Piyasalar bütçenin detaylarını bekliyor
Rahip Brunson’un serbest bırakılmasının etkisiyle piyasalar rahatladı.
İşte Hürriyet gazetesi yazarı Erdal Sağlam'ın bugünkü yazısı...
Peki ama bu rahatlık uzun bir süre devam eder mi? Piyasalar mevcut tedbirler ve son yargı kararıyla kısa bir süre nefes alınabileceği, ancak önümüzdeki günlerde bütçe başta olmak üzere alınacak yeni karar ve tedbirlerin gidişatı belirleyeceği görüşünde. Yabancı ve yerli yatırımcıların mevcut tedbirlerin yeterli olmadığı görüşünde birleştiklerini dün yazmıştık.
Fiyatlarda 2 aylık indirim kampanyasının ise piyasa tarafından, “İki aylığına enflasyonda geçici iyimser rakamları” sağlasa bile, sonrasında daha büyük sorunlara gebe bir girişim olarak görüldüğünü söyleyebiliriz. Bu tür zorlayıcı tedbirlerin özellikle yabancı yatırımcı nezdinde Türkiye ekonomisine ilişkin algıyı daha da bozacağından endişe ediliyor. Özetle; geçici tedbirler yerine daha radikal tedbir beklentisi olduğu görülüyor.
Beklendiği gibi; Rahip Brunson’ın serbest kalmasıyla ABD ile gerginliğin yumuşayacağı beklentisi TL’nin değer kazanmasına yol açtı. Aslında bu beklenti nedeniyle geçen haftanın neredeyse tümüne yayılan hareket dün de devam etti. Kurlar mevcut seviyelerden daha aşağı gelir mi derseniz, piyasa uzmanları önemli bir düşüşü artık beklemiyor. Kurlar tekrar yukarı gelir mi diye sorulduğunda ise yeni beklentilere bağlı hareket olabileceğini belirtiyorlar.
Piyasaların önümüzdeki dönem ilk bakacakları gelişmeler 17 Ekim’de TBMM’ye verilecek 2019 Bütçe Yasa Tasarısı ve 25 Ekim’deki Merkez Bankası toplantısı olacak. Özellikle önemli oranda bir faiz artışının TL’nin tekrar değerlenmesini sağlayabileceği ama bu ihtimalin düşük olduğu söyleniyor. Bütçede bakılacak unsurlar arasında büyüme oranlarındaki düşüş ve bunun altının doldurulup doldurulmayacağı başta gelecek.
Hükümetin büyüme oranlarında gerilemeye razı olduğu ancak önemli düşüşleri kabul etmesinin zor olduğu görüşü hakim. Bu nedenle de Yeni Ekonomik Programda yazılı büyüme oranları bütçede yer alsa bile, bunun sağlanıp sağlanamayacağı, göstermelik bir rakam olarak kalıp kalmayacağı ciddi biçimde sorgulanacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve askeri harcamaların yükseltilmesinin planlandığı bir bütçede yatırımlarda ciddi kısıntı yapılıp yapılamayacağı, kurlarda baz alınan düzeyler, personel maaşlarında yapılacak artışlar, vergi gelirlerinin abartılı saptanıp saptanmadığı, garantiler nedeniyle ödenecek miktarlar, kıyaslamalı olarak detayıyla piyasa uzmanları tarafından araştırılacak.
CARİ AÇIK VE İŞSİZLİK
Bir süredir dış ticaret açığının azaldığı, cari açığın küçüldüğüne ilişkin övgülere sık sık rastlıyoruz. Ancak bu rakamların ciddi biçimde sorgulanmadığı, bu rakamların neyin göstergesi olduğuna, detayında riskler barındırıp barındırmadığına hiç bakılmıyor. Diğer verilere cari açık ve dış ticaret açığıyla birlikte bakıldığında, ekonomideki daralmanın açıkça ortaya çıkmadığı görülüyor.
Örneğin dün açıklanan yüksek işsizlik oranları, aynı zamanda, övgü düzenlerin çok sevindikleri ithalattaki istikrarsız gerilemenin neyin işareti olduğunu gösteriyor. Cari açığın finansmanında görülen bozulmanın etkilerini de daha sonra hep birlikte göreceğiz. İşsizlik oranlarındaki büyüme aynı zamanda büyüme oranlarındaki daralmanın da bir göstergesi. Bu gerilemenin önümüzdeki dönemde artması, işsizlik oranlarının ister istemez yukarı gidişini devam ettirmesi bekleniyor. İşte bu siyasi sonuç doğurması muhtemel tablonun siyasi otorite tarafından ne kadar kabul edilebileceğini merak ediyoruz. Ne kadarının kabul edileceğinin ilk göstergesi de bütçe rakamları olacak.
BU VİDEO İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN