinti olmayacağını, sadece getiriden kesinti olacağını dile getirdi.
İŞLEMLER ZAMAN ALIYOR
Sistemden daha önce ayrılanların kesintilerinin bir kısmının BMVD`ye yatırıldığının altını çizen Sarıgül, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz 2012`den itibaren vatandaşların dilekçelerini almaya başladık. Kanun, iadeyi vatandaşın dilekçe ile talep etmesine bağladı. Vatandaş talep etmedikçe bu iade onlara yapılmayacak. Yapılma usulü olarak da vergi usul kanununun düzeltme hükümlerini öngördü. Bireysel olması iş hacmimizi artırdı. 29 ağustos 2013`e kadar dilekçeler verilebilecek. Bir de şu var, 2007 öncesindekilerin dilekçesini almıyoruz. Çünkü onlar zaman aşımına uğramış var sayılıyor. Biz dilekçeleri almaya, bir taraftan da iadeleri yapmaya başladık. Ama prosedür gereği bu işlemler bayağı bir zaman alan işlemler. Bankaya gidilip kimlik gösterildiği zaman hemen veriliyor şeklinde değil. En basitinden dilekçeyi aldıktan sonra evrak kayıta giriyorsunuz. Daha sonra bunu vergilendirme servisine gönderiyorsunuz. Ondan sonra bunun düzeltme fişleri düzenleniyor. Daha sonra bunu muhasebeye gönderiyorsunuz. Muhasebe aşamasında bunun devlete borcunun olup olmadığı kontrol ediliyor. Bu bir tek evrak için basit ama binlerce sayıya çıktığında büyük emek ve zaman gerektiriyor. İlk günlerde büyük kuyruklar oluştu, daha sonra da çuval çuval evraklar geldi. Sadece evrak kaydı açan arkadaşlar, iş basit olmasına rağmen daha sonraları yetişemez hale geldi. Daha sonra İstanbul Vergi Dairesi başkanlığından 25-30 kişilik destek istedik. Yeni bir servis kurduk sadece bu işi yapan. İlave makine istedik Ankara`dan. Bir katı komple bu arkadaşlara tahsis ettik. Bizim arada günlük evraklarımız var, onlara bile yetişemez hale geldik. Hafta sonu bile arkadaşlar gelip çalıştı. Bu evrakların gelmesi var, tasnifi var. Fiziksel kapasite lazım. İlk zamanlar 10-20 bin kayıt yapıldığı günler oldu. İade yavaş gidiyor. Çünkü belli aşamalardan geçiyor.”
“Sistemi hızlandırmak istiyoruz” Bülent Sarıgül, BES`te stopaj iadesi isteyenler kapsamında şu ana kadar evrak kaydının 300 bini bulduğunu belirterek, “Daha da arkası geliyor. Bir taraftan ödeme de yapıyoruz” dedi.
Sistemi hızlandırmak istediklerini kaydeden Sarıgül, personel takviyesi yaptıklarını, Ankara`daki bilgi işleme sigorta şirketlerinden aldıkları son 5 yılda sistemden ayrılanların bütün verilerini aktaracaklarını dile getirdi.
Vatandaşlar kendilerine müracaat ettiği zaman bir yanlışlık ve mükerrer ödeme olmaması için bunu çapraz kontrol ettiklerini anlatan Sarıgül, bunun için özel bir program yazıldığını ifade etti.
İade için başvuruda bulunanların hem devlete borcu olup olmadığına, hem daha önce ödeme yapılıp yapılmadığına bakılacağını aktaran Sarıgül, konuşmasına şöyle devam etti:
“Böyle bir çalışmamız var. Bu verileri sisteme aktardığımız zaman hızlanma imkanımız var. Burada vatandaşların şunu bilmesi lazım, bu paralar ödenecek. Vatandaş dilekçeyi verdikten sonra 1 hafta içinde ödenecek mi diye soruyor. Bizde bunu yapalım istiyoruz ama mevcut imkanlar dahilinde kanunun seçtiği yöntemler dahilinde bu şartlarda çok da hızlı olamıyoruz. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Biz bu kadar çalışırken telefonlarımız da susmuyor. Vatandaştan ricamız telefon etmesinler artık, çünkü gelen telefonlarla meşgul olmak asıl iş yapmayı da yavaşlatıyor. İnternette web sitesi de kurduk. Orada vatandaşlar şunu görebilir: TC`sini girdikleri zaman evrakı bize ulaşmış mı, kaydı yapılmış mı? Onları görebiliyorlar. Vatandaşlar bilsin ki bu paralar herkesin hesabına yatacak. Müsterih olsunlar, biz elimizden geleni yapıyoruz. Biz iadeyi poliçe sahibine yapıyoruz, yani kendi banka hesap veya IBAN numarasına. Eşinin hesap numarasını verirse, olmaz. Bizim o parayı kişinin yakınına ödeyebilmemiz için poliçe sahibinin buna muvafakat vermesi lazım ki, bu da ayrı bir iş. Vatandaşların bunu bilmesinde fayda var.”