Türk hükümetinin değişiklik isteyip istemediğine ilişkin şüpheler sürüyor
Ekonomiden sorumlu devlet bakanı Kemal Derviş, ülkeyi, 20 yıldan bu yana yaşadığı en kötü ekonomik krizden nasıl çıkaracağına ilişkin olarak düzenlediği ilk büyük basın toplantısında, Türkiye`nin, IMF ve diğer kredi kuruluşlarından, yaşamsal önem taşıyan 10 - 12 milyar dolar dış destek bulmak için birkaç güne daha ihtiyacı olduğunu söyledi.
30 sayfadan oluşan ve Türkiye`nin Güçlü Bir Ekonomiye Geçiş Programı olarak adlandırılan raporda, gelecek yıllara ilişkin umutszu bir tablo çiziliyor. Buna göre, gelecek yıl ekonomik büyüme oranı geçen yılın yüzde 6`sından yüzde 3`e düşüyor.
Toptan eşya fiyatlarında enflasyon yüzde 58`e tırmanacak. Geçen yıl aynı oran yüzde 33`e kadar düşmüştü. Derviş büyük çaplı yeni vergiler getirilmeyeceğini söylerken, hükümetin gelirlerinin artacağını, zira devlet sektöründeki harcamaların reel anlamda yüzde 9 oranında düşürüleceğini söyledi. Türk hükümeti, aşırı bürokrasi, yolsuzluk ve kötü yönetimden çekiyor.Geçen cumartesi günü Ankara`da düzenlediği basın toplantısında Derviş açık ve net ifadeler kullanırken, Türkiye kötü günlerden geçiyor...ancak böyle gitmeye devam edemeyiz. Geçen 10 yılda, ulusal borcumuz iki misline tırmanmış, (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla`ya kıyasla). Dış destek alma konusundaki çalışmalar devam ediyor, dedi.
Açıklama bu hafta gelecek
Derviş, uzun bir süreden bu yana beklenen dış destek ilanının bu hafta itibarıyla yapılacağını söyledi. Bu veriler, veya açık bir para ve gelirler politikası olmaksızın, programın başarı şansını değerlendirmeye ilişkin bir yargıya varmak zor.
ABD`nin, Balkanlar ve Ortadoğu`nun kesişme noktasında yer alan 65 milyon nüfusa sahip bu müttefikinin istikrarı dış desteğe ve Avrupa Birliği üyeliğine ilişkin olarak kaydedeceği ilerlemelere bağlı IMF yeni planı memnunlukla karşıladığını belirtti. Türkiye ile görüşmeleri sürdüren IMF yetkilisi Carlo Cottarelli, Bu adımlar Türkiye`yi, uluslararası topluluğun destekleyebileceği bir programa yaklaştırıyor, dedi.
Reuters`in haberine göre, piyasalar krizden kurtuluş planını ihtiyatlı bir memnuniyetle karşılarken, ülkenin darbe alan para birimi lira ve hisseler Pazartesi günü itibarıyla bir denge noktasına geldi. Ancak, bankalar, ellerinde topladıkları dolarların bir kısmını satmaları için merkez bankasının yaptığı çağrıyı geriye çevirdi. Hisseler, Derviş`in dış destek alabilmek için yeterli bir zemin hazırladığı umudu üzerinden yüzde 5 oranında yükseldi. Değer Securities şirketinde araştırma direktörü Ali Güler, Piyasa, bir hafta içinde dış destek ve bunun miktarının ilan edileceğine ilişkin bir izlenim aldı, dedi.
Merkez Bankası, piyasadaki bankalara ortalama 1 milyon 173.053 TL`den 50 milyon dolar tutarında satış yaptı. Bu, Şubat ayında TL`nin dalgalandırmaya bırakılmasından bu yana yüzde 41.6`lık bir değer kaybına işaret ediyor, ancak geçen hafta bu rakam yüzde 47`lere kadar yükseldi. Ayrıca, Merkez Bankası, TL`yi istikrara kavuşturmak ve rezervlerini korumak amacıyla, sınırlı yabancı döviz satışları sistemi başlattığı 28 Mart`dan bu yana ilk kez bir açık artırma düzenledi.
Acnak forex açık artırma herhangi bir anlaşmaya varılamadan kapanırken, bankaların dolarlarından henüz vazgeçme niyetinde olmadığı sinyalini verdi. Derviş`in planı, 2000 yılının Ocak ayında başlayan üç yıllık planı, IMF ve Dünya Bankası`nın desteğiyle değiştiriyor. Üç yıllık plan 22 şubat`da, hükümetin reformlar konusunda ayak diremesi nedeniyle çökmüştü. Sonuçta Türkiye, döviz çıpasından vazgeçmiş ve o günden bu yana TL yüzde 40 oranında değer kaybetmişti.
Finans piyasaları, dış ticaret ve ekonominin birçok diğer alanı durgunluğa uğradı ve yeni bir yönlendirme için beklemeye girdi. İstanbul`un yeni açılan kalabalık metrosu bile, Aralık ayında ekonomik sorunların daha da derinleşmesi nedeniyle, üçte bir oranında yolcu kaybına uğradı.
Derviş, yeni programın, 30 yıldan bu yana süren kronik enflasyona karşı mücadeleyi, dalgalanmaya bırakılan döviz kurları sistemi ile yeniden canlandıracağını söyledi. Ekonomi bakanının planı, muazzam bir borç altında olan devlete ait banka sektörünün temizleneceğini, özel bankaların reformlara tabi tutulacağını, ekonomik sancının toplumun her kesimi tarafından paylaşılacağını ve devlet finansman sürecine şeffaflık ve düzen getirileceğini söyledi.
Yeni yasalar şeker, tütün, doğal gaz, havayolları bilet fiyatları saptanması sürecini ve sabit hatlı iletişim piyasalarını serbestleştirilecek.
Derviş artan ihracatın ve güçlü bir turizm sezonunun Türkiye`nin bu yılın sorunlarının altından kalkmasına yardım edeceğini söyledi. 2002 yılına ilişkin olarak, plan ekonominin yüzde 5`lik bir büyüme oranına geri döneceğini ve enflasyonun da yüzde 17`ye düşeceğini tahmin ediyor. Ancak Derviş`in Nisan ortasında geçirilmesi gerektiğini söylediği 15 yasadan sadece üçü parlamentonun onayını aldı. Ancak, bunların hiçbiri henüz yasalaşmadı.
Şüpheler devam ediyor
Koalisyon hükümetinin değişiklikten yana iradesi olup olmadığına ilişkin şüpheler sürüyor. Derviş`in para tasarrufuna ilişkin ilanlarından bir gün sonra, üst düzey bir yetkili, kısa sürecek bir seremonide hazır bulunmak için kendi seçim bölgesine özel bir jetle gidip geliyor. Bu arada kamuoyu araştırmaları siyasi partilere verilen halk desteğinin dibe vurduğunu gösteriyor. Neredeyse hergün düzenlenen gösteri yürüyüşlerinde Başbakan Bülent Ecevit`in istifası isteniyor. 75 yaşındaki Ecevit giderek daha da zayıf bir görünüm arzediyor. Ancak, reform girişimleri çerçevesinde ordunun da desteğini alan mevcut hükümetin yerinde bir başka alternatif de yok gibi. Derviş yeni programın, bir devrim niteliğinde olduğunu söylüyor. Gerçekten de, eğer program tam anlamıyla uygulanabilirse, bundan önce düzenlenen benzer reform programları gibi, gerçekten de bir devrim anlamına gelecek.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN