Bakan Albayrak: Enflasyon hedeflediğimiz yönde
Bakan Albayrak, "2019 enflasyon hedefimizi yüzde 15,9 olarak açıklamıştık. Enflasyonun hedeflediğimiz yönde gittiğine dair net sinyaller alıyoruz" açıklamasında bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi'nde düzenlenen AB-Türkiye Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog Toplantısı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Albayrak, 2019 enflasyon hedefini yüzde 15,9 olarak açıkladıklarını ve enflasyonun hedefledikleri yönde gittiğine dair net sinyaller aldıklarını belirterek, "Bu, ekonomideki yavaşlamayla da, para ve maliye politikalarının son 6 aylık sürece verdiği güçlü refleksle de ilişkili. En önemlisi psikolojik algının da kırılmasıyla birlikte. Ekonomide algı konusu çok önemli. Malum Türkiye son 5-6 ayda reel olmayan bir kırılganlıkla karşı karşıya kalmıştı. YEP'te biz buna çok güçlü bir cevap verdik." diye konuştu.
Bütçe disiplini, cari açık ve fiyat istikrarında 6 ayda ciddi yol kat ettiklerini vurgulayan Albayrak, enflasyon hedeflerinin çok rahat tutturulacağını ve ötesinde bir performansla bu yılın enflasyonunun ortaya koyulacağını söyledi.
Albayrak, Türkiye'nin her yıl çok ciddi rakamda yabancı yatırım aldığına işaret etti. Bazı yabancı basın mensuplarının, basın toplantısına girememesine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Albayrak, şunları söyledi:
"Konu tabii ki Türkiye'deki tüm faaliyette bulunan medya çalışanlarının her yıl akredite olmasıyla ilgili bir konu. Zannediyorum her yıl bu akreditasyonu yapan kurumda bu akreditasyonu olan basın mensuplarının bir kısmının akreditasyonu yenilenmemiş. Dünyanın her yerinde, bugün ABD'de, Avrupa'da ve Beyaz Saray'da da periyodik olarak basın mensuplarının akreditasyonu yenilenir. Bazılarının yenilenmez bazılarının farklı şekilde. Çünkü her ülkenin kendi basın özgürlüğü içerisindeki uyguladığı kurallar çerçevesinde bu yürür. Zannediyorum Türkiye'nin bugün bu çerçevede baktığımızda birçok ülkenin uyguladığı kurallar çerçevesinde bazılarının akreditesi yenilenmiş, işte yenilenenlerin bir kısmı burada. Rahat rahat özgürce soru soruyorlar. Bir kısmının da yenilenmemiş. Seneye belki yenilenebilir veya tekrar yenilenmez. Tabii ki bu kurallar kaideler hukuk içerisinde olan bir husus. Bu çerçevede meseleye bakmak lazım."
"TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ GÜNLÜK İLİŞKİLER DEĞİL"
Türkiye-AB arasındaki ilişkilerin uzun yıllardır süre geldiğini vurgulayan Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabii bugün içinden geçtiğimiz süreç AB'nin kendi içinde de yaşadığı farklı sıkıntılar, söylem birliğini oluşturamamasının doğurduğu problemlerin, birçok konudaki problemlerin ötesinde bugün Brexit konusu, İtalya, İspanya ve Avrupa'da yaşanan farklı konular kendi içerisinde farklı zorlukları da ortaya koyduğunun farkındayız.
Ama ben her ortamda şunu ifade etmeye çalışıyorum. Türkiye-AB ilişkileri günlük ilişkiler değil. Yüzyıllardır süre gelen bir ilişki. Biz dün komşuyduk, bugün komşuyuz yarın da komşu olacağız. Bir yere gitmiyoruz buradayız hep birlikte dost, kardeş ve güzel komşuluk ilişkisi içerisinde yaşamak en önemli motivasyonumuz olmalı."
Albayrak, Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin, vize serbestîsinin ve ortak değerler konusunun çok önemli ve hassas mevzular olduğuna dikkati çekti.
Bu noktada kritik konulardan birinin "taahhütlerin onurlandırılması" olduğunu belirten Albayrak, şöyle devam etti:
"Bizler karşılıklı bir şekilde taahhütlerimizi onurlandırdıkça, hayata geçirdikçe karşılıklı bu ilişkiler çok daha iyi bir noktaya gelecek. Çünkü Türkiye AB ilişkiler kendi içerisinde bu saydığım konuların ötesinde çok daha derin anlamlar da ifade ediyor. Sayın dostum da ifade etti. Mülteci konusu, güvenlik konusu daha da ötesinde lojistik konusu, ulaştırma alt yapısı konusu daha da ötesinde enerji konusu var. Her iki partnerin arz ve güvenliği açısından istikrarlı bir siyasi, ekonomik, sosyal ekosistemik alt yapısı açısından da önemli konular. Bunları karşılıklı diyalog içerisinde ortaya çıkan taahhütleri hayata geçirdikçe, daha da güçlendirmemiz gereken hususlar bunlar."
"TÜRKİYE ÇOK GÜÇLÜ BİR DEMOKRASİ SINAVINDAN GEÇTİ"
Albayrak, Türkiye'nin bulunduğu bölgede önemli bir sorumluluğu olduğuna işaret ederek, "Bakıyorsunuz Türkiye bölgenin tek demokratik ülkesi. Diktatörlükler bir yanda işte görüyorsunuz 9 masum sivil idam edildi. Demokrasi ne ararsınız? Bölgemizdeki diğer ülkeler, Suriye ve Irak'ın durumu ortada. Türkiye bu bilinçle sadece insani anlamda değil, sistem ve devlet olarak da özellikle son 16 yılda kim ne derse desin ama herkesin hakkını verdiği çok net bir resim varsa demokrasisini güçlendirdiği gerçeğidir." diye konuştu.
15 Temmuz'un ABD'deki 11 Eylül saldırılarından daha ağır bir travma yaşattığını belirten Albayrak, Türkiye'nin özellikle son 3 senede içinden geçtiği bütün bu badireler karşısında demokrasiden taviz vermeden. Türkiye'de idam yok. Türkiye'de hukukun üstünlüğü ile binlerce darbeci asker yargılandı ve yargılanıyor. Takip ediyorsunuz davaları. 253 vatandaş hunharca ölecek ve 2 bin 193 vatandaşınız yararlanacak, milyonlarca vatandaş o gün sokaklarda kendisi geleceğe demokrasi için canını siper ederek tankların önünde bunu ortaya koyacak ve bu oraya konan resimle birlikte Türkiye çok güçlü bir demokrasi sınavından geçti." ifadelerini kullandı.
"GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN GÜNCELLENMESİ GEREKİYOR"
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen ise Türkiye'nin 4 alanda AB'ye ve üye devletlere katkıda bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Birincisi, göç konusu. Türkiye ile AB arasında çok ciddi bir iş birliği var ve çok destekliyoruz. İkincisi, güvenlik. Terörizmle mücadele konusu da çok önemli. Bu alanda soruna getirilebilecek tek çözüm uluslararası iş birliği. Üçüncüsü, ticaret. Türkiye, şu anda genişletilmiş tek pazarın bir parçası. AB'nin iç pazarının bir parçası. Ekonomik refah anlamına ve istihdam anlamına geliyor bu. Son olarak; Türk şirketlerinin AB'ye, AB şirketlerinin Türkiye'ye yatırım yapması ile çok daha rekabetçi, daha fazla istihdam yaratan, ekonomik açıdan sosyal adaleti daha iyi sağlayan bir sistem oluşturulabiliyor."
Katainen, Türkiye'nin bütün vize serbestliği kriterlerini yerine getirmiş olduğu anda Türkiye ile AB arasında herkesin rahatça ve serbestçe vizesiz seyahat edebileceğini aktararak, "Bu konuyla ilgili objektif kriterlerimiz var. Türkiye şimdiye kadar 72 kriterden 68'ini tamamladı. Sadece 1-2 tanesini yerine getirmesi gerekiyor. 3 yıl bile olması gerekmiyor. Daha kısa bir sürede bunun tamamlanacağını umuyorum. İkincisi de bizim iş birliğimizin daha derinleştirilmesi ve rasyonalize edilmesi için mutlaka Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gerekiyor. Bu görüşmeleri devam ettirmeliyiz. Herkesin menfaati var bu konuda." ifadelerini kullandı.
"MISIRLA DİYALOĞUMUZ VAR AMA YAPTIKLARI HER ŞEYİ DESTEKLEMİYORUZ"
Hem Türkiye hem de AB'deki vatandaşların, ilişkilerin çok daha güçlü şekilde değerlere dayalı olduğunu görebilmesini umut ettiğini kaydeden Katainen, "Yakın gelecekte her iki taraftaki vatandaşlara baktığımızda çok daha derin çok daha doğal bir şekilde aralarında bir bağ kurulacağını düşünüyorum." dedi.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen Mısır'da yaşanan olaylara ve 9 gencin idam edilmesine Avrupa Birliği'nin sessiz kalmasına ilişkin, şu ifadeleri kullandı:
"Hem üye devletler hem de AB'nin temsilcileri çok net bir şekilde bu konuyu dile getirdi. Mısırla diyaloğumuz var ama yaptıkları her şeyi destekliyoruz demek değil bu. Düzenli olarak bu diyalogları devam ettiriyoruz. Olumsuz konuları da gündeme getiriyoruz. AB temsilcileri de burada bunu belirttiler. Çok sayıda ülkeyle diyaloğumuz var bazen gündemimiz daha pozitif daha çok fırsatlara yönelik bazen de diyalog ve sürekli görüşmeleri diğer siyasi hedeflerin ve ilkelerin görüşülmesi amacıyla kullanıyoruz. En son Mısır'da yapılan zirvenin amacı da bu ikinci amaçtı. Mesajımızı çok net bir şekilde verdik. Mesajımız duyuldu, gelecekte de bunu yapacağız. Umarız gelecekte ihtiyaç olmaz."
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN