İş dünyası eleştiri yağdırdı

Antalya`da başlayan Ekonomi Zirvesi`nde işadamı ve işçi temsilcileri, uygulanan programın ülkeyi daha fazla yokluğa ve fakirliğe götürdüğünü belirterek hükümete sert çıktılar.

Antalya`da bu yıl üçüncü kez düzenlenen Ekonomi Zirvesinde renkli tartışmalar yaşandı. Hükümeti ve IMF`yi sert bir dille eleştiren işçi ve işveren temsilcileri, uygulanan istikrar programlarının ülkeyi daha fazla yokluğa ve fakirliğe götürdüğünü dile getirdiler. Toplantıya Ankara`da yoğun çalışmalar içinde bulunan Devlet Bakanı Kemal Derviş katılmazken, eleştirileri bakan arkadaşı Tunca Toskay göğüsledi. İşadamlarının büyük ilgi gösterdiği zirveye Başkent Ankara`nın yoğun gündemi sebebiyle pek çok bakan ve bürokrat da katılmadı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, dalgalı kur politikasının ekonomide belirsizlik yarattığını belirterek, Sanayici ileriye dönük maliyet hesabı yapmamakta. Gelin döviz kurunu dalgadan kurtaralım, bunun yerine enflasyon oranını esas alan esnek ve gerçekçi kur politikası uygulayalım. dedi. IMF`nin Türk ekonomisi ile ilgili önerilerinde önemli hatalar yaptığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, İç borçların ve enflasyon oranının bu kadar yüksek olduğu ülkemizde enflasyon hedeflemesinin başarılı olması şüphelidir. şeklinde konuştu.

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldırım ise, tırnakları ile kazıyarak fabrikalar kuran Türk girişimcisinin ve özel sektörünün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu söyleyerek, Türkiye kendisinin yazmadığı ancak figüranlığı yaptığı bir senaryoyu oynuyor. Başbakanlık`ın bile bu senaryonun sonundan haberi yok. dedi.

Türk-İş Başkanı Bayram Meral, Hak-İş Başkanı Salim Uslu ve Kamu-Sen Başkanı Resul Akay ise yaptıkları konuşmalarda geçmiş dönemlerde sadece işçi ve memurun çektiği sıkıntıları şimdi işveren kesiminin de birebir yaşadığını dile getirdiler. Türk-İş Başkanı Meral, IMF programı, tarım ve hayvancılığı öldürdü, fabrikaları kapattı. Programdan memnun olanlar sadece paradan para kazanalar. dedi.

Zirveye ev sahipliği yapan Mirage Park Resort Oteli`nin sahibi Güriş Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Tevfik Yamantürk de Hazine Müsteşarlığı ile bu yıl yaşadıkları sıkıntıları anlatarak bürokrasiden dert yandı. Yamantürk, Hazine bize çıkarmadık engel bırakmadı. Müsteşarlık`taki çalışanlar lütfen işlerini daha ciddi ele alsınlar. dedi.

Hükümeti temsilen toplantılara katılan Devlet Bakanı Tunca Toskay ise yapılan konuşmaları dinledikten sonra, Herkesin canı çok yanıyor. Her konuda büyük sıkıntılar var. Ama biz hükümet olarak her alanda sizlerin yanınızdayız. dedi. Son dönemde dış ticarette yaşanan olumlu hareketliliğe dikkat çeken Bakan Toskay, Türk üreticisini yurtdışı pazarlara açmakta kararlıyız. Bunun için başta yakın komşularımız olmak üzere pek çok ülke ile ciddi temaslara geçtik. dedi.

İhracat % 13 arttı

Türkiye`nin ihracatında, 2001 yılının 8,5 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,5 oranında artış olduğunu belirten Toskay, ihracat rakamının 21,5 milyar doları aştığını söyledi.

Sanayi Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu da, krizden çıkış programının, topyekûn, yani toplumsal ve ekonomik bir mücadele olduğunu kaydederek, Hükümeti, muhalefeti, bürokratı, akademisyeni, sanayicisi, esnafı ve vatandaşı ile herkesin mücadelesidir. Gerekli yapısal değişimlere ulaşıldıktan sonra da, herkesin sonuçları itibarıyla daha mutlu olacağı mücadeledir. dedi.

Türk insanı acı çekiyor

IMF Türkiye Daimi Temsilcisi Odd Per Brekk ise Türk insanının çok acılı bir dönemden geçtiğinin farkındayız, pek çok belirsizlikler var. Ama enflasyon hedeflemesi ile her şey yerli yerine oturacak. dedi. Brekk, ABD`ye yapılan son saldırı sonrası Türkiye`nin dış borçlanmada zorlanabileceğini, turizm gelirlerinin bir ölçüde düşebileceğini kaydederek, Hükümet ve bürokrasi büyük uyum içinde çalışıyorlar. Ekonomik uyum programı devam ettikçe Türk ekonomisi istikrara kavuşacaktır. şeklinde konuştu.

Dalgalı kura geçiş sancılı oldu

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Üyesi Güven Sak da, yeni ekonomik programın işleyişi hakkında bilgi verdiği konuşmasında, Türkiye`de riske olan duyarlılığın gereğinden fazla olduğundan yakındı. Sak, Risk aslında çok fazla büyük değil; ama bu riske olan duyarlılık gereğinden fazla büyütülüyor. diye konuştu. Türkiye`nin bugün yaşadığı iç borç stokunun geçmişten gelen ve gizlenen problemlerin bir aynası olduğunu söyleyen Sak, güçlü ekonomiye geçiş programı ile sorunların çözülmeye başlandığını bildirdi. Sak, şöyle devam etti: Devlet iç borç stokunu nasıl çevireceğini kanıtlamak zorunda. Dalgalı kur rejimine geçiş de sancılı oldu. Çünkü Türkiye`de dalgalı kur rejimi, alışkın olmadığımız bir sistemdi. Biz hep öngörülebilir bir kur rejimine alışmıştık. Dalgalı kur rejimine karşı gerekli savunma mekanizmalarına sahip değildik. Bu geçiş neden sancılı oldu? Çünkü hep yukarıya doğru giden bir kur haritası gördük. Ağustos ayına kadar bir intibak süreci yaşadık. Ancak bu süreç de sona erdi. Ağustostan itibaren kur haritası normale dönmeye başladı.