‘Hedefe ulaşana kadar mücadeleye devam’
Ekonominin tüm kurumlarıyla koordinasyon halinde hareket ederek, nihai amaç olan kalıcı fiyat istikrarı hedefine ulaşana kadar mücadelenin devam edeceğini ifade eden Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Nihai amacımıza ulaşıncaya dek vatandaşlarımızı hayat pahalılığına karşı destekleyen ve koruyan benzer uygulamalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Hürriyet gazetesinden Neşe Karanfil'in haberine göre; Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ‘Kur Korumalı Mevduat’tan küresel finansal koşullara, enflasyondan ekonomide atılan adımlara kadar Hürriyet’e özel açıklamalar yaptı. Hürriyet’in sorularına yazılı yanıt veren Bakan Nebati, 8 Temmuz 2022 tarihi itibariyle KKM hesaplarında toplanan 1 trilyon 65 milyar liranın 515 milyar liralık kısmının döviz tevdiat hesaplarından dönüşen tasarruflardan oluştuğunu kaydetti. Bu verilerin, KKM enstrümanının yurtiçi yerleşiklerin döviz talebinin sınırlandırılması konusunda başarılı olduğunu gösterdiğini vurgulayan Nebati, “Nitekim döviz tevdiat hesaplarındaki toplam tutar 22 Aralık 2021’de 261.6 milyar dolar iken, bugün itibarıyla 233.4 milyar dolara gerilemiş durumdadır” dedi. KKM uygulamasıyla liralaşma desteklenerek oluşabilecek kur kaynaklı baskıların sınırlandığını ifade eden Nebati, “Ayrıca daha yüksek seviyelerde gerçekleşebilecek maliyet enflasyonunun önüne geçilmiş, ticari döngünün daha sağlıklı işlemesi sağlanarak ekonomik aktivitenin canlı bir şekilde devam etmesi başarılmıştır” dedi.
‘OYNAKLIK AZALDI’
KKM’nin açıklanmasıyla birlikte gerileyerek istikrarlı bir görünüm kazanan döviz kurlarının, küresel finansal koşulların sıkılaşması, Rusya-Ukrayna savaşı ve küresel ölçekte artan belirsizliklerin etkisiyle son dönemde bir miktar yükseldiğini gördüklerini kaydeden Nebati, şöyle devam etti:
“Yakın coğrafyamızda birbiriyle çatışma yaşayan ülkeler bizim önemli ticari ortaklarımız olduğundan, buradan kaynaklanan ilave stres ekonomimizi diğer ekonomilere nazaran daha fazla etkileme potansiyeline sahip. Ayrıca, özellikle bizim gibi enerji ithalatçısı olan ülkelerde yükselen emtia fiyatları, döviz kurları üstünde önemli bir ilave baskı oluşturuyor. Bununla birlikte, bu zorlu koşullarda kurun seviyesinden ziyade oynaklığının azaltılmış olması bizim için olumlu bir göstergedir. Çalışmalarımız gösteriyor ki; KKM uygulaması devreye alınmasaydı kurların ima ettiği oynaklık çok daha fazla olabilirdi.”
‘YÜK DAHA FAZLA OLURDU’
Faiz ve kur gibi değişkenlere ilişkin farklı varsayımlar altında düzenli olarak senaryo analizleri yapıldığını ifade eden Nebati, yapılan senaryo analizlerinde reel etkiyi görebilmek adına enflasyon gelişmelerinin dikkate alındığını belirtti. Geçmiş döneme ait bütçe gerçekleşmelerinin baz senaryo analizleri ile uyumlu olduğunu kaydeden Nebati, KKM tasarlanması aşamasında fayda-maliyet etki analizi yapıldığını ve daha sonra hayata geçirildiğini vurguladı. Nebati, “Şu ana kadarki gerçekleşmeler, bu adımımızın ne kadar isabetli olduğunu da teyit eder niteliktedir. Nitekim, eğer KKM enstrümanı hayata geçirilmemiş olsaydı, özellikle döviz kuru gelişmeleri üzerinden ekonomimizin çeşitli alanlarına yansıyacak yük çok daha fazla olacaktı. Bunu yapılacak tüm objektif analizler de zaten açıkça ortaya koyacaktır” dedi.
‘MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK’
2022 yılının ilk yarısında, temel gıda ve diğer zorunlu tüketim malları fiyatlarındaki artışların enflasyonu olumsuz etkileyen ana unsurlar olarak öne çıktığını ifade eden Nebati, gıda fiyatlarındaki artışın kontrol altına alınması için KDV oranlarının düşürüldüğünü hatırlattı. Meskenlerde kullanılan doğalgazın yüzde 81’ini sübvanse ettiklerini, fiyat artışlarını yavaşlatmak için 241.3 milyar lira vergiden feragat ettiklerini kaydeden Nebati şöyle devam etti:
“Yapmış olduğumuz bu düzenlemelerin enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip ediyoruz. Türkiye’de uzun süredir belli bir seviyenin altına indirilemeyen enflasyon ataleti ve bunun sonucunda da fiyatlarda ciddi bir katılık sorunu bulunuyor. Söz konusu atalet ve olumsuz beklentiler, yaptığımız vergi indirimlerinin de fiyatlara düşüş yönlü yansımasını sınırlasa da bu düzenlemelerimiz enflasyonla mücadele kararlılığını gösteriyor ve enflasyonun hızını belli oranda yavaşlatıyor. Bununla birlikte, attığımız adımların vatandaşlarımıza yansımasının takipçisiyiz. Hiçbir şekilde fahiş fiyat oluşumlarına müsamaha göstermedik ve göstermeyeceğiz. Ekonominin tüm kurumlarıyla koordinasyon halinde hareket ederek, nihai amacımız olan kalıcı fiyat istikrarı hedefine ulaşana kadar mücadelemiz devam edecek. Bu süreçte sanayicisinden ihracatçısına, tüccarından esnafına tüm paydaşlarımızın desteğini beklediğimizi bir kez daha dile getirmek istiyorum. Ayrıca, nihai amacımıza ulaşıncaya dek vatandaşlarımızı hayat pahalılığına karşı destekleyen ve koruyan benzer uygulamalarımızı sürdüreceğiz.”
320 BİN İŞLETMEDE SAHA DENETİMİ
Enflasyon timleri ile ilgili olarak Nebati, enflasyonla mücadele eden ekiplerin aslen Bakanlığın sahada ve merkezde olan tüm personeli olduğunu belirterek, “Arkadaşlarımız, bu mücadelede Bakanlığımızın veri tabanında bulunan e-fatura, e-arşiv fatura, e-irsaliye ve benzeri elektronik belgeler üzerinden analiz çalışmaları yapıyorlar. Ayrıca tüm birimlerimize intikal eden ihbar ve şikâyetleri de hassasiyetle değerlendiriyorlar. Bakanlığımızın ilgili birimlerinde yürütülen bu çalışmaların sonuçlarına göre fiyat artışlarının gözlemlendiği sektörlerde saha denetimleri ve fiili envanter çalışmaları yapılıyor” dedi. Nebati şöyle devam etti:
“Şu ana kadar temel gıda, temizlik ürünleri, otomotiv, mobilya, alkollü-alkolsüz içecek, çimento, ayakkabı, kozmetik, inşaat malzemesi, kağıt, plastik, kırtasiye, gübre gibi fiyat artışlarının yoğun olduğu sektörlerde fiili envanter ve yoklama şeklinde saha denetimleri gerçekleştirildi. Bu kapsamda 320 bin civarında işletme Bakanlığımızca bizzat saha denetimine tabi tutulmuştur. Söz konusu saha çalışmasını vergi müfettişlerimiz ile gelir uzmanlarımız birlikte yürütüyorlar. İlerleyen dönemde de sahada bulunmaya devam edeceğiz. Sürdürdüğümüz bu çalışmalarda riskli olduğu tespit edilen mükellefler nezdinde Bakanlığımızın ilgili birimleri, kendilerinde bulunan yetkileri kullanmaktan çekinmeyecekler.”
‘ALIM GÜCÜNÜ DESTEKLEYECEĞİZ’
1 Temmuz itibarıyla belirlenen yeni asgari ücretin birikimli olarak artışının yüzde 94.6 oranına ulaştığını ifade eden Nebati, 2022 yılında kamu görevlileriyle memur emeklilerinin aylık ve ücretlerine birikimli olarak yüzde 85.5 oranında, SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına ise birikimli olarak yüzde 78.6 oranında artış yapıldığını anlattı. Nebati şöyle devam etti:
“Vatandaşlarımızı hayat pahalılığına karşı korumak ilkemizi, gerçekleşen enflasyona göre ücretlileri kompanse etme üzerine kurgulamadık. Böylesi kolaycı bir yaklaşım benimsemediğimizi tüm samimiyetimle belirtmek isterim. Biz, enflasyonun konjonktürel unsurlarının yanı sıra yapısal sorunlarını da hedef alan çalışmalar yürütüyoruz. Fiyat İstikrarı Komitesi ile Gıda Komitesi bünyesinde, enflasyon gelişmelerini, yurtiçi ve yurtdışı gelişmelerin gıda ve enerji arz güvenliği üzerindeki risklerini kapsamlı şekilde değerlendiriyor, gerekli görülen tedbirleri ivedilikle uygulamaya almaya gayret ediyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de vatandaşımızın alım gücünü iyileştirmek için kamu maliyesinde disiplinden taviz vermeden destekleyici politikalarımızı sürdüreceğiz. Bakanlığımız ve ilgili kuruluşlarımız halihazırda devreye aldığı tedbirler ile gerek fiyat istikrarı gerekse finansal istikrarın sağlanması ve korunmasına odaklanmıştır. Bu yaklaşımımızla önümüzdeki dönemde de enflasyonla mücadelede kararlı adımlar atmaya devam edeceğiz.”
TİCARİ KREDİ BÜYÜMESİ YÜZDE 31.3
Nureddin Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli ile kredi büyümesinin yaklaşık üç katına yükselerek 1.4 trilyon liralık kredi artışı kaydedildiğini kaydetti. Ticari kredilerin toplam kredi büyümesinin sürükleyicisi haline geldiğini kaydeden Bakan Nebati, şöyle devam etti:
“10 Aralık 2021 tarihinde yüzde 9.9 olan kur etkisinden arındırılmış yıllık ticari kredi büyümesi 24 Haziran 2022 tarihinde yüzde 31.3’e yükseldi. TEM’in devreye alındığı tarihten bu yana ticari kredilerde 1.2 trilyon liralık artış gerçekleşirken tüketici kredileri 141.3 milyar lira artış gösterdi. Ticari krediler içerisinde KOBİ segmentindeki artış dikkat çekici. Bu dönemde KOBİ kredileri nominal 432.7 milyar lira artış gösterdi. Ticari kredilerdeki büyümenin üçte birinden fazlası KOBİ kredilerinden kaynaklanıyor.”
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN