Merkez Bankasının faiz indirimi iş dünyasını sevindirdi
Türkiye ihracatçılar Meclisi Başkanı Gülle, "Artık ihracatçılarımızın, yatırımcılarımızın önündeki en büyük engellerden birisi de deyim yerinde ise ortadan kalktı." ifadelerini kullandı.
Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Merkez Bankasının politika faizini 325 baz puan düşürerek yüzde 19,75'ten yüzde 16,50'ye çekmesine ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin ihracatla büyüme hedeflerinin en önemli belirleyicilerinden bir tanesi kuşkusuz faiz oranları olduğunu belirtti.
Mevcut yatırım stoku ile 180 milyar dolarlar seviyesine ulaşmayı başaran ihracatın sınırlı artış oranlarından çok daha ileri seviyelerde, sıçramalara imza atabilmesi için yeni yatırımlara, kapasite artışlarına kuşkusuz ihtiyaç olduğunu aktaran Gülle, yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda hükümetin attığı tüm adımların yatırım maliyetlerinin rekabetçi düzeye indirilmesi ile desteklenmesinin ise üreticilerin en büyük beklentisi olduğunu anlattı.
Gülle, "Bir önceki toplantıda 425 baz puan indirimin ardından, bu toplantıdaki 325 baz puanlık indirimle birlikte Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde16,50’ye düşmüş durumda. Beklentilerin üzerinde gelen faiz indiriminin üreticilerimizin ve ihracatçılarımızın heyecanla beklediği bir hamle oldu." ifadelerini kullandı.
Bu karar ile birlikte bankaların kredi maliyetlerine bu indirimi hızla yansıtacaklarını düşündüklerini dile getiren Gülle, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu hamlenin kredi faiz oranlarına da yansıması, piyasalardaki normalleşme sürecini de ivmelendirecektir. Bu sayede, gerek yeni yatırımlar, gerekse bir süredir yüksek faizler dolayısıyla ertelenen kapasite artışları ile makine ve teçhizat alt yapımızdaki yenileme çalışmalarının hız kazanacağını hep birlikte göreceğiz.
Hatırlanacak olursa TCMB geçen sene Eylül ayında 625 baz puanlık bir artış kararı almış ve o tarihten bu yana yatırımlarda beklenen artış bir türlü yakalanamamıştı. Artık ihracatçılarımızın, yatırımcılarımızın önündeki en büyük engellerden birisi de deyim yerinde ise ortadan kalktı. Yatırımların ihracata, istihdama, büyümeye döneceği bir 2020 bizleri bekliyor."
"FAİZ İNDİRİMİ PİYASALARIN BEKLENTİSİNİ KARŞILADI"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, temmuz ayındaki faiz indiriminin ardından, TCMB’nin, proaktif tutumunu sürdürerek almış olduğu faiz indirimi kararının Türk özel sektörü ve finans piyasalarının beklentilerini karşıladığını belirterek, "Para Politikası Kurulu’nun çizdiği perspektifi değerlendirdiğimizde, önümüzdeki dönemde enflasyonun gerilemesini sürdüreceğini öngörüyoruz." dedi.
Enflasyondaki düşüş süreci, ülke risk priminin gerilemesi, faiz oranlarının aşağı gelmesi ile birlikte ekonomideki dengelenme sürecinin istikrarlı bir şekilde sürdüğünü aktaran Olpak, "Küresel para piyasalarında gevşeme sürecinin yaşanması, Türkiye açısından pozitif bir görüntü oluştururken, alınan faiz indirimi kararı ülkemizin büyüme sürecine önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Bu noktada, finans kuruluşlarının da TCMB’yi takip ederek piyasa faizlerini hızla aşağı çekmelerinin ve piyasanın ihtiyacı olan ucuz finansmanı özel sektöre kaynak olarak sunmasının gerekliliğine inanıyoruz." diye konuştu.
Olpak, iş dünyası olarak, Merkez Bankası’nın piyasalara güven veren ve küresel dinamiklerle örtüşen kararlarının devam edeceğini umduklarını dile getirerek, "Faiz maliyetlerinin de düşmesiyle birlikte, son dönemde gerileme yaşayan yatırımların tekrar artışa geçeceğine, artan yatırımlarla birlikte üretimin ve istihdamın artacağına inanıyoruz. Bununla birlikte, önümüzdeki süreci geçmiş dönemde yaşadığımız kayıpların telafi edilme zamanı ve ülkemizin güçlü büyüme performansını tekrar yakalayacağı bir dönem olarak görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"SAMİMİ BİR REEL SEKTÖR BANKACILIK İLİŞKİSİNİ ÜMİT EDİYORUZ"
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise faizlerin düşürülmesi kararını olumlu bulduklarını belirterek, şunları kaydetti: "Ekonomik aktivitenin, özellikle de reel sektörümüz ve sanayimiz açısından en önemli negatif faktörü yüksek faizlerdir. Dolayısıyla alınan bu kararların piyasalarımıza ve reel sektörümüze de aynı oranlarda yansımasını beklemekteyiz. Ancak bankalarımızın, özellikle kamu bankaları dışında olanlarının kredi mekanizmalarını tabela fiyatları düşmesine rağmen 'raftan çıkarma’ noktasında halen çok isteksiz ve gönülsüz olduklarını da görmekteyiz. Zaten yıllık kredi artış oranları da bu isteksizliği fazlasıyla doğrulamaktadır. Ümit etmekteyiz ki bankaların piyasalara yönelik bu katı duruşu, yılın son çeyreğine girerken reel sektör açısından düşen faizlerle beraber avantaja dönüştürecek samimi bir reel sektör bankacılık ilişkisi halini alacaktır."
"BU İNDİRİMİN SÜRMESİNİ BEKLİYORUM"
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, indirimin doğru bir karar olduğuna inandığını ve kademeli olarak sürmesi gerektiğini belirterek, faiz indirimlerinin yüksek faiz, azalan yatırımlar ve küçülme kısır döngüsünü kıracağına inandığını vurguladı.
Temmuz ayı sonunda yapılan indirimin uzun süredir beklendiğini aktaran Kopuz, kısa sürede beklenen etkiyi yapan bu indirimin ardından yeni bir indirim beklentisinin zaten oluştuğunu dile getirdi.
Üretim sektörünün ve tüccarın daha uygun finansmana erişebilmesinin yatırımcı için uygun zemini oluşturduğunu kaydeden Kopuz, Merkez Bankası’nın bu kararı ile yeni yatırımlar için daha uygun bir ortam oluşacağını belirtti.
Kopuz, bu noktada bankaların borçlanma maliyetlerinde gerçekleşen düşüşü reel ekonomiye yansıtmak suretiyle daha fazla sorumluluk alması gerektiğini aktardı.
Faizlerin yüksek seviyede olmasının her zaman yatırımları engellediğini dile getiren Kopuz, şunları kaydetti: "Düşük faizler ise tasarrufların reel yatırımlara dönüşmesini kolaylaştırır. Merkez Bankası faizleri indirmeyi sürdürerek, yüksek faiz, azalan yatırımlar ve küçülme kısır döngüsünü kıracaktır. Temmuz ayındaki indirimin ardından yaptığım açıklamada 'Halihazırda küresel koşullarda bozulma olmadıkça ve yurt içi fiyatlardaki ılımlı hareket devam ettiği takdirde bu indirimin devamı mutlaka gelecektir.
Neticede, yıl sonuna kadar yaşanacak süreçte Merkez Bankamızın faizleri bu seviyelerin çok daha altına çekecek adımları atacağını düşünüyorum' demiştim. Nitekim faiz indirimi bir kez daha gerçekleşti. Ben küresel şartlarda olağanüstü değişimler yaşanmazsa ve dövizde beklenmedik dalgalanmalar olmazsa bu indirimin sürmesini bekliyorum."
"İNDİRİM SON DERECE DOĞRU BİR ZAMANLAMA İLE GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR"
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Şahsuvaroğlu da yüksek mevduat faizinin reel sektörün en büyük düşmanı olduğunu her ortamda dile getirdiklerini belirterek, Merkez Bankasının bugün açıkladığı 325 baz puanlık faiz indiriminin hem yatırım maliyetleri geriye çekecek hem de girişimcinin tek rakibinin mevduat faizi olmaktan bir ölçü daha uzaklaştıracağını bunun da geleceğe dönük bir umut getireceğini aktardı.
Şahsuvaroğlu, "Ekonomi yönetiminin açıkladığı dengelenme sürecinin sonuna geldiğimizi ve bundan sonra büyüme aşamasına geçeceğimizi görüyoruz. Bunun yanında ülkemizde enflasyon da aşağı yönlü bir trend içindedir. Faizle enflasyon arasındaki makası da açık tutma lüksümüz olmadığından indirim son derece doğru bir zamanlama ile gerçekleştirilmiştir. Bugün dünyada da faizlerin aşağı doğru hareketlendiği bir konjonktürdeyiz. ABD Merkez Bankası (Fed) faiz indirirken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz indirirken, gelişen ülkelerde faiz indirimine gitmişken TCMB'nin verdiği faiz indirim kararını son derece olumlu ve yerinde buluyorum. 325 baz puanlık faiz indiriminin Türk Lirası’na erişim maliyetinin gerilemesine ve daha az maliyetle finansmana erişime olanak sağlamasına yardımcı olacağını ümit ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Bankaların da bu indirimi en hızlı şekilde kredi maliyetlerine yansıtmasının çok önemli olacağını dile getiren Şahsuvaroğlu, özel bankaların TCMB'nin bu kararının mevcut faiz oranlarına yatırımcı lehine hızlı bir şekilde yansıtmalarını umduğunu vurguladı.
Şahsuvaroğlu, zira bankalar tarafından kullandırılan kredilerin maliyetleri düşmedikçe, ekonomik aktivitedeki canlılığın sağlanması ve sürdürülebilir olmasının mümkün olmadığına dikkati çekti.
Türkiye'de 10 milyar dolarlık yatırım yapmış ve tamamen yerli ve milli şirketleri olan Otomotiv Yetkili Satıcılarının ticaretlerini sürdürebilmelerinin en önemli unsurlarından birinin de ucuz ve sürdürülebilir finansmana erişimlerinin sağlanması olduğunu anlatan Şahsuvaooğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ürün fiyatlarından dolayı yüksek cirolar ile çalışmakta olan otomotiv yetkili satıcıları bankacılık sisteminin bu indirimleri reel sektöre hızlı bir şekilde yansıtmalarını beklemektedir. Ticaretin yeniden tesis edilmesi ve ülkemize katma değer yaratılabilmesi için şirketlerimizin en kısa sürede krediye ulaşımlarının sağlanması ve taşıt kredilerindeki faizlerin gerilemesinin gerektiğini belirtmek isterim. Sonuç olarak, Ekonomi Yönetimimizin ve TCMB Para Politikası Kurulu’nun bu kritik önemde ve isabetli adımının, Türkiye ekonomisinin dengelemeden sürdürülebilir büyüme sürecine geçişini hızlandıracağı ve istihdama önemli bir katkı sağlayacağı yönündeki inancımız tamdır. Tüm bu gelişmelerle ertelenen iş ve alışverişlerin yeniden canlanmasıyla gayri safi milli hasıla büyümesine pozitif etki edecektir."
"TEMENNİMİZ KREDİ FAİZLERİNİN DE BU İVME İLE HIZLI DÜŞÜŞ GÖSTERMESİ YÖNÜNDE "
İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Kıran, Merkez Bankası’nın 325 baz puanlık faiz indirim kararını denizcilik sektörü adına çok olumlu bir adım olarak gördüklerini kaydetti.
Son aylarda yaşanan olumlu gelişmelerin bir neticesi olarak enflasyon ve faiz oranlarında kayda değer düşüşlerin gerçekleştiğini belirten Kıran, Merkez Bankası’nın bu çerçevede önemli bir rol üstlendiğini gördüklerini aktardı.
Kıran, "Temennimiz kredi faizlerinin de bu ivme ile hızlı düşüş göstermesi yönünde olup, bankacılık sektörünün üzerine düşen görevi yapmasını arzuluyoruz." ifadelerini kullandı.
Asrın İşadamları Derneği ASRİAD Genel Başkanı Adnan Danışman da TCMB'nin faiz indirimine ilişkin olarak "Eğer sağlıksız bir karar olsaydı ilk tepkiler döviz cephesinden gelecekti. Dövizde de düşme yönünde hareketlenme oldu. Bu sonuç doğru karar verildiğinin işaretlerinden birisidir. 13 ay önce içine girmiş olduğumuz döviz kaynaklı stres ülkemiz ekonomisine çok ciddi bir gerilim yaşatmıştır. Dövizlerin fırlaması ardından faizler yükselmiş bunlara bağlı olarak da enflasyon tırmanmıştır. Bütün bu gelişmelerin sonucu olarak ekonomiye yansıyan önemli kırılmalar yaşanmıştır. " değerlendirmesinde bulundu.
2019'un 6. ayından itibaren artık ekonominin değişik departmanlarından düzelme seyrinin devreye girdiğini dile getiren Danışman, önceki kararda ortaya çıkan faiz indirimlerinin de piyasalar tarafından kabullenildiğini ve bugünkü şartların hazırlanmasına imkan verdiğini vurguladı.
Danışman, şimdiki kararın da ekonomide önemli bir kısım değişiklikleri olumlu olarak tetikleyeceğinin beklendiğini belirtti. Bu konuda en önemli etkinin piyasa faizlerinde beklendiğini aktaran Danışman, bu alanda ortaya çıkacak yatırım yapılabilir bir kredi maliyet oranının ekonominin yeniden hareketlenmesine imkan vereceğini, bunun da beklenen bir gelişme olduğunu vurguladı.
Yıl sonu enflasyon hedeflerinin yüzde 12’ler seviyesinde beklendiği bu süreçte, dövizi hareketlendirmeden faizlerin de bu civarlara inmesinin ekonominin yeniden önemli oranda rayına gireceğinin göstergesi olacağını dile getiren Danışman, şunları kaydetti:
“Ülkemizde mevduatların ciddi oranda arttığı görülmektedir. Faizlerin yüksekliği paranın piyasalardan bankalara kaynamasını sağlamış ve ekonomisi fevkalade soğutmuştur. Sürecin tersine dönmesi durumunda yeniden yatırımlar ve piyasalar hareketlenecek ve işler daha iyi konuma yükselecektir. Merkez Bankasının cesur davranmasını takdirle karşılıyor, yeni dönemin hayırlar getirmesini diliyorum."
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN