İhracat Desteği 800 Milyon Dolara Çıkıyor
İhracatın arttırılması için yeni önlemler üzerinde çalışan Dış ticaret Müsteşarlığı, ilk adımı ihracat desteğini arttırarak arttı. Tüzmen anlatıyor...
Yılın ilk yarısındakötü bir performans gösteren dış ticarette , ikinci yarıda düzeltme olacağı belirtiliyordu. Ancak elde edilen veriler trendin daha da kötüye gittiğini ortaya koydu. Devlet İstatistik Enstitüsü’nünen son açıkladığı ağustos ayı verileri, tam bir şaşkınlık yarattı. Ağustos ayındadış ticaret açığı 3 milyar dolara yaklaşarak tarihi bir rekor kırdı. Aynı şekilde ithalat da 4.9 milyar dolara, Aralık 1997 hariç olmak üzere şimdiye kadarki en yüksek düzeyine ulaştı.Buna karşılık ihracat 1.9 milyar dolarla, iki istisna dışında , son beş yıllık dönemindeki en düşük düzeyine indi. Dış ticaretteki bozulmanın izleyen aylarda da devam edeceği tahmin ediliyor. Bunun ilk sinyallerini , daha taze veriler içeren İhracatçı Birlikleri kayıtları veriyor. Çünkü bu kayıtlara göre , ekim ayında ihracat yüzde 5.1 oranında gerilemiş durumda.
** Dış Ticarette yılın ikinci yarısında düzeltme beklenirken , bozulmanın devam ettiği görülüyor. Bunu nasıl yorumlamak gerekir?
Dış Ticaret Müsteşarlığı olarak biz, yapabileceğimizin azamisini yapıyoruz. Bunu da herkes zaten teslim ediyor. Fakat biliyorsunuz hükümetin uyguladığı bir ekonomik program var, bir kur politikası var. Diğer yandan euro/dolar paritesini ben değiştiremiyorum. Euro/Dolar paritesinin yarattığı sıkıntının ihracatçılar üzerine yansımasının etkilerini azaltacak bir takım şeyler yapmaya çalışıyoruz, ama çeşitli yerlere takılıyoruz. Aslında sıkıntı belli.
** Sıkıntı daha çok nerede?
Tekstil –Konfeksiyon ihracatında büyük bir gerileme var. Neden? Çünkü Avrupa pazarında mal satamıyorlar. Olay bu. Daha önce de tarım ürünlerinde büyük sıkıntımız vardı. Aylık verilere baktığımızda özellikle hububat, bakliyat, yağlı tohumlar da yüzde 17’ye varan azalma söz konusu. Yıl başından bu yana baktığımız zaman da tarım kesiminde yüzde 11’lik düşüş var. Ama buna karşılık sanayi kurtarıyordu. Ekim ayında sanayi kesimi de yüzde 3.6 düştü. Payı yüzde 78.2 civarında.
Taşıt araçlarında güzel bir gidiş vardı, onda da şimdi sıkıntılar başladı. Ekim ayında onda da azalma var. Elektrik –Elektronik sektöründe iyi gidiş var. Toprak ürünleri , çimento güzel gidiyor. Ama bunlar beni kurtarmıyor. Çünkü benim ana kalemim , ağırlıklı olan hazır giyim ve konfeksiyon. Yüzde 28 ağırlığı olan bu sektörde yüzde 14’lük bir daralma var.
** Yani pek hoş olmayan bir tablo var. Bu tablonun düzelmesiiçin müdahale gerektiği ifade ediliyor. Peki nasıl bir müdahale gerekiyor? Siz müsteşarlık olarak ne yapıyorsunuz?
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) , Avrupa Birliği (AB) normları çerçevesinde yapabileceğimiz şeyler çok sınırlı. Burada kaliteli ürünlerle Pazar paylarının arttırılmasına çalışılıyor. Ama şunu derhal çözmemiz lazım; Euro/Dolar paritesinin yükü ihracatçının sırtından nasıl düşürülebilir? Çünkü Amerika’ya ihracatımız yüzde 30 artış durumunda. Orada bir sakıntı yok. Ama Avrupa’ya yapılan satışlar da sıkıntı var.
** İhracat destekleri konusunda bir takım gayretleri vardı. Siyasi iradeye de iletmiştiniz..
Onun çabalarınıhep gösteriyoruz. Yılmadım, devam ediyorum. Ama herhalde ihracatçı 2001’in ikinci yarısında rahatlayacak. Programa göre 2001’in ikinci yarısında bant sistemine geçilecek. O banda göre Türk Lirası’nın daha rahat değerlenmesi, değer kaybetmemesi söz konusu olabilir. Şu anda değerlenen bir para.
**Yeni önlemlere dönersek....
Bunlar tabii Dış Ticaret Müşteşarlığı’nıntek başına yapabileceği şeyler değil. Yani genelde bir bakış açısına gerek var. Bu konuda da tahmin ediyorum hükümet gerekli düzenlemeleri yapacak.
** Yani somut şeyler var, öyle mi?
Tabii bir şeyler olması lazım. Çünkü bu şekilde ihracatçıyı bırakmamak lazım diye düşünüyorum. O çalışmalar da kolay değil. Biliyorsunuz doğru dürüst para yok ortada.
** Konu kaynak sorununa mı dayanıyor?
Kaynak konusu; bir de tabi, bir program uygulanıyor; gelir azaltıcı ve gider artırıcı unsurlara yer verilmesi gerekir. Senin yapacağın her türlü tedbir o tip şeyleri engelliyor. Orada sıkıntılar olabilir.
** Peki Eximbank yoluyla yapılan desteği arttırma, sözgelimi banka kaynaklarının daha etkin kullanımı , bankanın rolünün arttırılması gibi formüller düşünülüyor mu?
Çalışılıyor. O konuda da çalışıyoruz. Ama biraz daha somutlaştırılması gerekiyor. Şu anda net bir şey söylemem o konuda.
** Şu ana kadar hep ihracatı konuştuk. Konunun ithalat boyutuna baktığımızda, aşırı bir satış olduğunu görüyoruz. Bu da açığın katlanmasını beraberinde getiriyor. Bu konuda bir çalışmanız var mı?
İthalatta, tüketim mallarında sadece yüzde 13’lük bir artış var. Gerisi ara malı, sermaye malı. Bu, bir dönem sonra Türkiye’nin ihracatını arttırıcı bir ithalat. Türkiye ithalat yapmazsa ihracat’ta yapamaz. Zaten mevcut ihracatını ithalat artışıyla sağlıyor. Ve Türkiye büyümesini de ithalat la sağlayan bir ülke. Yani ithalat arttıkça büyüme artıyor.Ama çok böyle arızi kalemler olduğu zaman onlara bakıyoruz, onları takip ediyoruz.
** 2001’de ihracat desteklerine ayrılan kaynaklar artırılıyor..
800 milyon dolara yakın bir rakam olacak.Bu yıl bunun yarısı kadardı. 2001’de pek fazla sorun olmayacak. 2001’in ikinci yarısında ihracatçının işi çok rahat olacak. Ama o döneme kadar bana ayakta kalmış ihracatçı lazım. (PARA)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN