IMF`nin İmajı da Programa Bağlı
IMF bu programla imaj tazelemek için başarılı olmak zorunda diyen B.Ü. Öğretim Görevlisi Bülent Şenver, yabancıların gelmesi için sorunların çözülmesinin şart olduğunu söyledi.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Bülent Şenver, Türkiye`nin başarılı olmaktan başka seçeneğinin olmadığını belirterek, yaşanan sorunların ve çözümlerinin herkes tarafından bilindiğini söyledi. Şenver, IMF açısından bakıldığında da Türkiye`deki programın başarısı çok önemli. Çünkü genel anlamda bir sıkıntı yaşayan IMF bu programla imaj tazelemek için başarılı olmak zorunda dedi. Programın 2001 yılında da başarıyla uygulanması için vergi ve özelleştirme gelirlerinde hedeflerin yakalanmasının önemine dikkat çeken Şenver, yabancı sermayenin geliş hızının artırılması gerektiğini ifade etti. Şenver, temel sorunlar çözülmeden yabancı sermayenin direk veya dolaylı olarak Türkiye`ye yönelmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Yabancı sermayenin yönelmesi açısından siyasi istikrarın önemine değinen Şenver, Türkiye`nin mevcut koalisyon hükümetiyle bunu başardığını ve tüm dünyaya ilan ettiğini kaydetti. Şenver, Yabancı sermaye siyasi istikrarın yanısıra temel kanunların çıkarılmasında da bir başarı görmek istiyor. Hükümet ilk günlerde tahkim, sosyal güvenlik, bankacılık reformu konusunda hızla gerekli yasaları çıkardı ancak daha sonra aynı başarı devam etmedi. Bu konuda tedirgin olan yabancılar, yasamanın hızlanmasını görmek istiyor diye konuştu. Şenver, enflasyon, bütçe açıkları, dış ticaret açığında yaşanan gelişme ve işsizlik konusunda yabancıların net gelişmeler beklediğini vurguladı.
Yabancıların önemli bir yeniden yapılanma içerisinde olan mali sisteme ilişkin kaygılarının sürdüğünü belirten Şenver, Yabancılar, mali sistemin bu haliyle ülke ekonomisini kaldıramayacağını düşünüyorlar. Bunun içinde bir an önce gerekli kararlar alınarak mali sistemin ekonomiyi kaldıracak duruma getirilmesini istiyorlar diye konuştu. Yabancıların Fon`a devredilen 10 bankayla ilgili tespitleri ve uygulamaları başarılı bulduklarını vurgulayan Şenver, kamu bankalarıyla ilgili yaşanan sorunlarda da net adımların atılmasının beklendiğini ifade etti. Şenver, yabancıların bu konularda net cevaplar almadan, tatmin olmadan adım atmayacaklarını belirterek, Türkiye`nin yabancıları çekmek için bir strateji oluşturması gerektiğini ifade etti.
SORUMLU YÖNETİM ANLAYIŞI BENİMSENMELİ;
Kurul`un oluşturulması sürecinde çok zaman kaybedildiğine dikkat çeken Şenver, Kurul uzun bir süre kurulamadı. Bir buçuk yıla yakın olan bu sürede alınması gereken kararlar alınamadı, ertelendi ve sorunlar birikti dedi. Eski yönetim, siyasi, bürokratik anlayışın terkedilmesi gerektiğini belirten Şenver, bu anlayışın yerini sorumlu yönetim olarak tanımladığı yeni anlayışa bırakması gerektiğini ifade etti. Şenver, Bu yönetimde şeffaflık, etik değerler, hesap verebilirlik ve hesap sorabilirlik sisteminin işlemesi çok önem taşıyor. Türkiye gelişimin önünü açması için bu yönetim anlayışını benimsemek zorundadır dedi. Sır kavramının yeniden ele alınması gerektiğini belirten Şenver, gizlilik, sır kavramının sorumlu yönetim içerisinde yer alan şeffaflık ilkesine uygun olması anlamında yeniden ele alınması gerektiğini ifade etti. Bankacılık sisteminin temel olarak 4 zaafı olduğunu ve bugünkü sıkıntıların da bunlardan kaynaklandığını belirten Şenver şunları söyledi:
Bankacılık sisteminde yönetim, ortaklar, sahipler, denetim ve gözetim etkinliği ve ekonomiden meydana gelen 4 zaafiyet vardır. Banka yönetiminde gençler yeralırken deneyim gözardı edildi. Bu gençlere tecrübelerinin üzerinde yükler verildi. genç yaratıcı olur anlayışı benimsendiği için yönetim sıkıntısı yaşandı. Banka sahiplerinin bir kısmı bilmedikleri, anlamadıkları bir işe girdiler. Bu da hızlı büyüme, 10 merdiveni birden çıkma yanlışına düşülmesini beraberinde getirdi. Buna bir de yeterli sermaye gücüne sahip olmama zaafiyeti eklenince sıkıntılar yaşandı. Gözetim, denetim sisteminde varolan altyapı verimli bir şekilde kullanılamadı. Bunun nedeni de siyasi otoritenin işin içerisine karışması. Teknik bir olayda güven ve kişisel ilişkiler devreye girdiği için zaafiyetler yaşanıyor. Bunun yanısıra ekonomi 15 yıldır bankacılık sistemini destekleyecek bir büyüme içerisinde olamadı. Fırtınalı bir sürecin yaşanması sonucunda bankacılık sektörü gelişmelerden olumsuz etkilendi. Devletin birinci ve yüksek faizle borçlanan durumunda olması sistemdeki bankaları tembelliğe itti.
CARİ AÇIK İÇİN ÖNLEM ŞART;
Cari açık konusunun yeterli rezerv var anlayışının doğru olmadığını belirten Şenver, açığın sürekli olarak tırmandığını ve önlem alınması gerektiğini söyledi. Şenver, arabada benzin kırmızıya doğru giderken bir şey yapmamanın mümkün olmadığını vurgulayarak, cari açık konusunda da aynı özenin gösterilmesinin zorunlu olduğunu kaydetti. Şenver, rezerve el atıldığında panik başlayabileceğini, bu nedenle sorunun buraya kadar taşınmamasının gerektiğini ifade etti. Şenver, bunun için vergi, özelleştirme, yabancı kaynaklar konusunda adım atılması gerektiğini belirtti. (FİNANSAL FORUM)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN