Marketlerin damping kandırmacası

Kriz nedeniyle kâr marjları düşen büyük marketler pirinç, yağ, Coca Cola, deterjan ve çocuk bezinde zararına satışlara başladı. Bu yöntemin haksız rekabete yol açtığını ifade eden Metro Genel Müdürü Hakan Ergin, uygulama ile tüketicilerin aldatıldığı öne sürdü.


Yeni bir strateji belirleyen perakende sektörü, 5 ana üründe damping uygulayarak müşteri çekmeye çalışıyor. Uygulama ile zararın aksine kar etmeye başlayan büyük marketlerin, bakkallar ve küçük marketler karşısında haksız rekabete yol açtıkları bildirildi. Zararına satışları `yem` olarak kullanan marketlerin, diğer ürünlere uyguladığı yüksek fiyatlarla kara geçtikleri belirtildi. Önceleri sadece süpermarketlerde uygulanan bu yöntemin hızla büyük marketlere sıçradığını belirten Metro Grosmarket Genel Müdürü Hakan Ergin, bu marketlerin pirinç, yağ, Coca Cola, deterjan ve çocuk bezi gibi ürünlerde indirime gittiklerini söyledi. Ergin, `Tüketiciler bu ürünleri indirimli alıyorlar, ancak bunların dışındaki ürünleri pahalı aldıkları için, tasarruf değil zarar ediyorlar` dedi.


Perakende sektöründeki gelişmeleri değerlendiren Ergin, zararına satışların 1997 yılında ortaya çıktığını ve 2000 yılında hız kazandığını belirtti. Üst üste yaşanan krizler nedeniyle karları düşen büyük marketlerin marjlarını yükseltmek için zararına satış yaptıklarını kaydeden Ergin, `Çocuk bezi, yağ, Coca Cola, deterjan ve pirinç gibi ürünlerde indirime gidilerek zarardan kar ediliyor. Burada olan bakkal ve küçük marketlerle tüketicilere oluyor. Tüketiciler bu beş ürünü indirimli alıyor, ancak bunların dışında aldıkları ürünü pahalı aldıkları için, tasarruf değil zarar ediyorlar. Bu yöntemle tüketiciler de aldatılmış oluyor` diye konuştu.


Uygulama Fransa`da kaldırıldı:

Bu uygulamanın haksız rekabete yol açtığı ve tüketicileri aldattığı gerekçesiyle Fransa`da kaldırıldığını belirten Ergin, Türkiye`de ise bunu engelleyici bir yasanın olmadığını söyledi. Ergin, `Fransa`da bu uygulama Galan Kanunu ile sona erdirildi. Bu kanun sayesinde marketler net fiyatın altına satış yapamıyorlar. Sıfır marj koyabiliyor, ancak marjı 1`e çıkaramıyorlar. Kısacası zararına satış yapamıyorlar` dedi. Bu uygulama karşısında herhangi bir girişimde bulunulmadığını belirten Ergin, bakkalar ve küçük marketlerin kendilerinden hesap sormaya başladıklarını ifade etti.

Türkiye cazip değil
Türkiye`nin perakendecilik alanında cazip bir ülke olmadığını söyleyen Ergin, arazi fiyatlarının Doğu Bloku ülkelerinde 50 mark ile 50 dolar arasında değişirken, Türkiye`de ise bu fiyatın 250 dolar civarında olduğunu söyledi. Pahalı arsanın yatırımcıyı zorladığını kaydeden Ergin, `Türkiye`de arazinin yüzde 48`i devletin elinde. Zaten şehrin göbeğinde arsa bulup yatırım yapmak da çok zor. Bu nedenle marketlerin uzun vadede şehrin merkezine gelmeleri imkansız. Bu nedenle şehrin dışını tercih etmek zorunda kalacaklar` dedi.
Son zamanlarda büyük beklenti ile Türk pazarına giren marketlerin bekledikleri cirolara ulaşamadıklarını iddia eden Ergin, `Sektörün dünya çapında karlılık oranı büyük marketlerde yüzde 2 - 3 arasındadır. Yaygın olan ise yüzde 1`dir. Ama Türkiye`deki büyük marketler bu orana dahi yaklaşamamışlardır` dedi.