Sigorta sektörü 2020 yılından umutlu
Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Benli, "Türkiye'de ekonomik dengelenmenin yanı sıra büyüme başladı. Yabancı kaynaklar da büyüme tahminlerini pozitif yönde revize ediyor. Dolayısıyla 2020 yılının 2019 yılından çok daha iyi bir yıl olacağını tahmin ediyoruz" dedi.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, sigorta ve emeklilik sektörünün 2019 yılının değerlendirildiği ve 2020 beklentilerinin paylaşıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, TSB'nin sektörün referans kuruluşu olduğunu belirterek, sigorta ile ilgili bir şey konuşulduğunda TSB'nin ilk akla gelen yer olmasını istediklerini kaydetti.
Sigorta sektörünün son 10 yılına bakıldığında ortalama yüzde 7,5 büyüdüğünü ifade eden Benli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ekonomide yaşanan dengelenmenin etkileri yılın ikinci yarısından itibaren sigorta sektöründe görülmeye başlandı. Sigorta sektöründe o kadar büyük bir potansiyel var ki, sektörümüz her durumda büyümesini sürdürebiliyor. 2019 yılı ekim sonu itibarıyla toplam primde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24’lük bir artışla yaklaşık 54,5 milyar liralık bir üretime ulaştık. Hayat dışında üretim yaklaşık 46 milyar lira olurken, aynı dönemde hayat tarafındaki üretim ise 9 milyar liraya yaklaştı. Sektörümüz, reel olarak 10 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,3’lük büyüme başarısı gösterdi. Söz konusu dönemde reel büyüme hayat branşında yüzde 35,5, hayat dışında ise yüzde 11 oldu. Aynı şekilde 2019 yılı ekim sonu itibarıyla katılım sigortacılığında da toplam prim üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 61,2 artış ile 2 milyar 777 milyon liraya ulaştı. Karlılık tarafında da geçen seneye kıyasla daha iyi bir yıl geçirdik. Üçüncü çeyrek itibarıyla geçen senenin aynı döneminde yaklaşık 4,5 milyar olarak hesaplanan teknik kar, yüzde 27’lik artışla 5,5 milyar seviyelerine ulaştı.”
Benli, Türkiye'de ekonomik dengelenmenin yanı sıra büyümenin başladığını, yabancı kaynakların da büyüme tahminlerini pozitif yönde revize ettiğini anımsatarak, "Dolayısıyla 2020 yılının 2019 yılından çok daha iyi bir yıl olacağını tahmin ediyoruz." ifadesini kullandı.
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde 120 milyar liralık fon biriktiğine dikkati çeken Benli, bu fon ne kadar çok büyürse finansal sistemin derinliğini artırmadaki katkının o derece yüksek olacağını vurguladı.
"POLİTİKA VE TEDBİRLER, SEKTÖRÜMÜZÜN GELİŞİMİ AÇISINDAN UMUT VERİCİ"
Atilla Benli, ülke ekonomisinin büyümesini sürdürmesi için sigorta sektörünün kritik bir öneme sahip olduğuna işaret ederek, "Tasarrufları artırma ve banka dışı finansal sektörün gelişimine katkıda bulunma arzusunda olan hükümetimiz, sektörümüze ne kadar önem verdiğini, son dönemde çıkartılan tüm önemli program ve planlarda açıkladığı politika ve tedbirlerle ortaya koyuyor. Yeni Ekonomik Yaklaşım ile başlayan süreç, 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı, 11. Kalkınma Planı ve Yeni Ekonomi Program ile devam ederken, son olarak 2020 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda da sektörümüz açısından önemli politika ve tedbirlerin yer aldığını görmek oldukça sevindirici ve sektörümüzün gelişimi açısından umut verici." değerlendirmesinde bulundu.
Benli, sigorta ve emeklilik sektörünün; uzun vadeli tasarruf yapma eğiliminin güçlendirilmesi, bireylerin emeklilik gelirlerinin artırılması, tamamlayıcı sağlık sigortasının, finansal sigortaların, doğal afet sigortalarının ve katılım sigortalarının geliştirilmesi ile Türkiye reasürans kapasitesinin artırılması gibi konulara yönelik açıklanan politika ve tedbirlerin hayata geçirilmesi sayesinde sermaye piyasalarına katkısını artıracağını, reel sektörün ihtiyaç duyduğu uzun vadeli fonları sağlayarak yatırımlara kaynak sağlayacağını ve ekonomik kalkınmada önemli bir rol üstleneceğini vurguladı.
2019 yılında sektör gündemindeki en önemli gelişmelerden birinin Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (SEDDK) kurulması olduğunu belirten Benli, "SEDDK'nin en önemli faydası sektöre çok daha yakın bir konumda yer alarak, sektörümüzün ihtiyaç duyduğu alanlarda ikincil mevzuatı hızlı bir şekilde çıkarabilecek bir yapıda olmasıdır. SEDDK, hem sigorta farkındalığı hem de finansal yapıların güçlendirilmesi gibi konularda önemli adımlar atılmasını sağlayacaktır." dedi.
Bireysel Emeklilik Sistemi'nin sisteme katılanların emeklilikte daha rahat bir yaşam sürebilmelerini temin etmenin yanı sıra tasarruf-yatırım dengesindeki açığın giderilmesine sunduğu direkt katkı açısından kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Benli, sözlerine şöyle devam etti: "BES'te 120 milyar TL fon büyüklüğüne ve OKS ile birlikte 13 milyon katılımcı sayısına ulaştık. Bu, hem sektör hem de ülkemiz adına sevindirici olmakla birlikte yeterli değil. Diğer yandan emeklilik sektörünün gelişebilmesi hanehalkının finansal tercihleri ile doğrudan ilgili. OECD 2018 verilerine göre, hanehalkının finansal tercihlerinde mevduat ve nakit oranı en yüksek olan ülkelerden biriyiz. Hanehalkı tasarruf verilerini yükseltmemiz durumunda finansal sektörde daha dengeli bir yapıya kavuşmamız ve ekonomik büyüme için gerekli yatırımların yapılmasında kaynak çeşitliliğini sağlayarak sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmemiz mümkün. 2020 programı, katılımcıların sistemde uzun süre tasarruf etmelerini sağlamak için alınacak tedbirlere işaret ediyor. Bu tedbirler sistemden nakit sıkıntısı nedeniyle ayrılmak isteyen katılımcıları daha uzun yıllar sistemde kalmaya teşvik edecektir. Katılımcıların emekliliğe kadar sistemde kalarak emekli dönemleri için yeterli tasarrufta bulunmalarına yardım edecektir."
Emeklilik Gözetim Merkezi verilerine göre, sistemden ayrılanların yüzde 37'sinin 25-34 yaş arasında olduğunu hatırlatan Benli, "Gençlerin BES'te kalış sürelerini artırmak üzere atılması planlanan adımlardan, gençlere önemli bir pozitif ayrımcılık yapılacağını anlıyoruz. Bu önemli bir gelişme. Zira gençlerin emeklilik dönemlerine yönelik olarak tasarruf etmeleri, emeklilikte yaşam standartlarını korumaları açısından oldukça önemli. Yapılacak durum analizi ve projeksiyon çalışmaları neticesinde yaşa göre devlet desteklerinin farklılaştırılması sonucu daha çok gencin sisteme çekileceğini ve sistemde kalacağını düşünüyoruz." şeklinde konuştu.
TSB Başkanı Benli, sigorta sektörünün oto dışı branşlarda büyümesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: "Ekonomideki büyüme eğilimiyle birlikte yangın ve doğal afetler, genel zararlar ve genel sorumluluk branşlarında ilerleme sağlanabilir. Tamamlayıcı sağlık sigortası, artan sağlık harcamaları yükünün hafifletilmesi anlamında kamunun da geliştirilmesini desteklediği bir ürün. Fiyatının özel sağlık sigortasına kıyasla daha uygun olması ve Türkiye genelindeki yaygın özel hastane ağı düşünüldüğünde sigortalılara anlamlı bir çözüm sunması en önemli avantajı. 2020 yılında tamamlayıcı sağlık sigortası ürünlerinin de yaygınlığının artacağını öngörüyorum. Ekonomideki iyileşme ile birlikte alacak sigortası ve kefalet sigortası gibi ürünlerde hareketlenme başlayacaktır. Siber sigortalar her geçen gün önemini artırıyor. Bu alanda da 2020 yılında penetrasyon artış gösterecektir. Kredilerdeki genişlemeye paralel olarak hayat sigortası gelişimini sürdürecektir. Bakım sigortası ürünleri tarafında gelişmeler yaşanacaktır. Katılım sigortasında da büyüme devam edecektir.”
"KATILIM SİGORTACILIĞI ALANINDA BÜYÜK OYUNCULARDAN BİRİ OLABİLİRİZ"
Atilla Benli, katılım sigortacılığı alanındaki gelişmelere değinirken, katılım sigortasında dünyada toplam prim üretiminin 20 milyar doları aştığını, pazarda Suudi Arabistan, İran ve Malezya'nın toplam üretimin yüzde 85’ini gerçekleştirdiğini aktardı.
20 milyar dolarlık toplam prim üretiminin, tüm dünyada sigortacılık prim üretiminin yalnızca binde 4’üne karşılık geldiğine işaret eden Benli, şunları kaydetti: "İslami finansal piyasaların büyüklüğü düşünüldüğünde, ihtiyaca rağmen katılım sigortasının yeterince gelişmediğini ve çok önemli bir büyüme potansiyeli barındırdığı açık... Analistler de 2023 yılına kadar bu pazarın 43 milyar dolarlık bir üretim seviyesine ulaşacağını belirtiyorlar. Son yıllarda Kıta Avrupası ülkeleri, İngiltere, Kanada, ABD ve Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde de etik bankacılığın hızla gelişim gösterdiğini, bunun bir uzantısı olarak da katılım sigortasının etik değerleri esas alan yapısı ile sadece Müslümanlar tarafından değil, Müslüman olmayan kişilerce de tercih edilmeye başlandığını görüyoruz. Ülkemizde ise katılım sigortası bizim için nispeten yeni bir alan olsa da hızla gelişiyor. Yardımlaşma, toplumumuzdaki en önemli değerlerimizden biri. Bu anlamda katılım sigortacılığının ülkemizde önümüzdeki dönemlerde artış göstereceğini öngörüyorum. Katılım sigortacılığı alanında Malezya, Endonezya gibi büyük oyunculardan biri olabiliriz. Katılım sigortacılığının 2014 yılında ilk verileri açıklanmaya başlandı. 2018 yılı genelinde 2,2 milyar olarak kaydedilen toplam prim üretimi, 2019'un ekim sonu itibarıyla 10 ayda 2,8 milyar liraya ulaştı. Potansiyeli ne kadar yükseltirsek ve katılım sigortacılığı dağıtım kanalımızı çoğaltırsak o kadar fazla kişiye erişiriz."
KEFALET SİGORTASINDA SAHTEKARLIK İDDİALARI
Kefalet sigortasında sahtekarlık iddialarına ilişkin soru üzerine Benli, "Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın Sigortacılık Genel Müdürlüğü ile bu konuda bir görüşmemiz oldu. Yakında yeni bir duyuru yayımlanacak. TSB'nin sitesinden ilgili şirketler ile ilgili kişilerin iletişim numaralarına ulaşılabilecek. Dünkü bir gelişme; irtibat bilgilerini istedik. Kefalet sigortalarından yararlanan firmalar veya kişiler, doğrudan şirketlerimizden teyit alarak ilerleyebilecek." dedi.
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN