"Kredilerle ilgili 'ince ayar' yapacağız"
Canikli, "En geç önümüzdeki hafta kredi kartlarıyla ilgili düzenlemeleri yapmayı düşünüyoruz; kredi kartları/tüketici kredileriyle ilgili ince ayar çalışma yapacağız" dedi.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, ithalat oranı yüksek olmayan ürünlerde taksit sayısını artırmayı değerlendirdiklerini, kredi kartları ve tüketici kredileriyle ilgili "ince" bir çalışma yapacaklarını, kredi kartı ile ilgili çalışmayı en geç önümüzdeki hafta yapmak istediklerini söyledi.
Bankalar Birliği Yönetim Kurulu toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, bankaların mevduat yarışının durdurulması gerektiğini de ifade eden Canikli, Hazine ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) kararlarıyla bu konuda bir düzenleme yapılabileceğini ancak dışarıdan müdahale ile mevduat faizlerini aşağı düşürmenin mümkün olmadığını, bunu bankacıların çözeceğini kaydetti.
Canikli, "Kredi kartlarının talebi daraltıcı yansımaları vardır, Ağustos TÜFE rakamları da bu trendi destekliyor... Enflasyon rakamları bizi kredi kartlarıyla ilgili yeni düzenlemeler yapma konusunda cesaretlendirmektedir... Bu hafta, en geç önümüzdeki hafta (kredi kartı ile ilgili) bu düzenlemeleri yapmayı düşünüyoruz" dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
"Daha önce daraltırken yaşanan sıkıntıların yaşanmaması için kredi kartları ve tüketici kredileriyle ilgili ince ayar çalışma yapacağız. Kredi kartları konusunda taksit sayısı üzerinde de değerlendirme yapıyoruz... İthalat oranı yüksek ürünlerde taksit sayısını artırmayı düşünmüyoruz, diğer alanların tümünde genişletici yaklaşım içindeyiz. (Kredi kartında) hangi sektörde (taksitleri) genişleteceğimizi bugünkü toplantıda konuşacağız."
Tüketici kredilerinde mevcut durumda vade 36 ay ile sınırlı. Kredi kartlarında ise taksit sayılarında sektörlere göre farklılık gösteren sınırlamaların yanı sıra limitler de gelirin 4 katı ile sınırlı.
MEVDUAT YARIŞI DURDURULMALI
Bankalararası mevduat yarışının durdurulması gerektiğini de dile getiren Canikli, bir gazetecinin bunun için alabilecekleri önlemlerin olup olmadığı sorusuna şu yanıtı verdi:
"Önümüzdeki günlerde mevduat faizi üzerine yoğunlaşmamız gerekli, mevduat faizleri düşürülmeden kredi faizlerinde anlamlı düşüş mümkün değil... Dışarıdan müdahale ile mevduat faizlerini aşağı düşürmek mümkün değil, bunu bankacılar çözecek.. Faizlerin aşağı çekilmesi için sektöre yeni kaynakların da enjekte edilmesi gerekiyor. (Sektöre yeni kaynak aktarımı için) milli kaynakların aktarılabilmesinin önünün de açılması gerekiyor, iki adım attık biri otomatik BES, biri varlık fonu. Faizlerin aşağı gelebilmesi için uzun vadede Türkiye varlık fonunun kurulmasının da olumlu etkisi olacaktır."
"Bankalar mevduata verdikleri faizleri indirecekler, indirmeleri gerekiyor" diyen Canikli şöyle devam etti:
"Hazine ve BDDK'nın kararlarıyla mevduat faizlerinde bir miktar düzenleme yapılabilir, bunları kullanacağız ama sadece bunlar beklediğimiz indirimi sağlamaz. TCMB, Hazine ve BDDK olarak mevduat faizlerini aşağı çekecek adımları kullanacağız, sınırları zorlayacağız. Uluslararası kriterleri sıkıntıya sokmadan bu adımları atacağız."
Canikli Türkiye'de faiz oranlarının fevkalade yüksek olduğunu da kaydederek, "Son aylarda faiz oranlarında aşağı yönlü hareket başladı. Faizleri düşüreceğiz ve bunu piyasa koşulları çerçevesinde yapacağız" diye konuştu.
Faizlerdeki düşüş trendinin kalıcı olacağını da dile getiren Canikli, "TCMB'nin faiz politikası genel olarak faizlerin aşağı çekilmesi hedefimize bizi rahatlıkla ulaştıracak noktadadır" ifadesini kullandı.
SEKTÖRÜN 'FETÖ' RİSKİ ŞİRKETLERİN TMSF DEVRİYLE MİNİMİZE EDİLDİ
Temmuz ayındaki darbe girişimi sonrası haklarında işlem yapılan şirketler üzerinde bankacılık sektörünün ciddi bir riskinin bulunduğunu da söyleyen Canikli, "'FETÖ' ile ilgili bankacılık sektörünün toplam riski 4.2 milyar TL, bağlantılı risklerle 5 milyar TL'ye çıkabilir" dedi.
Canikli, KHK ile yapılan "'FETÖ' bağlantılı şirketlerin TMSF'ye devri" düzenlemesi konusunda şöyle konuştu:
"Yapılan düzenleme ile bu firmalar belki kendi yönetimlerinden daha sağlıklı bir şekilde TMSF tarafından yönetilecek ve bankacılık sektörünün muhatabı da TMSF olacak. Kayyum atanmasından sonra şirketlere kredi aktarılmasında bankacılık sektörü hassasiyet gösterdi, TMSF kararıyla olumsuzluklar kaldırıldı, kredi ilişkileri normal seyrinde devam edecek. TMSF'nin muhatap alınması kararı ile bankacılık sisteminin riski minimum seviyeye inmiştir."
Canikli, OHAL süresince iflas erteleme düzenlemesinin uygulanmamasını kalıcı hale getireceklerini de söyledi.
'FETÖ' İLE BAĞLANTILI ŞİRKETLERE KREDİ
Bankaların 'FETÖ' ile bağlantılı olduğu öne sürülen şirketlere kredi vermesi durumunda doğacak sorumlulukla ilgili de Canikli şunları söyledi:
"Kredi ilişkisinin tesis edildiği tarihte FETÖ bağlantısı tespit edilememiş krediler nedeniyle bankacılık sisteminin sorumlu tutulmaması gerekir, bu sıkıntı ile ilgili adım atacağız. FETÖ ile bağlantılı birine kredi verilirse bankaya işlem söz konusu değil, (işlem) krediyi veren kişiyle sınırlıdır.. FETÖ mensubu olduğunu bile bile kredi verilmişse, sadece imzayı atan kişi sorumludur."
Suudi Arabistan merkezli National Commercial Bank'ın ana hissedar olduğu katılım bankası Türkiye Finans kurumundaki yüzde 22'lik payın 'FETÖ' soruşturması kapsamında haklarında işlem yapılan Boydak Grubu'nda olduğunu hatırlatan Canikli,
"Boydak istifasını verdi. Türkiye Finans yönetimi tamamen ana hakim ortak tarafından yürütülmekte, Boydak hisselerinin de ana grup tarafından alınması için görüşmeler sürmekte" diye konuştu. Canikli Boydak'ın Türkiye Finans yönetiminden istifası konusunda BDDK'nın yönlendirici fonksiyonu olduğunu da kaydetti.
"BÜYÜME HEDEFİNDE ZORLANSAK DA REVİZE ETMEYECEĞİZ"
Orta Vadeli Programda (OVP) yer alan büyüme hedefiyle ilgili de Canikli, "Büyümede OVP hedefimize ulaşmakta zorlanacağımızı biliyoruz ama revize etmeyi de düşünmüyoruz. Üçüncü çeyrek büyüme rakamları hedeflerin altında kalacaktır, bunu da görüyoruz. Rusya ile problemlerin giderilmesi de son çeyrekte büyümeyi hedefin üzerine çıkarıp, yılın tümündeki hedefimize yaklaşmamızı sağlayabilir" diye konuştu.
Tüketici enflasyonuyla ilgili geçmiş aylardaki rahatsız edici durumun geçici olduğunu belirten Canikli, "Ağustos rakamları yılsonu yüzde 7.5'luk hedefin gerçekleşeceğini göstermekte" dedi.
Canikli bankacılık sektöründeki güncel rakamlarla ilgili de şunları söyledi:
"Sektörde SYR yüzde 15.7 yüzde 15.8 seviyesindedir, güçlü yapı SYR'nin yüksek olmasından kaynaklı, bu konu tartışılmamalıdır, korunması gerekli.. Sektörün özkaynak kârlılık oranı Temmuz 2016'da yüzde 15.3'dür; kârlılık oranının aşağı çekilerek faizi düşürmek argümanının çok rasyonel olmadığını düşünüyoruz.. Bankacılık sektöründe dış borçların döndürülmesi, yenilenmesiyle ilgili bir sıkıntı çıkmamıştır, çıkmayacaktır."
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN