İş dünyası Yeni Ekonomi Programı'nı değerlendirdi
İş dünyası örgütlerinin temsilcileri, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan "Yeni Dengelenme", "Yeni Normal", "Yeni Ekonomi” ana temasıyla hazırlanan Yeni Ekonomi Programı (2021-2023) (YEP)'e ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan 2021-2023 dönemini kapsayan Yeni Ekonomi Programı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
YEP'te ekonomideki durum ve küresel gelişmelerin doğru tespit, teşhis edilerek gerçekçi tedbirler ve hedefler ortaya konulduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Programda özel sektörün öne çıkarılarak girişimciliğe, teknolojiye, yüksek katma değerli yurt içi üretime odaklanılmış olmasıyla yüzde 5 ve üzerinde yüksek büyümenin hedeflenmesi özel sektörümüze heyecan ve moral vermiştir." ifadelerini kullandı.
Hisarcıklıoğlu, reel sektörü, KOBİ’leri, üreticileri ve yatırımları destekleme yönündeki adımların devam edecek olmasını da memnuniyetle karşıladıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Planlanan adımların Türkiye'yi Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'e hazırlayacak bir yol haritası görevi üstlenerek yeni normale dönüş ve uyum için yol gösterici olacağını, böylece güçlü ve istikrarlı büyüme sürecine geçiş sağlayacağını düşünüyoruz. Tüm dünyada sıkıntılı bir süreç yaşandığı bu dönemde, programın önümüzü daha net görmemize, ekonomik aktiviteye ivme sağlayacağına, ülkemizi küresel ölçekte öne çıkaracağına inanıyoruz.
Türkiye inşallah bu süreçte kararlı bir şekilde hayata geçireceği değişim ve dönüşümle yılda ortalama yüzde 5 büyüyen, enflasyonunu kademeli olarak düşüren, cari dengesinde önemli bir başarı elde ederek finansal istikrarını güçlendiren, istihdamını artıran, daha rekabetçi, daha yüksek katma değerli, daha güçlü bir ekonomi haline gelecektir. Bizler de Türk iş dünyası olarak ülkemizin hedefleri doğrultusunda tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."
"YENİ PROGRAMLA TÜRKİYE 2023'E DAHA GÜÇLÜ BİR ÜLKE OLARAK ULAŞACAK"
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yaptığı yazılı açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan 2021-2023 dönemini kapsayan Yeni Ekonomi Programı'na ilişkin değerlendirmede bulundu.
Programla, Türkiye'nin küresel anlamda hak ettiği yeri bulacağını kaydeden Baran, YEP'in "Yeni Dengelenme", "Yeni Normal" ve "Yeni Ekonomi" ana temalarında hazırlanan, teknolojiye odaklı, yüksek katma değerli üretimi önemseyen, girişimciliği öne çıkaran bir program olduğuna dikkati çekti.
Baran, söz konusu programda KOBİ'leri, üretici ve yatırımcıları dikkate alan, reel sektörü destekleyen adımların yer aldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Yeni Ekonomi Programı'nda küresel gelişmeler doğrultusunda Türkiye’nin hedefleri dikkate alınarak ihtiyaç duyulan tedbirlerden oluşan planlama yapılmış. Savunma sanayisinin ardından sağlık alanında yerlileştirme çalışmaları da stratejik öneme sahip."
Reel sektörün programın başarıya ulaşması için her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğunu aktaran Baran, YEP'te planlanan adımların, Türkiye'nin 2023 yılına daha güçlü bir ülke olarak ulaşmasını sağlayacağını vurguladı. Baran, "İhtiyaç duyulan değişim ve yapısal dönüşümü tamamlayacak bu programla Türkiye varoluşunun ikinci yüzyılında ekonomisi güçlü, bölgesinin ve dünyanın istikrarına katkıda bulunan müreffeh bir ülke olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
PALANDÖKEN: TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ İÇİN GÜVEN VERİCİ
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken yaptığı yazılı açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan 2021-2023 dönemini kapsayan YEP'e ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye ekonomisinin 2020'yi pozitif büyümeyle kapatacağının altını çizen Palandöken, "Yabancı finans kuruluşlarının tamamı Türkiye ekonomisinin 2020'de küçüleceğini beklerken Türkiye yılı yüzde 0,3 büyüme ile kapatacak. Bu hedefe ulaşılmasında en büyük pay, şüphesiz ki insanımızın yardımlaşma kültürünündür." değerlendirmesinde bulundu.
Palandöken, enflasyon hedefini tutturmanın önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "2021 yılında daha da büyümemiz ve güçlenmemiz için esnaf ve sanatkara destek verilmesi, temel gıdada fiyat istikrarının sağlanması çok önemli. Fiyat istikrarını sağlayabilmemiz halinde başta büyüme ve işsizlik oranı olmak üzere tüm makro veriler çok daha iyi olacaktır. YEP toplumun tüm kesimleri için güven verici. Kademeli geçiş süreci ekonominin adım adım toparlanmasını sağlayacak. Bu süreçte iş yapamayan esnafa nakdi destek verilmesi, toparlanma sürecine büyük katkı yapacaktır."
“TÜRK İŞ DÜNYASI VE ÖZEL SEKTÖRÜNE GÜVEN VEREN BİR YOL HARİTASI”
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, YEP'in Türk iş dünyası ve özel sektörüne güven veren, makro ekonomik gerçeklere dayanan yeni bir yol haritası ortaya koyduğunu belirtti.
"Öncelikleri doğru belirlenmiş, ayakları yere basan ve iyi hazırlanmış bir program. Programın bu yıl üçüncü yıl olarak her eylül ayında bir büyüme hedefine uygun ve dinamik sürece uygun olarak açıklanmasının sürdürülebilirlik açısından önemli olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullanan Olpak, şöyle konuştu:
"Türkiye, geçtiğimiz yılki YEP dahilinde güçlü bir büyüme patikasına girmişken, tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 pandemisi ile birlikte bu süreçten diğer ülkeler gibi doğal olarak olumsuz yönde etkilendi. Ancak ülkemiz, yılın ilk yarısındaki büyüme oranlarına baktığımızda pandemiden en az etkilenen, süreçten en hasarla çıkan ülkelerden biri olmayı başardı. 2021 ve 2023 yılları arasını kapsayan Yeni Ekonomi Programı’na baktığımızda, uluslararası kuruluşlarının negatif yönlü büyüme beklentilerinin aksine, normal senaryoda Türkiye’nin 2020 yılını yüzde 0,3 pozitif büyüme ile kapatacağını, kötümser senaryoda eksi 1,5 büyüme ile kapatacağını görüyoruz. Her iki senaryonun da masada olması önemli. Hükümetimizin aldığı proaktif tedbirler neticesinde de yılın üçüncü çeyreğinde ivmelenen ülke ekonomimizin, yılın son çeyreğinde bu yükselişi sürdüreceğine inanıyoruz."
Olpak, hizmetler sektörünün programda daha fazla yer edinmiş olmasının önemini vurgulayarak, Eximbank ve Kalkınma Bankası gibi kuruluşlara verilen ve beklenen yeni rolleri önemli bulduklarını ifade etti.
Ekonominin yarısının rakamlar ve diğer yarısının da beklenti yönetimi olduğunu dile getiren Olpak, "Son iki yılda açıklanan programlardaki hedeflerin zor dönemlere rağmen genel anlamında yakalanmasına şahit olduk. Bu doğrultuda yeni programdaki hedeflerin de ulaşılabilir olduğunu öngörebiliriz. Yılların yapısal sorunu olarak karşımızda olan ve nerdeyse artık çözülemez gibi görülen cari açıkta bir dönem için olsa da artıya geçmiş olmak, bundan sonraki hedefler için umut verici. Programın öncelikleri arasında yer alan istihdam da, her yıl oluşturulan yeni iş alanlarına rağmen en önemli konularımızın başında. Programda önemli ölçüde yer alması değerli." şeklinde konuştu.
Olpak, şunları kaydetti: "İhracatın ithalatı karşılama oranında yaşanan olumlu gelişmeler ve yıllarca cari açığa adeta eşit olan enerji ithalatımız alanında, gerek yenilenebilir kaynaklardaki artış, gerekse yeni bulunan doğalgaz kaynağı gibi konular, yenileme dönemi gelen doğalgaz kontratları için olumlu veriler. Bunun sonraki adımımız, önce kendine yeten, sonra da enerji ihraç eden ülke olabilmek.
Yeni Ekonomi Programı, yenilikçi ve yüksek katma değerli, insan odaklı, ihracat temelli güçlü bir kalkınma planı sunuyor. Özellikle DEİK olarak pandemi sürecinin başından itibaren ifade ettiğimiz gibi, tedarik zincirini ayakta tutacak, finansal istikrarının önünü açacak, enflasyon ve cari dengedeki kırılganlıkları azaltacak son derece yerinde bir yaklaşım ortaya konuyor. Üretimde teknolojiye odaklanarak yüksek katma değer sağlayan ve sanayide dönüşümü destekleyen YEP ile Türkiye’nin sürdürülebilir ihracat artışının yanında, dış ticarette de daha dengeli bir konuma kavuşacağımızı düşünüyoruz."
Koronavirüs pandemisinin, dünya ekonomisi üzerindeki beklenmedik olumsuz etkilerinin 2021 yılında azalması durumunda, Türkiye’nin başta turizm olmak üzere genel ihracat performansını artırarak, finansal istikrar açısından da yeni bir ivme kazanacağını ifade eden Olpak, geçmişte de zor dönemlerde koyulan hedeflerin başarıya ulaştığını gördüklerini ve yine yeniden hedeflere ulaşılacağını ifade etti.
"YENİ EKONOMİ PROGRAMI'NIN ODAĞINDA YİNE İHRACAT VAR"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise, pandemi döneminde Türkiye'nin makroekonomik göstergeler anlamında gelişmekte olan ülkelerden pozitif ayrışmasının önemini vurguladı.
Gülle, salgın sürecindeki destek paketlerinin toplamının 494 milyar TL ile milli gelirin yüzde 10'una ulaşmasının, ekonomi yönetiminin ülkenin her kesimine gerekli destekleri sağladığını ve vatandaşının bu zorlu dönemde yanında olduğuna işaret ettiğini söyledi.
Gülle, YEP'i heyecanla karşıladıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "Büyüme hedeflerine ulaşmak için ihracata, katma değerli üretime ve istihdama çok daha fazla yoğunlaşılacağının ifade edilmesi memnuniyet verici. Dünya ve Türkiye ekonomisinin gidişatı göz önünde bulundurulduğunda, bu programın, temel makro hedefler bakımından son derece tutarlı olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin gerçekleriyle örtüşmektedir. Programdaki üç temel hedef olan işgücü piyasasının ayakta tutulması, hanelere ve işletmelere gerekli likiditenin sağlanması ve temel sektörlerin faaliyetlerini sürdürmesini garanti altına alarak tedarik zincirlerinin ayakta tutulması hedefleri bizim de her zaman vurguladığımız hususlar arasında bulunuyor.
Sürdürülebilir büyümenin ve cari açığı azaltmanın en sağlıklı yolunun katma değerli ihracat olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Özellikle pazar ve mal çeşitlendirilmesine, mevcut pazarın derinleştirilmesine, firmalarımızın küresel değer zincirleri ile bütünleştirilmesine ve ihracatımız içindeki yüksek teknolojili ürünlerin payının arttırılmasına yönelik çalışmalara ağırlık veriyoruz. Türkiye'de ihracatçı sayımız da, ihracatımızın niteliği de artmaya devam edecek."
Gülle, ihracatçılar olarak, Yeni Ekonomik Programın başarısı ve amaçlanan hedeflere ulaşılması doğrultusunda seferber olmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
"YEP'TEKİ HEDEFLER KOVİD-19 SONRASI YENİ DÜNYADA YARIŞA ÖN SIRADAN BAŞLAMAK İÇİN ÖNEMLİ"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ilk defa 2023’e erişen bir YEP açıklandığını hatırlatarak, YEP'teki hedeflerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sonrası yeni dünyada yarışa ön sıradan başlamak ve 2023 hedefleri bakımından önemli olduğunu vurguladı.
Avdagiç, YEP'in Türkiye ekonomisinin gelecek üç yıllık yol haritasını çizdiğini belirterek, “Yeni Ekonomi Programı, pandemi etkisindeki dünyanın şartlarını gözeterek, Türkiye ekonomisi için yeni bir patika oluşturuyor. Ekonomimizin potansiyellerine uygun bir büyümenin hedeflendiği Programla, Türkiye’nin makro hedeflerine ve güncel sorunlarına yeni açılımlar getiriliyor." ifadelerini kullandı.
Programın pandemi sonrası normalleşmeye ciddi katkı sağlayacağını ifade eden Avdagiç, “YEP’te Kovid-19 salgını döneminde daha önemli hale gelen istihdamı artıran bir büyümeye öncelik veriliyor. Enflasyon ile mücadele güçlü biçimde vurgulanıyor. Programda ortaya konan perspektife uygun olarak, cari işlemler açığında bir iyileşme eğilimine gireceğimizi de öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Avdagiç, Türkiye’nin dünyanın eşiğinde olduğu büyük değişimle birlikte iyice belirginleşen ve küresel değer zincirleri tarafından fark edilen yüksek potansiyellerini kinetiğe çevirmek için herkese çok iş düştüğünü sözlerine ekledi.
"OSB'LERİN DESTEKLENECEK OLMASI SANAYİMİZ ADINA SEVİNDİRİCİ"
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan ise YEP'teki hedeflerin, sanayiciler olarak yıllardır üzerinde durdukları bazı temel yapısal konularla ilgili oluşturulmuş perspektif açısından umut verici olduğunu söyledi.
Programın, odağında ihracatın olduğu sürdürülebilir büyümeyi ve katma değeri yüksek ürünlerin ihracattaki payının artırılmasının hedeflendiğini belirterek, "Bu hedef doğrultusunda Türk Eximbank için çizilen yeni misyon çok önemli. Aynı şekilde Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası aracılığıyla KOBİ’leri daha rekabetçi hale getirecek önlemlerin öngörülmesini de değerli buluyorum. Ayrıca yeni OSB'lerin desteklenecek olması sanayimiz adına sevindirici bir gelişmedir." diye konuştu.
Bahçıvan, "Bunlar bizim İSO olarak uzun zamandır savunduğumuz hedefler. Finansal istikrar, verimlilik artışı ve enflasyonla mücadelenin de yeni programda önemsenmesini anlamlı ve değerli buluyoruz. Özellikle finansal istikrar için stratejik reformların yapılacağının vurgulanması, kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılacak olması sanayimiz ve ekonomimiz için son derece önemli." ifadelerini kullandı.
"YEP TEKNOLOJİ ODAKLI, STRATEJİK REFORMLARLA HAYATA GEÇİRİLDİ"
İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, yaptığı yazılı açıklamada, YEP'in teknoloji odaklı, stratejik
reformların hayata geçirildiği, istihdam oranlarında ilerleme kaydedilmesi hedefiyle hazırlanmış olduğunu aktardı.
Bu programda ihracata dayalı ve kapsayıcı bir kalkınma modelinden bahsedildiğini anımsatan Öksüz, özellikle Eximbank'ın yeni yaklaşımına değinerek, şunları kaydetti:
"İhracat danışmanlığı, ihracat kredilerinde KOBİ'lerin önceliklendirilmesi, ihracatçı sayısının artırılması, alacak sigorta programı önemli adımlar. Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası'nın yeni odağının ithal edilen mal ve hizmetlerin yerli üretimini destekleyen yatırım finansmanı Türkiye Katılım Fonu da sevindirici bir gelişme. Programda e-ihracatın artırılmasına yönelik kolay ihracat platformu ve bireysel e-ihracat desteğinin de altı çizildi. e-ticaretin yüksek bir ivmeyle arttığı bu dönemde açıklanan bu destek, ihracatçı firmalarımıza pozitif anlamda yansıyacaktır. Ayrıca, katma değerli ürünlerin üretim ve ihracatına odaklanılması, yerlileştirme programı, kur geçirgenliğini azaltıcı tedbirler, sektör odaklı iş başı eğitim programları da sektörümüz için önemli başlıklar arasında."
İhracata dayalı kalkınma modelinin en verimli şeklide çalışabilmesini teminen halihazırda yatırım kararlarını uzatan ve tıkayabilen bürokratik süreçlerin basitleştirilerek yatırım ortamının iyileştirilmesinin de büyük önem arz ettiğini vurgulayan Öksüz, "YEP kapsamında 2023 yılına kadar işsizlik hedefinin yüzde 10,9 olacağı öngörülüyor. Tekstil ve hazır giyim sektörleri olarak 1 milyonu aşan istihdamla imalat sanayinin en fazla istihdam sağlayan sektörleriyiz. 26 milyar doların üzerinde ihracatımızla ve on binlerce firmamızla tekstil ve hazır giyim sektörleri olarak Türkiye'nin istihdam deposuyuz. Sektörümüze yönelik özel istihdam teşvikleri, istihdamımızı artıracağı gibi genel işsizliğin azalmasında çok önemli bir etken olacaktır." ifadelerini kullandı.
"2023 HEDEFLERİ GERÇEKÇİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİMİZİN GÖSTERGESİ"
Gayrimenkul Yurtdışı Tanıtım Derneği (GİGDER) Başkanı Ömer Faruk Akbal da YEP'in, uygulanabilir ve ulaşılabilir hedeflere odaklandığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Katma değerli ürünlerin üretimi ve ihracatına odaklanma, finansman kaynaklarının kalkınmayı ve cari dengeyi destekleyecek alanlara yönelmesi, iş ve yatırım ortamının iyileşmesi ve uluslararası doğrudan yabancı yatırımların teşviki hedefleri çok önemli hedefler. Pandemi nedeniyle ciddi sapmalar yaşanmış olmasına rağmen Türkiye'nin 2023 hedefleri gerçekçi ve sürdürülebilir ekonomimizin göstergesi."
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN