Kamuda Verimlilik Azalıyor
Öte yandan, yılın ikinci çeyreğinde, imalat sanayii üretiminde verimlilik artmıştır. Bu dönemde üretimde çalışanların sayısının % 2.3 ve üretimde çalışılan saatin % 1 azalmasına karşın imalat sanayii üretimi % 3.9 oranında artmıştır. Bu çerçevede, kısmi verimlilik üretimde çalışılan kişi bazında % 6.2, çalışılan saat bazında ise % 4.9 artış göstermiştir.
Verimlilik özel sektörde hızla artarken, kamuda ise azalmıştır. Verimliliğin artması üretim maliyetlerinin aşağı çekilebilmesi açısından önemli bir gelişmedir. Bu durum, Türk mallarının uluslararası piyasalarda rekabet gücünü olumlu yönde etkilemektedir. Bu arada iç talebin hızla artmasının, hem ithalatı arttırması, hem de fiyatlar üzerinde baskı yaratması nedeniyle yol açabileceği sorunları hafifletmek amacıyla bazı tedbirler alınmıştır. Bunlardan ilki, Merkez Bankası`nın kaynak kullanımı destekleme fonu hakkındaki tebliğde yaptığı değişiklik yoluyla tüketici kredilerinden alınan kaynak kullanımı destekleme fonu (KKDF) priminin arttırılması olmuştur. Tüketimdeki hızlı artışı frenlemek amacıyla, bankalar ve finansman şirketlerinin kullandırdıkları tüketici kredilerinden alınan kaynak kullanımı destekleme fonu primi %3`den %8`e yükseltilmiştir. İkinci olarak ise lüks otomobilde KDV artışı yoluna gidilmiştir.
Lüks otomobillere yönelik talebi kısmak amacıyla, motor hacmi 1600 cc`yi aşan otomobillerde KDV oranı Bakanlar Kurulu kararı ile % 25`ten % 40`a çıkarılmıştır. Temmuz ayı dış ticaret verilerine göre ithalatın artış hızı yavaşlarken, yedi aylık cari işlemler açığı 5.9 milyar dolar oldu… DİE, temmuz ayına ait ihracat ve ithalat bilgilerini açıklarken, geçtiğimiz aylara ait bilgilerde de küçük çaplı revizyonlar yapmıştır. Buna göre, temmuz ayında ihracat % 2.5 daralırken; ithalat % 25.8 ve dış ticaret açığı da % 72.6 oranında artmıştır. DİE`nin açıkladığı verilere göre temmuz ayında ihracat 2.2 milyar dolar, ithalat 4.6 milyar dolar, dış ticaret açığı ise 2.4 milyar dolar olmuştur. Yılın ilk altı ayında % 37`lik büyüme sergileyen ve son aylarda büyüme hızı giderek yavaşlayan ithalatın büyüme hızındaki yavaşlama temmuz ayında da devam ederken, yılbaşından bu yana dalgalı bir seyir izleyen ihracat temmuz ayında küçük çapta daralmıştır. Yılın ilk yedi ayında ise, geçen yılın aynı dönemine göre, ihracat %5 artışla 15.8 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ithalat %35.3 artışla 29.8 milyar dolar ve dış ticaret açığı da %100.5 artışla 14 milyar dolar olmuştur.
1999 yılının ocak-temmuz döneminde % 68.3 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı ise bu yılın aynı döneminde % 53`e gerilemiştir. İhracatın dağılımı sektörel bazda incelendiğinde, en büyük kalem olan imalat sanayi ürünlerinde ihracatın temmuz ayında, yılın ilk yarısındaki eğilimin aksine, daralma gösterdiği görülmektedir. Tarım ürünleri ihracatı ise yılın ilk yarısındaki eğilimi devam ettirerek temmuz ayında da daralmıştır. Yılın ilk yarısına ait ihracat fiyat ve miktar endeksleri rakamları da ihracattaki söz konusu hareketleri daha yakından inceleme fırsatı vermektedir. Bu çerçevede, yılın ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre, ihracat fiyatları % 5.6 gerilerken, ihraç edilen miktar ise % 18 artmıştır. Bu bakımdan, Türkiye`nin ihracatını miktar olarak arttırmakta sıkıntı çekmediği, ancak uluslararası piyasalarda ihraç ettiği malların fiyatının düşmesi nedeniyle, ihracat hasılatındaki artışın sınırlı kaldığı görülmektedir. Bu gelişmede Euro`nun dolara karşı değer yitirmesi nedeniyle, fiyatı Euro cinsinden tespit edilen malların dolar olarak değerinin ucuzlamasının da önemli etkisi olduğu düşünülmektedir.
Ocak-temmuz döneminde ithalatın dağılımı mal bazında incelendiğinde ise en hızlı büyüyen kalemin tüketim malları olduğu ve temmuz ayında tüketim malları ithalatının, yılın ilk yarısındaki artış hızına kıyasla, daha da hızlandığı görülmektedir. Sırasıyla en büyük iki ithalat kalemi olan ara malları ve sermaye malları ithalatının büyüme hızları ise temmuz ayında yavaşlamıştır. İthalat fiyat ve miktar endeksleri incelendiğinde, ithalat faturasındaki hızlı artışın, hem iç talepte (tüketim ve yatırım) görülen canlanma sonucu ithalatın miktarının, hem de başta petrol olmak üzere ithal fiyatlarında görülen artış nedeniyle ithalatın dolar bazında pahalılaşmasının sonucu olduğu görülmektedir. Buna göre yılın ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre, ithalat fiyat endeksi % 6.2, ithalat miktar endeksi ise %38.1 artış kaydetmiştir.
İç talepteki canlılığın ve petrol fiyatlarındaki artışın devam etmesi, 2000 yılı için ithalat ve dolayısıyla cari işlemler açığı tahminlerimizi yaklaşık 1 milyar dolar yükseltmemize yol açmıştır. Dış ticaret açığında yukarıda anlatılan hızlı genişleme, cari işlemler açığının büyümesindeki temel etmendir. Merkez Bankası`nın açıkladığı ödemeler dengesi rakamlarına göre, 1999 yılının ilk yedi ayında sadece 206 milyon dolar açık veren cari işlemler dengesi, 2000 yılının aynı döneminde 5.9 milyar dolar açık vermiştir. Bu dönemde net karşılıksız transferlerde de az da olsa bir daralma kaydedilirken, özellikle turizm gelirlerinin %50 oranında artması nedeniyle, net diğer mal ve hizmet gelirlerinde artış olmuştur. DİE`nin açıkladığı verilere göre de ocak-ağustos döneminde ülkemize gelen ziyaretçilerin sayısının geçen yılın aynı dönemine göre %36 artış gösterdiği de gözönüne alındığında, yıl sonunda 7.5-8 milyar dolarlık bir turizm gelirine ulaşılabileceğini düşünmekteyiz.
Sermaye hareketlerinde ise, yılın ilk yedi ayında 8.6 milyar dolar net giriş gerçekleşmiştir. Bu giriş, özellikle portföy yatırımlarında gözlenen yaklaşık 6 milyar dolar ve uzun vadeli sermaye hareketleri kaleminde kaydedilen yaklaşık 2.7 milyar dolar tutarındaki girişlerden kaynaklanmıştır. Cari işlemler ve sermaye hareketlerinde gözlenen bu gelişmeler sonucunda, yılın ilk yedi ayında rezervlerde yaklaşık 2 milyar dolar artış gerçekleşmiştir.Öte yandan iç borç stoku ağustos ayının sonunda 31.4 katrilyon TL`ye yükselmiştir. İç borç stokunun dolar bazlı değeri ise 1999 yılı sonunda 42.4 milyar dolar, bu yılın temmuz ayı sonunda 48.7 milyar dolar iken ağustos ayı sonunda 48 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 1999 yılının sonunda %85.9, 2000 yılı temmuz ayında % 96.3 seviyesinde bulunan devlet tahvillerinin toplam iç borç stoku içinde payı, ağustos ayı sonunda % 92.8 olmuştur. Devlet tahvili stokunun toplam iç borç stoku içindeki payının bir önceki aya göre azalmasında ağustos ayı içinde yapılan önemli tutardaki tahvil itfasınının yanısıra, ağustosta gerçekleştirilen yeni bono ihraçları etkili olmuştur. Ayrıca, haziran ayı sonunda dış borç stoku 106 milyar dolara ulaşmış, böylece 1999 yılı sonuna göre 3.9 milyar dolar artış göstermiştir. Bu artışta özellikle, yılbaşından bu yana Hazine`nin yaptığı yoğun dış borçlanma sonucunda, kamunun orta ve uzun vadeli dış borç stokundaki yaklaşık 3.3 milyar dolarlık artış etkili olmuştur. Haziran ayı sonu itibariyle dış borç stokunun %76.5`i orta ve uzun vadeli, %23.5`i kısa vadeli borçlardan oluşmaktadır.
EURO UYGULAMALARI;
Tedavüle girdiği tarihten bu yana ABD doları karşısında yaklaşık % 27 değer kaybeden Euro`ya, 22 Eylül tarihinde AMB ile ABD ve Japonya Merkez Bankaları tarafından ortaklaşa müdahale edilmişti.Euro`nun ABD doları karşısında yeniden değer kazanmasına imkan tanıyan müdahalenin, ülkemizi de makro ekonomik açıdan olumlu yönde etkileyeceği tahmin edilmektedir. Euro alanına ilişkin 2000 yılı IMF tahminleri:19 Eylül`de Euro alanı GSYİH büyüme rakamlarına ilişkin tahminlerini açıklayan Uluslararası Para Fonu (IMF), büyüme tahminini 2000 yılı için % 3.5; 2001 için ise % 3.4 olarak açıklamıştır. Yayınladığı raporda, orta vadede istikrarın sürdürülebilmesi için yapısal reformların derhal yürürlüğe konulması gerektiğine işaret eden IMF, özellikle rekabetin sınırlanmasına ve yeni işletmelerin kuruluşuna ilişkin idari engeller ile yüksek ücret maliyetlerine dikkati çekmiştir.Üye devletlere ilişkin göstergeler incelendiğinde, Almanya`da GSYİH büyüme oranının 2000 yılında % 2.9; 2001 yılında ise % 3.3 seviyesinde gerçekleşeceği; Fransa`da ise gerek 2000 yılı gerek 2001 yılında büyümenin % 3.5 olarak kaydedileceği öngörülmektedir. İtalya için beklenen büyüme düzeyi sırasıyla % 3.1 ve % 3`tür. Son olarak, İngiltere`de bu yıl % 3.1; gelecek yıl ise % 2.8 civarında GSYİH artışı beklenmektedir.(TREND)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN