MB TL’yi savunmasız bırakıyor
ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan’ın Merkez Bankası’nın faiz açıklamasını değerlendirdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) beklendiği gibi para politikası duruşunda bir değişikliğe gitmedi ve herhangi bir hamle yapmayarak hem faiz oranlarını, hem de diğer politika araçlarını sabit bir şekilde bıraktı. Merkez’in faiz oranlarında bir değişiklik yapmaması beklenen bir durumdu. Piyasalarda stresin ve oynaklığın yoğun olduğu dönemlerde bile herhangi bir adım atmamış olan Merkez Bankası’ndan, Fed’in faizleri sabit tutmasından sonra da herhangi bir politika hamlesi beklenmezdi. Ancak yayınlanan politika açıklaması metninden gördüğümüz kadarıyla, Fed’in faizleri artırmaması Merkez’i biraz fazla rahatlatmış gibi gözüküyor.
Metne giren cümleler veya metinden çıkan ifadeler… Bu konular biraz gündemi meşgul edecek gibi görünüyor. Çünkü mevcut konjonktür itibarıyla işin sıkılaşma tarafına yakın durması gereken Merkez Bankası’nın bazı ifadeleri yumuşatması TL’nin değerinin daha da düşmesine neden olacak. “Kurul, yurtiçi ve küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıkları dikkate alarak, gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki daha sıkı duruşun korunmasına karar vermiştir” cümlesindeki “daha sıkı” ifadesinin “sıkı” ile değiştirtilmesi Merkez’in güvercin tarafa kayması olarak yorumlandı. Böylesine bir eksen kayması olumsuz, çünkü Merkez’in rahatlaması değil, aksine daha tedbirli olması gereken bir dönemdeyiz. Piyasa dalgalanmalarının bu kadar yoğun olduğu bir dönemde Merkez’in daha koruyucu, daha sıkı politikalar izlemesi gerekir. Dolayısıyla yurtdışı şoklardan birisi gerçekleşmedi diye böylesine bir rahatlama doğru değil.
Özellikle yaz aylarında enflasyonda görülen sakin havanın, Eylül’den sonra ortadan kalkması ve enflasyonun yıl sonuna doğru yüzde 8 – 8,50 aralığına ulaşması olası. Gelinen ekonomik konjonktür çerçevesinde seçim sürecinde olmamızdan dolayı mali politikalardan verim alınamaması durumu, para politikalarının daha proaktif olmasını gerektirebilir. Ancak para politikalarından da gerekli katkıyı alamadığımızı görüyoruz. Merkez Bankası açısından temel belirleyicinin şu anki aşamada Fed’den ziyade biraz daha siyaset olduğunu söyleyebiliriz. Bu aşamada da Merkez Bankası Fed’i değil, seçimleri bekler. Merkez Bankası’nın “bekle ve gör” stratejisi ilerleyen günlerde yaşanabilecek kur volatilitesi açısından da risk unsuru teşkil etmektedir.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN