Merkez Bankası'nın kararı için 6 aracı kurum ne dedi?
Merkez Bankası günlerdir beklenen faiz kararını dün açıkladı...
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf5a36601c04688fbd9ed8.jpg">Merkez Bankası günlerdir beklenen faiz kararını dün açıkladı. Piyasaları şaşırtarak beklentilerin üzerinde bir faiz indirimine gitti. Aracı kurumlar Merkez Bankası'nın bu hareketini değerlendirdi.
ımg>bigpara.hurriyet.com.tr
Aracı kurumların faiz yorumlarını okumak için "ÖNCEKİ" ve "SONRAKİ " butonlarına tıklayabilirsiniz.
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf5a36601c04688fbd9eda.jpg">
İş Yatırım
ımg>Küresel risk iştahına dayalı para politikasına devam... Merkez Bankası para politikası kurulu toplantısında bir hafta vadeli politika faizini %9,5'den %8,75'e indirirken, faiz koridoru alt ve üst bandını %8 ve %12'de tutmaya devam etti. Anketlere görüş bildiren ekonomistlerin beklentisi politika faizinin 50bp indirilmesi şeklindeydi. Biz Irak sonrası artan riskler nedeniyle faiz indirimini 25bp olarak tahmin ediyorduk. Merkez Bankası küresel risk iştahına oynamaya devam ediyor. Geçen ayki açıklamasından farklı olarak Merkez Bankası faiz indirimini küresel risk iştahının yanı sıra iyileşen iç dinamiklere de bağlıyor. Biz bu görüşe katılmıyoruz.
DÖVİZ KURLARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
İç dinamikler gerçekten faiz indirimini destekliyor mu? Merkez Bankası büyümenin bileşenlerindeki değişim sayesinde cari açık azalırken enflasyonun gerileyeceği bir döneme girildiğini savunuyor. Bankanın gerek ekonomide yeniden dengelenme gerekse enflasyon yönündeki görüşlerini aşırı iyimser buluyoruz. Yeniden dengelenme Irak sorununa rağmen devam eder mi
Almanya'dan sonra ikinci büyük ihracat pazarımız olan Irak'ın iç savaşın eşiğine gelmesi üç kanaldan yeniden dengelenmeyi vuracak
(i) Irak pazarına olan ihracatımızın azalması
(ii) Ortadoğu pazarına olan mal ve hizmet sevkiyatımızın zorlaşması
(iii) Artan petrol fiyatlarının dış ticaret açığımızı artırması.
Irak'ta yaşanan çatışmaların uzun süreli bir iç savaş ihtimalini artırdığı bir ortamda yeniden dengelenmenin sürmesi zor. Enflasyon görünümü düzeliyor mu? Türk lirasının son bir ayda %2,3 değer kaybederek gelişmekte olan ülkeler arasında en kötü performans gösteren üçüncü para birimi olduğu, Brent petrolün fiyatının %3,4 arttığı, gıda fiyatlarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği ve iç talebin %3'ün üzerinde bir hızla büyüdüğü bir konjonktürde Merkez Bankası'nın enflasyon konusundaki iyimserliğini anlamakta zorlanıyoruz.
Bankanın faiz indirimlerine devam etmesinin 2015 yılı enflasyon görünümünü bozacağına inanıyoruz. Merkez Bankası risk alıyor Merkez Bankası'nın faiz indirimlerini Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) ve Fed'in genişleyici para politikalarını uzun süre devam edeceği beklentisine dayandırdığına inanıyoruz. ABD'de enflasyonun yükseldiği ve Fed'in hayal kırıklığı yarattığı bir senaryoda Türk lirasında ve gecelik faizlerdeki dalga boyunun çok artacağına inanıyoruz.
Piyasa etkisi: Piyasaların Merkez Bankası'nın kararına tepkisi olumlu oldu. Bankanın faiz indirim kararı ile Türk lirası verim eğrisinde düne göre 10-15bp arasında değişen kazançlar görüldü. Carry kazancın azalmasına rağmen Türk lirasında negatif bir tepki görülmedi. Bizim görüşümüz tahvil piyasasında görülen yükselişin sabit faizli tahvillerde satış fırsatı olarak kullanılıp, enflasyona endeksli tahvillere ve değişken faizli şirket tahvillerine geçilmesi yönünde. Borsa İstanbul'da fiyatları Merkez Bankası politikasından bağımsız olarak pahalı buluyoruz."
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf5a36601c04688fbd9edc.jpg">
Vakıfbank
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haziran ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, piyasadaki genel beklentinin üzerinde politika faiz oranını 75 baz puan indirerek %9.50’den %8.75’e çekti.
TCMB, faiz koridorunun alt ve üst bandında ise herhangi bir değişikliğe gitmeyerek gecelik borç alma faiz oranını %8’de, borç verme faiz oranını %12’de ve açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını %11.5’te sabit bıraktı. Ayrıca TCMB geç likidite penceresi uygulaması çerçevesinde bankalararası Para Piyasası’nda saat 16:00-17:00 arası gecelik vadede uygulanan %0 seviyesindeki Merkez Bankası borçlanma faiz oranı ile %13.5 seviyesindeki borç verme faiz oranını da değiştirmedi. TCMB, beklendiği gibi bu toplantıda zorunlu karşılık oranları ve rezerv opsiyon katsayısında da herhangi bir değişikliğe gitmedi. TCMB, toplantının ardından yayımladığı notta, bir önceki toplantıda yaptığı vurguya benzer olarak son dönemde küresel likidite koşullarındaki iyileşmeyi politika faiz oranında yaptığı indirime neden olarak gösterdi. Ancak TCMB, piyasa faiz oranında indirime gitmiş olsa dahi enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı duruşunu devam ettireceğini bu toplantıda bir kez daha vurguladı.
ALTIN FİYATLARINDAKİ ANLIK DURUM İÇİN TIKLAYIN...
TCMB marjinal fonlama oranını %12’de ve borç alma faiz oranını %8’de sabit bırakmak suretiyle bantlarda değişikliğe gitmeyerek sıkı duruşuna devam ettiğini de teyit etti. TCMB bir önceki toplantısında ihracatın dış talepteki toparlanmanın etkisi ile büyümeye katkı yapmasını beklediğini söylerken, bu toplantıda söz konusu beklentisinin gerçekleştiğini ifade etti. Toplam talep koşullarının enflasyon baskılarını sınırlayacağını bu toplantısında da vurgulayan TCMB, cari işlemler açığındaki iyileşmenin devam ettiğini de belirtti. TCMB bu ay, geçen aydan farklı olarak enflasyonun baz etkisinin de katkısıyla Haziran ayından itibaren kayda değer bir düşüş göstereceğini ifade etti. Böylece TCMB, enflasyonun Mayıs ayında tepe noktasına ulaştığı ve bundan sonra düşmeye başlayacağı söylemlerini de teyit etti.
Sonuç olarak, TCMB Haziran ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faiz oranını 75 baz puan indirerek %8.75’e çekerken, beklentilerimizden farklı olarak faiz koridorunun alt ve üst bandında ise herhangi bir değişikliğe gitmedi. TCMB’nin politika faiz oranını Mayıs ayının ardından Haziran ayında da indirmeye devam ederken, faiz koridorunda değişikliğe gitmemesi TCMB’nin sıkı duruşunu sürdüreceğini gösteriyor. Özellikle %12 seviyesinde bulunan borç verme faiz oranının değiştirilmemesi, piyasalarda beklenmedik bir hareket yaşandığında TCMB’nin bir hafta vadeli repo ihale faiz oranından piyasaya verdiği likiditeyi kısarak piyasada faizlerin daha yüksek seviyede gerçekleşmesini ve sıkılaşmayı sağlayacaktır.
TCMB bu ay cari açığa ilişkin belirgin bir iyileşme gözleneceği tahminini korurken, son dönemde kredilerde görülen artış ve TL’deki değerlenme göz önünde bulundurulduğunda cari açıktaki toparlanmanın önümüzdeki dönemde azalarak devam edeceğini düşünüyoruz. TCMB’nin bu aydan itibaren enflasyonda kayda değer bir düşüş gözleneceğini vurguladığı dikkat çekiyor. Bu vurgu bundan sonraki faiz indirimlerinde enflasyondaki seyrin destekleyici olabileceğini gösteriyor. Yurtdışı piyasalarda olumlu ortamın devam etmesi ve risk iştahıyla gelişmekte olan ülkelere fon akışının sürmesi halinde enflasyonda görülebilecek düşüşün de desteğiyle TCMB, önümüzdeki dönemde de faiz indirimlerine devam edebilecektir. Yurtdışında bozulma yaşanmadığı bir ortamda, enflasyonda ciddi bir düşüş yaşanması TCMB’nin faiz indirimleri için elini güçlendirecektir.
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf5a37601c04688fbd9ede.jpg">
Akbank Ekonomik Araştırmalar Bölümü
TCMB politika faizi olan bir haftalık repo faiz oranını 75 baz puan indirerek %8,75'e çekti. İndirim ortalama beklentinin (50 bps) üzerinde. Faiz koridorunun alt ve üst bantlarını ise değiştirmedi ve sırasıyla %8,0 ve %12,0 seviyelerinde sabit tuttu.
TCMB, enflasyonda, TL'nin değer kaybının etkisinin kademeli olarak azalacağı beklentisi ve baz etkisinin de katkısıyla enflasyonun bu aydan itibaren kayda değer bir şekilde düşeceğini beklediğinin altını çiziyor. Mayıs enflasyonu %9,66 idi Haziran ayı için beklentimiz %8,76'ya gerilemesi yönünde. Ayrıca son aylarda küresel likidite koşullarındaki iyileşme de faz indirimi için gösterilen bir diğer gerekçe. ECB'nin faiz indirimi ve yeni likidite programının da etkili olduğu görülüyor. Fed'in destekleyici açıklamaları da bir diğer etken. TCMB, kredi büyümesinin makul düzeyde olduğu ve yurtiçi özel kesim nihai talebin ılımlı seyrettiği açıklamalarını yineledi.
FOREX PİYASASI İLE İLGİLİ HERŞEY! TIKLAYIN...
İlk çeyrek verisinin ardından İhracatın büyümeye olumlu katkı yaptığını, ve talep koşullarının da enflasyon baskılarını sınırlayacağını açıkladı. TCMB, "enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurların yakından izleneceğini ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasında sıkı duruşun süreceğini" belirtti.
Yorum: TCMB enflasyondaki gerilemenin realize olmasını beklemek yerine düşeceği yönündeki öngörüsünü dikkate alarak faiz indirimine gitti. İndirimin miktarı 50 bps olan ortalama piyasa beklentisini bir miktar aşmakla birlikte, geçen hafta Erdem Başçı'nın verdiği "ölçülü indirim aralığı olan 25-75 bps" ile uyumlu. Önümüzdeki dönemde enflasyondaki gerilemenin hızı (burada gıda fiyatlarının seyri, petrol fiyatları ve kur etkili olacak) TCMB'nin faiz indirimlerine devam edip etmeyeceği ve devam etmesi halinde bunun ölçüsü için belirleyici olacak. Küresel likidite koşulları da izlenecek bir diğer faktör olacak.
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf5a37601c04688fbd9ee0.jpg">
HSBC Portföy Yönetimi
Sebep değişse de sonuç aynı...Merkez Bankası Mayıs'ta başlattığı faiz indirim surecini devam ettirirken, bugünkü Para Politikası Kurulu toplantısında haftalık repo faizini 75 baz puan indirerek %9.50'den %8.75'e çekti. Hatırlatmak gerekirse Merkez Bankası'nın faiz kararına ilişkin piyasa beklentilerin orta noktası 50 baz puanlık indirime işaret ediyordu. Bununla birlikte Merkez Bankası, gecelik borçlanma ve gecelik borç verme faizlerinde değişikliğe gitmezken, sırasıyla %8.00 ve %12.00 (piyasa yapıcı bankalar için %11.50) sabit bıraktı.
Toplantı sonrası yayımlanan kısa bildiri notunda Banka, haftalık repo faizinde yapılan 75 baz puanlık indirimde son donemde global likidite koşullarında yaşanan toparlanmanın etkili olduğu ifade edilirken, enflasyon görünümündeki belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisinin yataya yakın tutulacağı belirtildi. Hatırlatmak gerekirse Merkez Bankası Mayıs ayındaki faiz indirimine neden olarak ise azalan belirsizlikler ve risk göstergelerindeki iyileşmeyi göstermişti. Merkez Bankasi, Türk lirasındaki değer kayıplarının enflasyon üzerindeki yansımalarının kademeli olarak azalmaya başlayacağını tahmin ederken, olumlu baz etkisine bağlı olarak yıllık enflasyondaki düşüş eğiliminin Haziran ile birlikte belirginleşeceğini öngördü. Banka, ayrıca, toplam talep koşullarının enflasyon üzerindeki baskıları sınırlayacağını belirtti.
TAŞIT KREDİLERİNİ KIYASLAMAK İÇİN TIKLAYIN...
Banka iç talepteki toparlanmanın ılımlı olduğunu belirtirken, kredi büyüme hızlarının makul seviyelerde olduğunu ifade etti. Bununla birlikte Merkez Bankası, dış talepteki toparlanmaya bağlı olarak ihracatın güçlü bir seyir izlediğini söylerken, buna bağlı olarak cari açıktaki iyileşmenin güçlü bir şekilde devam edeceğini öngördü. Bunların dışında Merkez Bankası, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurların yakından takip edileceğini belirtirken, açıklanacak her turlu verinin ve haberin para politikası durusunu değiştirebileceğini hatırlattı.
Yorum: Merkez Bankası'nın bugünkü faiz kararı para politikasının önümüzdeki dönem seyrine ilişkin net ifadeler içermemekle birlikte, özellikle global likidite koşullarına yapılan vurgu politika fonksiyonun bir kez daha global gelişmeler tarafından domine edileceğine işaret ediyor. Bu haliyle bakıldığında, gelişmiş ülke merkez bankalarının mevcut para politikası duruşlarını koruması ve (özellikle) gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının sürmesi / hızlanması durumunda Banka'nın faiz indirimlerine devam edebileceğini hatırlatıyoruz.
Piyasalar açısından bakıldığında Merkez Bankası'nın haftalık repo faizinde gerçekleştirdiği 75 baz puanlık indirimin, büyük oranda fiyatlanmış olmasına da bağlı olarak sinirli bir etki bekliyoruz. Son olarak Banka'nın mevcut para politikası durusunun, orta vadede, ekonomiye ilişkin riskleri artırdığını düşünüyoruz. Öyle ki, enflasyon tarafında yukarı yönlü riskler (gıda fiyatları, yönetilen / yönlendirilen fiyatlarda olası ayarlamalar, enerji fiyatları) devam ediyor. Hatırlatmak gerekirse, 2014 enflasyon beklentilerinin orta noktası %8.4 (Merkez Bankası tahmini %7.4) bulunurken, 2015 beklentilerinin orta noktası ise %7.0 (Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi %5.0) seviyesinde bulunuyor. Bunun dışında, mevcut politikalara bağlı olarak iç talebin canlanması Türkiye'nin dış dengelerinde yaşanan normalizasyon surecini bozabilecek bir gelişme olarak karsımıza çıkıyor.
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf5a37601c04688fbd9ee2.jpg">
Şekerbank
TCMB Para Politikası Kurulu politika faizini 75 baz puan indirerek %8,75 olarak belirledi ve para politikasını gevşetmeyi sürdürdü gecelik borç verme ve alma faizlerini ise sabit tuttu. İlgili açıklamada, "bu aydan itibaren enflasyonda kayda değer bir düşüş gözleneceği" tahminiyle ölçülü indirim yapıldığı ve "getiri eğrisini yatay yakın tutmak suretiyle" para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği vurgulandı.
Bu kararın faizlerde aşağı, kurlarda ise yukarı yönlü etkide bulunması mümkün olmakla birlikte, indirim önemli ölçüde fiyatlandığından böylesi etkilerin sınırlı kalması beklenebilir keza, %12,0 olan gecelik borç verme faizinin değiştirilmemesi de TCMB'nin kurlara karşı elini güçlü tutma tercihinin sürdüğünü gösteriyor. Politika faizinin 50 baz puan indirilmesi beklentimize karşılık 75 baz puan indirilmesi, Başkan Başçı'nın da vurguladığı "ölçülü" tarifi içinde kalındığından, para politikasının gevşetilmesinde daha agresif olunduğu anlamına otomatik olarak gelmez nitekim, %12,0 olan gecelik borç verme faizi sabit tutuldu. İkincil bir unsur da olsa politika faizi ve faiz koridorunun yukarı yönlü asimetrisi (%8,0 - 8,75 - 12,0) de sıkılaşmaya sapma potansiyeli açısından bir gösterge olarak değerlendirilebilir. 17 Temmuz'daki toplantıda, %8,75 olan politika faizinin 50 baz puan da indirilmesini mümkün görüyoruz %8,0 - %12,0 olan faiz koridorunun sabit tutulması sürdürülecek gibi duruyor.
TÜM KONUT KREDİLERİNİ İNCELEMEK İÇİN TIKLAYIN...
TCMB faiz indirimlerinin duracağı seviye olarak şunlar ifade edilebilir: 28 Ocak gecesi alınan kararla bankaların ağırlıklı fonlama maliyeti (politika faizi) 300 baz puan arttırılarak %10 seviyesine çekilmişti. Yani, önümüzdeki birkaç toplantıda TCMB'nin politika faizini 175 baz puan daha indirerek %7,00'a kadar düşürmesi beklenebilir. Ancak, TCMB "getiri eğrisini yataya yakın" tutacağını vurguluyor ki halihazırda 5 yıl ve daha uzun vadeli tahvillerin faizleri %8,5 seviyesinin üzerinde. Ayrıca, 12 aylık ve 24 aylık enflasyon beklentileri ocak öncesine 40-50 baz puan kadar daha yüksek seviyede dengelenmiş durumda bir başka ifadeyle, 12 aylık enflasyon beklentisi enflasyon belirsizlik aralığı üst sınırı olan %7 düzeyinde seyrediyor. Ayrıca, yurt içi tüketimin ilk çeyrekteki %2,9'luk artışının ardından, önümüzdeki dönemde yavaşlaması olasılığı gayet zayıf ki kredilerin faiz indirimleriyle birlikte birkaç haftadır toparlanma sinyali vermesi de söz konusu.
Ayrıca, FED'in faiz artırımı gündemdeki yerini öne çıkarmasa da duruyor. Dolayısıyla, üstteki sebeplerle politika faizinin %8,00 - 8,50 seviyesine çekilebileceği beklentimiz hala belli ölçüde geçerli görünüyor fakat TCMB bundan 100 baz puan daha düşük daha düşük bir faiz seviyesini de tercih edebilir. Haziranda tüketici enflasyonunun -%0,3 olmasını, böylece, mayıs itibarıyla %9,7 olan yıllık enflasyonun %8,5'e gerilemesini bekliyoruz. Sonrasındaki görece yatay seyrin ardından, yıl sonunda %8,1 olması beklentimizi koruyoruz. Mayıs itibarıyla %9,8 olan yıllık çekirdek enflasyonun (TÜFE-I) da yılın son aylarında 1 puan kadar gerilemesini bekliyoruz.
Para Politikası Kurulu kararının ekonomik değerlendirmesi şöyle özetlenebilir: Kredilerin "makul düzeylerde" seyrettiği, keza özel kesim talebinin ivme kaybı yerine "ılımlı" olduğu yinelendi. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının vurgulanarak, sıkı para politikasının "yatay getiri eğrisiyle" sürdürüleceği yinelendi. Net ihracatın toparlanmasının büyümeyi desteklediği ve cari açıkta "belirgin bir iyileşme gözleneceği" beklentisi yinelendi. Ek olarak, TCMB'nin faiz oranları: Bir hafta vadeli repo faiz oranı (politika faizi): %8,75 Marjinal Fonlama Oranı: %12,00 Piyasa Yapıcı bankalara gecelik fonlama faiz oranı: %11,50 TCMB gecelik borçlanma faiz oranı: %8,00 Geç Likidite borç verme faiz oranı: %13,50.
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf5a38601c04688fbd9ee4.jpg">
Halk Yatırım
Faiz indirimleri, küresel likidite desteği ve enflasyonda azalan risklerle devam ediyor. TCMB bugünkü PPK toplantısında, politika faizi olarak ön plana çıkan bir haftalık repo ihale faiz oranını, beklentimize paralel olarak, 75 baz puan daha indirerek %8,75'e çekti.
Hatırlanacağı gibi, geçen ayki sürpriz kararıyla, bir haftalık repo ihale faiz oranını 50 baz puanlık indirimle %9,5'e çekmişti. Öte yandan, faiz koridorunu, geçen ay olduğu gibi %8-12 bandında bıraktı. Küresel koşulların destekleyici olmasıyla ilgili artan sinyallerin, para politikasının sıkı duruşunu esnetme yönündeki eğiliminin belirginleşmesinde etkili olduğunu söyleyebiliriz.
İHTİYAÇ KREDİLERİNİ KIYASLAMAK İÇİN TIKLAYIN...
Destekleyici küresel koşullara ek olarak, içeride enflasyon beklentilerinde bozulmanın sona ermiş görünmesi ve sınırlı olmakla birlikte bir iyileşme gözlenmesi, yıllık enflasyonun da bu aydan itibaren düşüş yönünde hareket etmeye başlayacağına ilişkin destekleyici gelişmeler (kurun sınırlı bir bantta dalgalanması, küresel gıda fiyatları ve iç talebin ılımlı seyri gibi) de, faiz indirim sürecinin devam etmesinde etkili unsurlar. Ayrıca, kredi büyüme hızı ve iç talebin ılımlı seyri enflasyon baskılarının sınırlanması açısından yardımcı unsurlar olarak beliriyor. Nitekim, bugün açıklanan Haziran perakende ticaret sektörü ve reel kesim güven endekslerinin zayıflama eğilimi gösterdiğini izliyoruz. TCMB de faiz notunda, gerek birikimli kur etkisinin azalmakta olduğu gerekse de baz etkisi avantajıyla, yıllık enflasyonun bu aydan itibaren kayda değer bir düşüş gözleneceği tahminini yineliyor.
Diğer taraftan, hem küresel likidite hem de iç enflasyon dinamikleriyle ilgili olumlu tablonun, hem de son dönemde artan jeopolitik risklerin kalıcılığı ile ilgili daha net bir tablo oluşana kadar, para politikasındaki sıkı duruşu yansıtır bir şekilde faiz koridorunun sabit bırakıldığını söyleyebiliriz. Destekleyici küresel likidite koşullarının korunması, içeride de enflasyon dinamiklerinde beklenen olumlu gelişmelerin gözlenmesi durumunda, faiz indirim sürecinin gelecek ayki toplantısında da devam etmesini bekliyoruz.
ımg>ımg>ımg>ımg>ımg>
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN