Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 bütçesi görüşüldü: Ana konumuz fiyat istikrarı
Meclis’te dün Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 bütçe görüşmeleri yapıldı. Bakan Şimşek, “Fiyat istikrarının sağlanması için ne gerekiyorsa yapacağız” derken alım gücünün artırılmasına dikkat çekti. Şimşek, bu yıl büyüme oranını yüzde 3.5 verdi ve 2025’in ikinci yarısından itibaren ekonomide göreli bir toparlanma öngördüklerini söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, fiyat istikrarının sağlanması için ne gerekiyorsa yapacaklarını vurgulayarak, “Çünkü, çiftçi, esnaf, işçi, asgari ücretli, memur, emekli yani tüm vatandaşlarımızın alım gücünü kalıcı olarak ancak fiyat istikrarı ile artırabilir ve gelir dağılımını iyileştirebiliriz” dedi. Vergi politikalarıyla vergide adaleti güçlendirmeyi sürdüreceklerini kaydeden Şimşek, “Son iki yılda olduğu gibi deprem yaralarının sarılmasını önceliklendirmeye devam edeceğiz. Diğer tüm harcamalarda disiplin esas olacaktır” diye konuştu.
ÜÇ TEMEL UNSURA DİKKAT ÇEKTİ
Hazine Bakanı Şimşek, TBMM Plan Bütçe Komisyonu’na yaptığı bütçe sunumunda uygulanan programın temel amacı olan fiyat istikrarını sağlamanın uzun soluklu bir çaba gerektirdiğini belirterek, “Önümüzdeki dönemde dezenflasyonda üç temel hususun belirleyici olmasını bekliyoruz” dedi ve bu üç unsuru şöyle sıraladı: “Birincisi, para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek. İkincisi, 2025 yılında bütçe açığının milli gelire oranının azalması negatif mali etki yaratacak. Üçüncü olarak, bütçe imkânlarının elverdiği ölçüde, yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefiyle uyumlu olarak belirleyeceğiz.” Dezenflasyon sürecinde büyümenin ılımlı ve daha dengeli seyrettiğini belirten Şimşek, büyümenin bu yıl yüzde 3.5 olarak gerçekleşmesini beklediklerini söyledi. Şimşek, “Enflasyondaki düşüş ve destekleyici küresel koşullarla birlikte, gelecek yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik aktivitede göreli bir toparlanma öngörüyoruz” dedi.
145 KURUMDA DENETİM YAPILDI
Şimşek, 2024’te Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ni uygulamaya aldıklarını hatırlattı. Bu kapsamda 145 kamu kurum ve kuruluşunda denetim yapıldığını söyleyen Şimşek, “Kanun gereği denetim raporlarını Cumhurbaşkanlığı ve ilgili kamu idareleriyle paylaşacağız” dedi. Şimşek, genelge sonrası dönemde hizmet alımı ile kullanılan taşıtlardan, sözleşmesi sona erenleri yüzde 15 oranında azalttıklarını ifade etti.
DOLAYLI VERGİ YÜKSEK DEĞİL
Şimşek sıklıkla eleştirilen dolaylı vergi yüküne de değindi, yükün çok yüksek olduğu yönündeki kanaatin doğru olmadığını dile getirdi. “Vergi sistemimizdeki temel sorun dolaysız vergilerin yeterli düzeyde olmamasıdır” diyen Şimşek, şu bilgileri verdi: “Ülkemizde genel KDV oranı yüzde 20’dir. Bu oran ile AB ülkeleri içerisinde en düşük vergi oranına sahip altıncı ülkeyiz. Temel gıda, eğitim, sağlık, giyim ve sosyal konut gibi birçok alanda uygulamadaki indirimli KDV oranı ile efektif KDV oranımız yaklaşık yüzde 15’tir. Gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerin milli gelire oranı yüzde 5.8’dir. Bu oran ile OECD ülkeleri arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz.”
YASADIŞI BAHİSTE 644 MİLYON TL BLOKE EDİLDİ
Suç gelirlerinin aklanmasını önlemek amacıyla yasadışı bahis ve kumarla mücadeleyi sürdüreceklerini kaydeden Şimşek, “2023 yılında yasadışı bahis ile ilgili bloke ettiğimiz işlem tutarı 644 milyon liradır. Ayrıca MASAK tarafından düzenlenen raporlar doğrultusunda mahkemeler tarafından yaklaşık 30 milyon liralık tutara el koyma kararı verilmiştir” diye konuştu.
HALKA ARZ OLAN 31 ŞİRKETTEN 55.9 MİLYAR TL FON GELDİ
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün sunum yapan isimler arasındaydı. Sermaye piyasasının gelişimi açısından son dönemde önemli mesafeler kaydedildiğine işaret eden Gönül, yatırımcıların piyasalara ilgisinin arttığını söyledi. Gönül, “Ekim 2024 sonu itibarıyla halka arzı tamamlanan 31 şirket piyasadan toplam 55.9 milyar lira tutarında fon sağlamıştır” dedi.
36 MİLYON YATIRIMCI VAR
Pay senetlerinde 7 milyon, yatırım fonlarında 5.4 milyon kişi olmak üzere tahvil, bono, Bireysel Emeklilik Sistemi ve benzeri araçlar yoluyla toplam yaklaşık 36 milyon vatandaşın doğrudan veya dolaylı olarak sermaye piyasalarının yatırımcısı olduğunu aktaran Gönül, şu ifadeleri kullandı:
“2023’te 54 şirket toplam 79.3 milyar lira halka arz gerçekleştirmiştir. Ülkemiz 2023’te halka arzdan sağlanan fon büyüklüğüne göre dünyada 10’uncu, Avrupa’da ilk sırada yer almıştır. Ekim 2024 sonu itibarıyla halka arzı tamamlanan 31 şirket piyasadan toplam 55.9 milyar lira tutarında fon sağlamıştır. Şirketlerimiz 2023’te 888.7 milyar lira borçlanma aracı ve kira sertifikası ihracı yapmıştır. Ekim 2024 sonu itibarıyla 1.6 trilyon lira borçlanma aracı ve kira sertifikası ihracı gerçekleşmiştir. Girişim sermayesi yatırım fonlarının büyüklüğü 192.3 milyar liraya çıkmış, girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının aktif büyüklüğü de 41.1 milyar lira olmuştur.”
Gönül, menkul kıymet yatırım fonları tarafından yönetilen varlık miktarının ekim sonu itibarıyla 3.7 trilyon liraya ulaştığına dikkati çekerek, mevcut durumda Kurul kaydında 692 şirketin bulunduğunu anlattı. Söz konusu şirketlerden 570’inin borsada işlem gördüğüne işaret eden Gönül, şirketlerin toplam piyasa değerinin 12 trilyon 163 milyar liraya ulaştığını bildirdi.
‘BANKACILIK YILLIK YÜZDE 46 BÜYÜDÜ’
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) İkinci Başkanı Yakup Asarkaya, bankacılık sektörünün bir yıllık dönemde yüzde 46 büyüme kaydettiğini belirterek, “Sektör, Ağustos 2024 itibarıyla 29.7 trilyon lira aktif büyüklüğü ile Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın yüzde 80’i seviyesinde bir büyüklüğe ulaştı” dedi.
Asarkaya, 2025 bütçe görüşmeleri kapsamında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yaptı. Türk bankacılık sektörünün, güçlü mali yapısı ve sahip olduğu uluslararası itibarla ülkenin en önemli istikrar unsurlarından biri olduğunu vurgulayan Asarkaya, sektörün işlevlerini etkili şekilde yerine getirmesinin ilk şartının, finansal açıdan sağlamlık olduğunu söyledi.
Asarkaya, yapılan denetimlere dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Kredilerin takibe dönüşüm oranı, likidite göstergeleri, yabancı para pozisyonu ve kaldıraç oranı makul düzeylerde seyretmekte; sermaye yeterliliği rasyosu Ağustos 2024 itibarıyla uluslararası standartların öngördüğü asgari düzeyin oldukça üzerinde, yüzde 17 seviyesinde bulunmaktadır. Sürdürülebilir bir kârlılıkla beslenen söz konusu güçlü sermaye yapısı, sektörü gelecekte de şoklara karşı koruyabilecek niteliktedir. Ağustos 2024 itibarıyla sektörün aktif ve özkaynak kârlılık oranları sırasıyla yüzde 2.2 ve yüzde 27.8 olarak gerçekleşmiş olup bu oranlar da pek çok ülkenin ortalamalarından yüksektir.”
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN