Karacan: 6 Yıl Öncesi Gibi
Hükümetin dövize dizgin vurma çabaları, sonunda ekonominin başını iyice belaya soktu. Arjantin ve Şili ekonomilerinin sonunu hazırlayan kur çıpası, Türk ekonomisinin de belini kırdı. 1994`in ilk çeyreğinde yaşananlar şimdi tekrar sahne almaya başladı. Türk Lirası`nın değerini korumaya yönelik Merkez Bankası`nın her çabası ve müdahalesi genel bir politikanın parçası olmadığı için TL faizlerini tarihinin en üst seviyelerine çıkardı. Rezevlerine güvenerek dövize taarruz edenleri, dolar saçarak sakinleştirmek isteyen Merkez Bankası, IMF`ten dolar yardımı istemek zorunda kaldı. Ancak beklenen yardım gelene kadar TL faizleri, geçmişte gerçekleşen oranların üstüne çıkarak mali sistemi alt üst etti.
6 YIL ÖNCESİNDEN FARKLI DEĞİL;
SPK eski Başkanı ve YKB yönetim Kurulu üyesi Ali İhsan Karacan`a göre bu faiz yükünün ne Hazine ne de özel sektör tarafından kaldırılması mümkün değil. Karacan`ın SPK Başkanlığı yaptığı dönemde yayımlanan Bankacılık ve Kriz adlı kitabı, mali sektörün içinde bulunduğu ortamın 6 yıl öncesinden pek farklı olmadığını gösteriyor. Karacan, incelemesinde yüksek oranlı faizleri ödeminin tek yolunun üç haneli enflasyon rakamlarını yaşamak olduğunu söylüyor. Ardından da ağır bir resesyon ve işsizliğin izlemesi kaçınılmaz olacak. 1994 yazında büyük bir resesyon yaşandığının altını çizen Karacan, sırf TL`nin değerini yapay olarak aşağıda tutma çabalarının bedeli çok ağır olduğunu belirtiyor. Karacan, sonucu değiştirebilmek için nedenlerin de değiştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
MB VE HAZİNE`YE BÜYÜK YÜK;
TL`nin değerini korumaya yönelik çabalar hem Hazine` büyük bir faiz yükü altına itiyor hem de, rezervlerine güvenen Merkez Bankası`nı (MB) büyük zararlara sokuyor. Ali İhsan Karacan da MB müdahalesinin başarılı olabilmesinin çok sıkı koşulları olduğunu belirtiyor. Karacan, sadece Türkiye`de değil diğer ülkelerde de böyle müdahalelerin çoğunlukla başarısız olduğunu ve doğrudan veya dolaylı olarak zararlara yol açtığını savunuyor. Mali kesim olarark dışa açık ve mali varlıklar arasında yüksek bir geçişkenlik olan ülkelerdeki kami müdahalelerinin başarısız olduğunu belirten Karacan`ın incelemesinde kambiyo kurlarındaki dalgalanmaların aslında para ve maliye politikasındaki uygunsuzlukların ve yanlışlıkların bir göstergesi olduğunu ortaya koyuyor.
TARİH BAŞARISIZ ÖRNEKLERLE DOLU;
Döviz piyasalarına yapılan müdahalelerde MB birden fazla ülkenin para otoritesiyle hareket etmiyorsa, başarı şansı çok azdır. Müdahale ile MB, ulusal parayı emmek için değerli döviz rezevlerini büyük miktarda sonuçsuz bir çaba için harcarlar. Böylece, aslında merkez bankaları kamunun kaynaklarını ucuz döviz satarak özel kesime transfer eden kurumlar haline gelirler.
ENFLASYONUN ÖNLENMESİ TEK VE İLK AMAÇ DEĞİLDİR;
Resesyonun yarattığı üretim ve yatırım düşüşleri ile işsizliğin artmasının toplumsal maliyeti, enflasyonun maliyetinden daha yüksektir. Bu nedenle, üretim, yatırım ve istihdam maliyetlerini dikkate almadan enflasyonun indirilmesini birincil ve tek ekonomik ve politik amaç olarak ortaya koymak yanlıştır. (FİNANSAL FORUM)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN