Uzun yargılama nedeniyle işçiye tazminat
Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu, açtığı iş davası 5 yıl 5 ay 17 gün süren işçinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vererek, kendisine tazminat ödenmesine hükmetti. Komisyon kararında, “Bir yargılamanın adil olabilmesi için sadece verilen hükmün isabetli olması değil, aynı zamanda yargılamanın da makul sürede bitirilmesi gerekir” tespiti yaptı.
Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre; Ersan E., bir lokantada işletme müdürü olarak görev yapıyordu. Lokantanın el değiştirmesi sonucu, 2012 yılında işten çıkarıldı. Ersan E., iş akdinin haksız olarak feshedildiği ve kanuni haklarının ödenmediğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının tahlisine karar verilmesi amacıyla Ankara 16. İş Mahkemesine dava açtı. Yapılan yargılama sonucunda mahkeme, Ersan E.’nin davasının kısmen kabulüne karar verdi. Yerel mahkemenin verdiği karar Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından onandı. Dava süreci 28 Şubat 2018 tarihinde son buldu.
TAZMİNAT TALEBİ
Ersan E., avukatı Derya Karaman aracılığıyla yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu başvurdu. Avukat Karaman, başvurusunda, “Müvekkilin Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan ‘makul sürede yargılanma’ temel hakkının doğrudan zedelendiği ve bu zedelenmenin yalnızca ihlal tespiti ile giderilemeyecek olduğu, müvekkilin manevi zararları karşılığında 7 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmekteyiz” denildi.
Komisyon Başkanlığı, söz konusu iş davasının, 5 yıl 5 ay 17 gün sürdüğü tespiti yaparak, makul sürede yargılama hakkının ihlal edildiğine karar vererek, Ersan E.’ye 7 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. 15 Ekim tarihli kararın gerekçesinde özetle şu değerlendirme yapıldı:
ADALETE ZARAR VERİR
“Makul sürede yargılanma hakkının amacı, tarafların uzun süren yargılama faaliyeti nedeniyle maruz kalacakları maddi ve manevi baskı ile sıkıntılardan korunmasıdır. Hukuki uyuşmazlıkların çözüm sürecini uzatarak çoğu zaman elde edilecek hükmün yararını ortadan kaldıran bir yargılama, adaletin yerine getirilmesindeki etkililiğe ve güvenliğe zarar verecektir. Bir yargılamanın adil olabilmesi için sadece verilen hükmün isabetli olması değil aynı zamanda yargılamanın da makul sürede bitirilmesi gerekir. Uyuşmazlığın kısa sürede çözülmesi hakkın gerçek sahibine bir an önce teslimini sağladığı gibi diğer tarafında mağdur olmasını engeller.
HAK İHLALİ VAR
Yargılamanın iki dereceli olarak 5 yıl 5 ay 17 gün sürdü tespit edilmiştir. Müracaata konu iş bu dosyadaki bilgi ve belgeler ışığında AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin makul sürede yargılanma hakkının ilişkin yerleşik içtihatları, olayın kendine özgü koşulları, yargılamanın uzamasında müracaat edene yüklenebilecek herhangi bir kasıt veya kusurun bulunmaması, davanın müracaat eden açısından taşıdığı önem birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu yargılama süresinin uzun olduğu anlaşılmış olup, somut olayda müracaat edenin ‘makul surede yargılanma hakkı’ ihlal edilmiştir.
Ayrıca bahse konu davanın, müracaat edenin iş akdinin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarına yönelik bir dava olması ve bu davanın müracaat eden için taşıdığı önem ile söz konusu davanın makul süreyi aşması nedeniyle müracaat edenin duyduğu elem ve ızdırabın ağırlığı dikkate alınmıştır. Açıklanan gerekçelerle müracaat edenini talebinin kabul edilerek tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.”
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN