Öğrenmenin Yeni Yolu: E-Öğrenim

E - öğrenim uygulama ve metodlarını kendi bünyelerine adapte eden şirketler, her bir çalışan için hangi tür eğitime ihtiyaç olduğunu belirleyip, anında bir eğitim programı oluşturabiliyor ve sonuçları izleyebiliyor.


Helsinki - Her alanda olduğu gibi eğitim alanında da internet kullanımı hızla yaygınlaşıyor. Özellikle yeni medya dediğimiz internet ve mobil iletişim ortamlarının yaratılması ve kullanımında öncü ülkeler olan ABD ve İskandinav ülkeleri yeni medyanın sunduğu imkanlardan eğitim alanında da yararlanma konusunda şimdiden çok büyük mesafeler kaydetmiş durumdalar. Bu ülkelerde şirketlerin yeni öğrenim alanına yaptığı yatırımlar gün geçtikçe artıyor. Orta çaptaki şirketlerden kendi alanında dünya devi olan kuruluşlara kadar çok sayıda kuruluşun kendi bünyelerinde oluşturdukları yeni öğrenim departmanları var ve bu departmanlarda pedagoglardan içerik hazırlayıcılarına ve teknik altyapı sorumlularına kadar çok sayıda insan çalışıyor. Bu insanların görevi e - öğrenim (e - learning) hizmeti veren şirketlerle ortaklaşa çalışarak kendi kuruluşları için personel oryantasyonundan müşteri eğitimine, insan kaynakları yönetiminden ürün kullanımına kadar bir çok konuda e tabanlı eğitimler hazırlamak. Elemanlarını birkaç günlüğüne de olsa (bazen daha da uzun) eğitime göndermenin hem zaman, hem de para maliyeti şirketler için oldukça, bazen karşılanamayacak kadar yüksek. Sadece seyahatin kendisinin bile çoğu zaman pahalı ve rahatsız edici olduğu bir gerçek. Buna bir de eğitimde geçen süre zarfında personelin şirkete olan fırsat maliyetini de ekleyince bu yükün boyutlarını daha iyi anlıyoruz. Acaba şirketler örneğin kullandıkları teknolojinin her yeni sürümü çıktığında elemanlarını ilgili eğitime gönderebilme lüksüne sahipler mi? Cevap basit: Hayır.

PEKİ NEDİR BU E-ÖĞRENİM?

E - öğrenim, günümüzün bu gibi eğitim zorluklarına karşı geliştirilmiş bir çözüm. E - öğrenim uygulama ve metodlarını kendi bünyelerine adapte eden şirketler, gerek yönetim gerekse daha alt kadrolarındaki her bir çalışan için hangi tür, ne çeşit eğitime ihtiyaç olduğunu belirleyip anında bir eğitim programı oluşturabiliyor ve sonuçları takip edebiliyor.


KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ VE BAĞIMSIZ EĞİTİM;

E - öğrenim`in en büyük avantajı tamamen internet üzerinde olması sayesinde istenilen yer ve zamanda alınabilmesi. Gerekli tek ekipman ise internete bağlı bir bilgisayar. Program yükleme, kitap, CD gibi malzeme gerektirmiyor. Daha da önemlisi, her bir öğrencinin mevcut bilgi ve tecrübelerine ve kendisini geliştirmek istediği yöne göre bir öğrenim yolu (learning path) çizilebilmesi. Bunun için genellikle kullanılan iki yöntem var: Kendi kendini değerlendirme (self - assessment) ve dairesel değerlendirme (360 degree assessment). Birincisinde öğrenci eğitim göreceği konunun ana hatlarıyla ilgili ne kadar mevcut bilgi ve tecrübeye sahip olduğunu sisteme giriyor, ikincisinde ise öğrenciyi tanıyan ve görüşlerine önem verilen diğer öğrenciler ya da kişilere de o kursiyerin mevcut bilgi ve tecrübe düzeyini değerlendirme imkanı veriliyor. Verileri değerlendiren sistem kursiyere sadece ihtiyacı olan eğitimi tavsiye ediyor. Böylelikle bir sınıfta verilen normal kurslarda sürekli karşılaşılan kursun kimilerine çok kolay, kimilerine çok zor gelmesi sorunu ortadan kalkıyor.


E - öğrenim metoduyla alınan eğitimde öğrencinin kendisini yalnız hissetmesi diye birşey de yok. Etkileşimli kurslarla öğrenciler sadece bilgisayar ekranına bakarak değil, yaparak öğreniyorlar. Kursa kayıtlı diğer öğrencilerle sohbet ya da mesajlaşma yoluyla bilgi alışverişinde bulunabiliyorlar. Çalışmasına ara veren öğrenci daha sonra yeniden bilgisayarın başına oturduğunda sistem öğrencinin kaldığı yeri hatırlayarak kursa oradan devam ediyor. CD - ROM vs. içinde hazırlanıp satılan eğitim paketlerini her ne kadar elektronik ortamda gerçekleşse de e - öğrenim ile karıştırmamak gerekir. Çünkü bunlarda CD`de gelen programı bilgisayarınıza yüklemeniz gerekiyor ve sadece o bilgisayarda çalışmak zorundasınız. Eğitim paketinin yeni sürümü çıktığında ise gidip yenisini almanız gerekiyor. E - öğrenim`de ise durum daha önce açıkladığımız gibi çok farklı.


EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ;

Uzmanlar, e - öğrenim`i gelecek yüzyılın eğitimde fırsat eşitliği sağlayıcısı olarak görüyor. Zaman, yer ve sosyo - ekonomik engelleri ortadan kaldıran bu öğrenim sistemi sayesinde artık insanlar kendi eğitimlerini istedikleri gibi şekillendirebiliyor.


E-ÖĞRENİM ŞİRKETLERİNİN DEĞERİ HIZLA ARTIYOR;

Kişi başına internet kullanımını en yüksek ülke olan Finlandiya`da yapılan bir araştırma, internete dayalı hizmetler veren şirketler arasında en hızlı değer kazananların e - öğrenim şirketleri olduğunu ortaya çıkardı. Bunda en büyük etken tabii ki yazının başında belirttiğimiz gibi büyük şirketlerin e - öğrenim`in önemini kavrayıp buna eğilmeleri... Aynı araştırma sonuçlarına göre internet hizmetlerini sadece web sitesi hazırlamak, web danışmanlığı vermek gibi konularla sınırlı tutan şirketler şimdiden maddi açıdan zor durum sinyalleri vermeye başladılar. E - öğrenim ise hem bu konuya önem verip kendi bünyelerine entegre eden şirketlere, hem de onlara bu hizmeti veren e - öğrenim şirketlerine kazandırıyor.


PASTADA E-ÖĞRENİM`İN PAYI ARTIYOR;

Dünyada şirketler personel eğitimine yılda yaklaşık 66 Milyar ABD Doları harcıyorlar. Bu pastanın yaklaşık yüzde 20 lik dilimini e - öğrenim kapmış durumda. Ancak araştırmalar 2003 yılına kadar bu payın yüzde 40`a yükselerek ve klasik eğitimin payının yüzde 40`a gerileyeceğini tahmin ediyor. Bundan 10 - 15 sene kadar önce insanlığın geleceği bilgisayar, birkaç yıl önce de bilgisayarın gelecegi internet deniyordu. Şimdi de internetin geleceği e - öğrenim diyoruz, ve gelişmiş dünyada gözlemlediğimiz trend ve elde edilen sonuçlar, bunun hiç de yanıltıcı bir tahmin olmadığını gösteriyor. (FİNANSAL FORUM)