S&P'den 'Türkiye Varlık Fonu' değerlendirmesi
S&P, "TVF kamu varlıklarını kaldıraca alma aracına benziyor; merkezi yönetim üzerinde mali yükümlülük oluşturup oluşturmayacağını izleyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P) Türkiye Varlık Fonu'nun (TVF) kamu ve özel varlıkları üzerinden kaldıraca alarak kaynak yaratma aracına benzeterek, Türkiye'nin güçlü kamu maliyesine rağmen TVF'nin merkezi yönetim üzerinde mali yükümlülük oluşturup oluşturmayacağının izleneceğini belirtti.
Reuters'ın TVF ve kamu maliyesine olası etkileri hakkındaki sorularını yazılı yanıtlayan S&P Türkiye analisti Frank Gill, devlet garantisinden faydalanan borçlanma aracı ihraç etmesi halinde TVF'nin finansman gereksinimlerinin yakından takip edeceklerini belirtti.
Ulusal varlık fonlarının genellikle cari fazla veren emtia ihracatçısı ülkeler tarafından "zor durumlarda" kullanılmak üzere kurulduğunu, Türkiye Varlık Fonu'nun ise bu tanıma uymadığını belirten Gill, "Türkiye emtia ihracatçısı değil, dış açık veriyor. Bu nedenle TVF'nin kuruluşu kamu/özel varlıklarını kaldıraca alarak kaynak yaratma aracına... kamu harcamalarını merkezi yönetim dışından finanse etmeye imkan verecek ulusal kalkınma bankasına benzeyen mali araç benzeri bir yapı olarak değerlendiriyoruz" dedi.
TVF'nin nasıl finansman sağlayacağına dair henüz kesin bir bilgi bulunmadığını belirten Gill, devlet garantisinden faydalanan bir borçlanma senedi ihraç etmesi halinde TVF'nin finansman gereksinimlerinin yakından izleyeceklerini belirterek, "Bu durum merkezi yönetime kanuni bir fonlama yükümlülüğü yaratır. Burada garantiler konusunda gereken prosedürlere Hazine'nin dahil olmasının, yani şeffaf muhasebeleştirmenin temel bir rol oynaması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Gill, diğer bakanlıkların "parasal değeri yüksek" garantiler başlatması halinde, bunun daha önce görülmemiş bir uygulama olacağını belirtti.
Gill, sermayesini oluşturan, bankalar başta olmak üzere, varlıklarda sermaye kaybına yol açması halinde merkezi yönetimin "muhtemel yükümlülükleri" arasına gireceğine de dikkat çekti.
S&P Ocak ayı sonunda Türkiye'nin not görünümünü "negatif"e indirdiği değerlendirmede, kamunun düşük borç oranı ve güçlü bütçesine dikkat çekmiş, ihtiyaç olması halinde devletin ekonomiyi destekleyecek harcamaları devreye alacak mali alanı olduğu belirtmişti. Gill, özel harcamaların azaldığı bir dönemde "şeffaf ve... verimliliği artıran yatırımlara yönlendirildiği sürece" kamu altyapı harcamalarını artırmanın makul olduğunun altını çizdi.
TVF geçen yıl Ağustos ayında kurulmasının ardından birkaç gün önce başlıca kamu şirketlerini Hazine'den devraldı.
Ziraat Bankası, BOTAŞ, TPAO, PTT, Borsa İstanbul ve Türksat'ta Hazine'ye ait hisselerin tamamı, Türk Telekom'un da yüzde 6.68 hissesi ile Eti Maden, Çaykur ve bazı gayrimenkuller hafta sonunda TVF'ye devredildi. Ayrıca THY ve Halkbank'ta ÖİB'nin payları özelleştirme kapsamından çıkartılarak TVF'ye verildi. Daha önce de at yarışları ve şans oyunlarına ilişkin lisanslar 49 yıllığına TVF'ye devredilmişti.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, TVF'nin sağlayacağı kaynağın savunma sanayi, uzayla ilgili yatırımlar, Kanal İstanbul gibi mega projeler, otoyollar ve şehir hastaneleri gibi projelerin finansmanında kullanılacağını söylemişti.
Maliye Bakanı Naci Ağbal bu hafta Reuters'ta yer alan söyleşisinde TVF'ye devredilen şirket ve gayrimenkullerin temettü gelirlerinin bütçeye etkisinin 1 milyar lira olduğunu, ancak bütçe hedeflerinin zarar görmeyeceğini belirtmişti.
Ağbal ayrıca TVF'nin bir yatırım fonu olduğunu belirterek, ülkenin kaynak ihtiyacını karşılayacak her türlü yatırımın içine girebileceğini belirtmişti.
ÖZELLEŞTİRME VE GENEL YÖNETİM GELİRLERİ
Gill, daha önce özelleştirme kapsamında yer alan varlıkların TVF'ye devredilmesinin etkileri konusunda, S&P'nin özelleştirme gelirlerini bütçe tahminlerine dahil etmediğini belirtti.
TVF'ye devredilen THY, Halkbank hisseleri ve şans oyunları işletme hakkı özelleştirme kapsamında bulunuyordu. Son Orta Vadeli Plan'a göre özelleştirme gelirlerinin 2017'de 17.8 milyar lira, 2018'de 8 milyar lira, 2019'da 6.5 milyar lira olması hedefleniyordu.
Gill, S&P'nin genel yönetim gelirleri içinde değerlendirdiği sosyal güvenlik sistemi gelirlerine TVF'nin ne derece erişebileceğinin de izleneceğini ifade etti.
KAMU MALİYESİ ÜZERİNDEKİ BAŞLICA RİSKLER
Gill Türkiye'nin kamu maliyesi üzerindeki başlıca riskin "yurtiçi harcamalarda keskin düşüşe yol açacak ödemeler dengesi şoku" olduğunu belirterek, bu durumun vergi gelirlerinde düşüşe yol açarak bütçe açığının artmasına yol açabileceğini belirtti.
"Hızlı büyüyüp daralan ekonomiler hakkındaki deneyimlerimiz büyümedeki yavaşlamayla birlikte cari açığın çok hızla daralabildiği, ancak bu durumun bütçe performansını zayıflatması, tıpkı Türkiye'de 2009'da gördüğümüz gibi" dedi.
Kamu maliyesi üzerindeki diğer başlıca riskin ise büyük kamu bankalarının sermaye desteğine ihtiyaç duyması halinde ortaya çıkabilecek yükümlülükler olduğunu belirtti.
S&P Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir düzeyin iki kademe altında BB olarak değerlendiriyor.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN