Türkiye'nin geleceği daha pozitif olacak

IMF ile stand by’sız dört yıllık dönemin Türkiye temsilcisi Mark Levis görev süresinin sonuna geldi

<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf57d8601c04688fbd9056.jpg"> 

IMF ile stand by’sız dört yıllık dönemin Türkiye temsilcisi Mark Levis görev süresinin sonuna geldi.

Lewis, Türkiye ekonomisinin rüştünü ispat ettiğini, başta eğitimle ilgili olmak üzere yapısal reformları yaparsa geleceğinin daha da pozitif olacağını söylüyor.

Türkiye’nin ekonomik olarak yaşadığı her krizde kapısını çaldığı Uluslararası Para Fonu (IMF) siyasiler için de halk için de kemer sıkma demek, acı reçete demek. 19 kez stand by yaptığımız IMF, bu politikaların karşılığında 45 milyar dolar kaynak sağladı. hurriyet.com.tr'den Jale Özgentürk'ün haberine göre; Ak Parti hükümetinin 2010 yılında IMF borçlarının tümünü ödemesiyle ise Türkiye ile yeni bir dönem başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük seçim kozlarından biri haline gelen sözleriyle Türkiye artık “veren ülke.”

AVRUPA’YA GİDİYOR

DÜNYA BORSALARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...

188 üye ülke arasında bulunduğumuz IMF ile şu andaki ilişki, “4’üncü madde görüşmeleri” kapsamında danışmanlık düzeyinde yürüyor. Bugünlerde IMF’nin Ankara’daki Türkiye ofisinde yeni bir nöbet değişimi var. 4 yıldır Türkiye’de görev yapan Mark Lewis, Washington’a dönüyor yerine Srikant Seshadri geliyor… Bir Avrupa ülkesinde görev alacak Lewisle yola çıkmadan önce biraraya geldik. Eşi Türk olan Lewis, Türkiye’den üzülerek ayrılıyor.

“Türkiye, akıllı ve nazik insanların yaşadığı, muhteşem bir ülke. Tarih, kültür, gastronomi her açıdan çok zengin” yorumunu yapıyor. Kars’tan İzmir’e Türkiye’nin pek çok ilini gezmiş. En son Ağrı dağına tırmanmış. “Yazları mutlaka Türkiye’ye geleceğiz. İki çocuğum var, onlar da yarı Türk doğal olarak. Bir ayağımız burada olacak” diyor. Türkiye’yi “bir iktisatçı için çok heyecan verici bir yer” olarak tanımlayan Lewis, “IMF’nin herhangi bir programı yürürlükte olmadan temsilcilik yapan ilk kişiyim Türkiye’de. Ama Türkiye son derece dinamik bir ekonomi. Her zaman ilginç bir şeyler oluyor burada” sözleriyle başlıyor sohbete ve şöyle devam ediyor:

##$HABER_946676$##

ÇOK TARTIŞTIK

“Bir ülke IMF’den borçlanıyorsa o ülkede bazı zorluklar var demektir. Biz bütün üyelerimizin iyi bir performans göstermesini isteriz. Türkiye ile benim çalıştığım dönemde ilişkiler farklı oldu. Çünkü bir program yürürlükte değildi. Ama çok tartışma yaptık, iş dünyası ile sivil toplum kuruluşları ve basın ile. Büyük tabloyu anlamak için.

MAKRO EKONOMİ

Biz derecelendirme kuruluşu değiliz. O yüzden karne konusuna girmeyeceğim. Ama Türkiye ekonomisinin genel olarak iyi bir performans gösterdiğini düşünüyorum. Kamu finansmanı iyileşti. Bankacılık güçlü bir biçimde yoluna devam ediyor. Tabii ki, enflasyonun daha düşük olmasını arzu ederdik. Ancak enflasyon sorununu Türkiye’de farklı ele almak lazım. Eski anlamının ötesinde bir anlam taşıyor artık. Türkiye’de eskiden enflasyon bir makroekonomi sorunuydu ve istikrar ile ilgiliydi. Bugün ise rekabet gücüyle ilgili. Enflasyon ne kadar yüksek olursa Türkiye rekabette o kadar zorlanacaktır. Türkiye ekonomisi artık rüştünü ispat ettiği. Türk insanı akıllı ve becerikli. Bunları öylesine söylenmiş sözler olarak düşünmeyin ve yabana atmayın.”

Cari açık kırılganlığı

MARK Levis, önümüzdeki dönem için önemli gördüğü konuları da şöyle sıraladı: “Enflasyon ve tasarrufların artırılması önemli. Cari açık çok büyürse bu ekonomide ve mali yapıda kırılganlığa yol açıyor. Yapısal reformları tamamlamalısınız.”

İnşaatla kalkınma her ülkede var

MARK Levis, son dönemde ‘inşaat sektörünün öne çıkması’ konusunda şöyle konuşuyor:  “İnşaat işleri tabii iki sürecek. İnşaat, gerçekten kalkınma için çok önemli. Türkiye’de inşaat az mı, çok mu, o konuya girmek istemem. Ancak, girişimcilerin enerjisinin ekonomik olarak getirinin fazla olduğu yöne doğru olduğu iktisatçıların iyi bildiği bir gerçektir.”

Türkiye’nin ihracat performansı iyi

MARK Levis, Türkiye’nin Avrupa’ya ihracatında etkileyici bir artış görüldüğünü belirtiyor ve “IMF olarak Avrupa’nın büyüyeceğini öngörüyorduk. Ama bunun yavaş bir hızda olacağını öngörüyorduk. Türkiye’nin Avrupa’ya ihracatının ise yüzde 6 ile 8 gibi çok daha yüksek bir hızda arttığını gözlemliyoruz” diyor.

Türkiye’den destek isteyebiliriz

Türkiye’nin IMF’ye borçlarının sıfırlandığını, Türkiye’nin “alan el değil, veren el” olacağını söyleyen Lewis henüz Türkiye’den kaynak desteği istemediklerini belirterek “Türkiye, IMF’ye ‘el veren’ 40 ülkeden biri olmak isteğini belirtti. Bir kullanım olmadı. Çünkü bir desteğe ihtiyaç olmadı. Ama ihtiyaç olduğunda isteyebiliriz. Türkiye’nin bu yönde beyanı var” dedi.