TİM Başkanı Gültepe’den dikkat çeken öneri: ‘Fahiş fiyatla ürün satanları deşifre edelim’
Fahiş fiyatlarla hep beraber mücadele edilmesi gerektiğini belirten TİM Başkanı Mustafa Gültepe, vergi yüzsüzlerinde olduğu gibi fahiş fiyat artışı yapanların da deşifre edilmesini önerdi. Gültepe, “Bakanlık vergisini ödemeyenleri nasıl deşifre ettiyse aynı şekilde fahiş fiyatlarla ürün satanları bizim de deşifre etmemiz gerek” diye konuştu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ekim ayı dış ticaret rakamlarının açıklandığı Antalya’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Son ihracat verilerini değerlendiren ve 2025 öngörülerini paylaşan Gültepe, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayınlanan ve kamuoyunun uzun süredir takip ettiği vergi yüzsüzlerine benzer yeni bir öneride bulundu.
Gültepe, Türkiye’de aynı ürünün bambaşka fiyatlarla piyasada olduğunu ve bunun önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “İlk başta fiyat artışlarıyla hep beraber mücadele etmemiz gerekiyor. Bakanlık vergisini ödemeyenleri nasıl deşifre ettiyse aynı şekilde fahiş fiyatlarla ürün satanları bizim de deşifre etmemiz gerek” dedi.
‘REKABETÇİ BİR RAKAM ORTAYA KONMALI’
Devam eden asgari ücret görüşmelerine de değinen Gültepe, “2024’e başladık başlayalı rekabetçiliğimiz düştü. Türkiye hem üretimde hem tüketimde pahalı bir ülke oldu. Bütün dengeyi sadece asgari ücretin artması şeklinde değil, para politikası ve ekonomik politikaların da içini kapsayacak şekilde bir harman yapılarak sağlayabiliriz. Çalışan da firmalarımız da bizim. Türkiye’de rekabetçilik gücünü elde tutabilecek bir rakamın ortaya konması gerekiyor” şeklinde konuştu.
2025’E BAŞLAMADAN FAİZ İNDİRİMİ GELEBİLİR
Faiz indirimiyle ilgili de konuşan Gültepe, “Yaklaşık 6-7 aydır yüzde 50 faizle devam ediyoruz. Bu konuda yorum yapan Başkanlarımız var, onlar da bu yorumları TCMB’nin politikaları doğrultusunda yapıyorlar. Ben artık bunun yavaşlaması gerektiğini, yavaş yavaş her şeyin kontrol altına alındığını düşünüyorum. Aksi takdirde, enflasyonu düzeltip, faizleri aşağı indirmeye başladığımız zaman, sanayi çok güç kaybetmiş olabilir. O gücü kaybetmeden bu kararı alabilmek önemli. Bununla ilgili TCMB’nin önümüzdeki dönemlerde karar alacağını düşünüyorum. Korkunun ecele faydası yok, bunu bir an önce denemeleri gerektiğini düşünüyorum, altı aydan beri yüzde 50 çok yüksek bir faiz. Bana göre aralıkta, 2025’e başlamadan evvel ufak bir faiz indirim hareketi yapılabilir” şeklinde konuştu.
İŞGÜCÜ İTHALATINA GEÇEN SEKTÖRLER VAR
Sektörlerdeki istihdam rakamlarına da değinen Gültepe, hazır giyim ve tekstilde 200 binin üzerinde işgücü kaybı olduğunu, kendi fabrikalarında ise yüzde 50’ye yakın kayıp verdiklerini belirtti.
Gültepe, “Ama bugün işler çoğalsa ve almak istesen işçi de yok. Bu yüzden çoğu sektörde başkanlarımızın başka ülkelerden işgücünü ithal etmeye çalışalım önerileri var. Üretim tarafında çalışmak istemeyenlerin çoğu hizmet sektörüne geçti, ortaya konmuş olan EYT’den dolayı ayrılıp çalışmak istemeyen ve onların yerine gelemeyen eksik iş gücümüz var. İşgücü ithalatını şu an hayata geçiren sektörlerimiz de var, bunu öneren iş insanlarımız da var. Bakanlığımızla bu konuda beraberce çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Eğer bu şekilde giderse özellikle emek yoğun olan sektörlerde daha fazla problem yaşanır ki yaşıyoruz. İnsanlar üretimde çalışmak, meslek öğrenmek yerine hizmet sektörünü daha fazla tercih ediyor. Böyle bir trend var” diye konuştu.
NAKDİ OLAN FAİZLE İŞLERİNİ YÜRÜTÜYOR
Her ay farklı bir sektörün artı ihracata imza attığını ancak firmaların en büyük probleminin karlılık olduğunu ifade eden Gültepe, “Özellikle emek-yoğun sektörlerde maliyetin altında işi kapatmamak, müşteriyi kaybetmemek için siparişler alınıyor. Her sektör için değil belki ama bu sorun 27 sektörün yarısında var. Karlılıklarla ilgili büyük bir sorun var. Fiyat vermede, gelecekle ilgili fiyatlamada sıkıntılar var. Çünkü gittikçe döviz öngörüsü olmadığı için bu sorun oluyor. Girdinin öngörüsü oluyor fakat döviz öngörüsü yok. 2024’ün başında OVP’nin sonuçlarında yıl sonu doları 40-41 TL civarında bekliyordu ama sanırım yıl sonunda 35’e bile gelmeyecek, makas çok fazla açık. 10 ayda döviz artışı yüzde 15, enflasyon minimum yüzde 36’da, arada 2 kat fark var. Önümüzde iki ay daha var. Sadece kredi maliyetleri bile firmalara zarar yazdırıyor. Nakiti fazla olan işletmelerin bu anlamda avantajı oluyor. Parasını faize koyup işletmesinin bir kısmını böyle döndürmeye çalışıyor. En büyük problem nakit yönetimi, likidite yönetimi ve karlılık. 2025’in ilk çeyreğinde kurumlar vergisi açıklandığı zaman çok daha iyi bir şekilde ortaya çıkar diye düşünüyorum” dedi.
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN