Fondaki Bankalarla Halk Bank`ın İlgisi Yok
Halk Bankasi`Nin Fondaki 10 Banka İle Hiç Bir Alakasi Yok. Ne Kredisi Var Ne De Alacaği Var -Halk Bankasi`Nin Kredileri, Bankacilik Kurallari İçinde Ve Yeterli Teminatlar Alinarak Açilan Kredilerdir -Kamu Bankalarina Karşi Son Günlerde Yoğun Bir Kampanya Var. Sanki Organize Bir İş Gibi.. -Bugün Bankalarin Hepsinde Kredilerin Geri Dönüşünde Aksama Varsa Bu Bankalarin Kötü Yönetildiğinden Veya Krediyi Kullananlarin Kötü Kullandiğindan Değil -Bugün Bankacilik Sektörü Gerçekten Sağlamdir -Sistem Kötülenmesi Gereken Bir Durumda Değildir. Gerek Özel Gerek Kamu Bankalari Son Derece Güvenli, Sağlam Bankalardir
ANKARA (A.A) - 03.11.2000 - Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen, Banka`nın fondaki 10 banka ile hiç bir alakası bulunmadığını belirterek, Ne kredisi var ne de alacağı var. Halk Bankası`nın kredileri bankacılık kuralları içinde ve yeterli teminatlar alınarak açılan kredilerdir dedi. Ansen, küçük ve orta ölçekli işletmelerin sorunlarını tartışmak üzere İş Dünyası Platformu ile yaptığı toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ansen, gazetecilerin Fon`daki bankalarla Halk Bankası`nın ilişkileri konusundaki sorusuna, şu yanıtı verdi: Bu kredilerle ilgili Halk Bankası`nın bugüne kadar hiç bir zararı, batağı olmamıştır. Bankacılık sisteminde kredilerin geri dönmemesinin, 1991-1999 yıllarında çok büyük bir hızla büyüdüğü görüldü. Halk Bankası`nın hiç bir şekilde bu sistemin üzerinde kredilerde batağı yoktur. Banka`da açılan bütün kredilerin teminatları bulunmaktadır. Bankamızın bugüne kadar bir kuruş zararı oluşmamıştır. Kullandırdığı kredilerden dolayı bir görev zararı yoktur. Öyle birşey olamaz çünkü Halk Bankası A.Ş`dir, kamu gelirleri ile beslenen desteklenen banka değildir. Bütün bankalar gibi toplam mevduattan pay almaya çalışır.
BANKACILIK KORUNMALIDIR;
Genel Müdür Ansen, bankacılık sistemi ve kamu bankalarına ilişkin soruya karşılık olarak, Türkiye`de en büyük eksikliğin kaynak ile kaynakların maliyeti ve kısa vadeli oluşu olduğunu bildirdi. Ansen, toplanan kaynaklardan yüzde 25`inin kredi olarak işletmelere gittiğini, bunun büyük bir çarpıklık, eksiklik olduğunu bildirdi. Bankacılık korunmalıdır diyen Ansen, bilinmeden, bilinenleri de yanlış yorumlayarak hiç bir şekilde açıklama yapılmaması gerektiğini söyledi. Ansen, şöyle devam etti: Açıklama varsa ilgili merciler açıklar. Biz kamu bankalarına karşı son günlerde yoğun bir kampanya var, sanki organize bir iş gibi...Kamu bankaları devamlı kötüleniyor, çalışanlar hakarete uğruyor. Ama bu bankalar, Halk Bankası deprem olduğunda ertesi gün enkazın altından çıkan memuru ile depremzedelerin yanındaydı. Halk Bankası`nın bulunduğu her yerde gerçekten bir iş gelişmiştir.
Yapılan hata varsa, bunlar ilgili merciler tarafından tespit edilir. Zaten bankaların en çok denetlenenleri de kamu bankalarıdır. Kamu bankaları TBMM`nin denetimi altındadır. Hal böyle iken, kamu bankalarına karşı yapılanları son derece haksızlık, yanlış olarak görüyorum. Çünkü kamu bankaları sistemin yarısıdır. Sistemin yarısını felç edersek, bugün zaten (kaynak yok) diyoruz, (işletmelere uzun vadeli fon bulunsun) diyoruz, bunu bulacak kamu bankaları da çalışamaz duruma gelirse, onun kaybını zararını Türk toplumu çeker. Ansen, kamu bankalarına karşı organize iş derken neyi kastediyorsunuz? şeklindeki soruya karşılık, Hiç bir amacı olduğunu düşünmüyorum, yalnız gerçekten bilgileri doğru yerden almadan ifade edilip, herkes birbirinden aldığı bilgilerle birşeyler yazmak ihtiyacı duyduğu için oluyor. Sanayicinin, işadamının belli noktaya gelen kişinin, 100 defa test edilip, ondan sonra paspas yapılması kimseye fayda sağlamaz şeklinde konuştu.
ÜÇ KAMU BANKASININ GAYRİNAKDİ KREDİ ALACAKLARI;
Ansen, gazetecilerin kamu bankalarının gayrinakdi kredi alacaklarına ilişkin sorularını da şöyle yanıtladı: Türkiye bugün 300 milyar dolarlık bir GSMH içinde dönerken, banka sistemi 30 milyar dolarlık bir kredi verebiliyor. Eğer dünyadaki fonları paylaşmazsanız zaten 30 milyar dolar yetmiyor. Bütün bankaların bilanço toplamlarına bakın değerleri göreceksiniz. Bugün bütün bankalarda bu gayrinakdi krediler vardır ve bizlerdeki krediler bizim büyüklüğümüzle orantılı değildir yani aslında daha büyük olmak durumundadır. Yeter ki alınan bu krediler Türkiye`de işletmelere projelere kullanılsın. Biz aslında bunun daha 5-10 katı kadar dış kredi yaratabiliriz ama biz son derece dikkatli davranmaya çalışıyoruz. Biz bu gayrinakdi kredileri kullandırırken de aynı nakdi kredileri kullanır gibi bütün bankacılık kurallarına uyuyoruz. Hepsinin teminatını alıyoruz. Yani o rakamlar büyük rakam değil.
Ansen, bugün Banka`nın 15 milyar dolarlık bir aktif büyüklüğü olduğunu ve şu anda en fazla garantisi kabul edilen bankalardan biri olduklarını belirterek, buna rağmen hassas davrandıklarını ifade etti. Gazetecilerin, Bankacılık sistemi bu hale neden geldi? şeklindeki sorusunu da yanıtlayan Ansen, İçinde yaşadığımız konjonktür bir çok dengeleri bozdu. Bugün bankaların hepsinde kredilerin geri dönüşünde aksama varsa, bunlar bankaların kötü yönetildiğinden veya o kredi kullananların kötü kullandığından değil, hepsi de... şeklinde konuştu. İşletmelerin hepsini aynı şeyin içine alınmaması gerektiğini, bir çok firmanın son derece iyi niyetli olduğunu belirten Ansen, geçen süre içindeki enflasyonun işletmelerin bütün programlarını değiştirdiğini kaydetti. İşletmelerin özkaynaklarının yetmediği zaman daha fazla yabancı kaynağa başvurduğunu da bildiren Ansen, Kredi verdikten sonra (ben artık vazgeçtim, vermiyorum) diyemezsiniz. Çünkü bütün teminatlarını siz alıyorsunuz. Onu başka yere gönderemiyorsunuz, bir de sorumluluk var. Buna devam etmezseniz o firma faaliyetini durduracak ve daha önce verdiğiniz krediler de tehlikeye girecektir dedi.
Ansen, konuşmasını şöyle sürdürdü: Bugün binlerce işletme var doğru finansman bulunabilse Türkiye`yi hoplatabilecekler. Ama bu işletmelerin hiç birine şimdi bankalar doğru bakmıyor. Zaten son 4-5 yıldır belli bir kesim bankacılık krediden uzaklaştı sadece kamu bankaları kredilere devam etti. Bankacılık sistemini tek başına değerlendiremezsiniz ekonominin içinde reel sektörle son derece ilişkili olan sektördür. Bugün bankacılık sektörü gerçekten sağlamdır. Fona alınan bankalar ilgili açıklamalar zaten yapılıyor ama sistem bugün kötülenmesi gereken bir durumda değildir. Gerek özel, gerek kamu bankaları son derece güvenli sağlam bankalardır. Biz her gün kaç katrilyon döndürüyoruz..Eğer bu bankalar munzamını, disponibilitesini bu şekilde her gün, hiç aksatmadan sağlayabiliyorsa ve mevduat konusunda bir azalma yoksa, bankalar için endişe edecek bir durum yoktur.
KAMU BANKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ;
Ansen, kamu bankalarının sıkıntılı olduğu belirtilerek, bunların özelleştirilmesi konusunun sorulması üzerine de şu karşılığı verdi: Kamu bankaları bugün 4 banka. Sistemde 80 banka var. Bu 4 banka Türkiye`nin ihtiyacı olan bankalar. Sadece biz her ay muntazam 1 milyon emekliye maaş ödüyoruz. Bugün 1 milyon 300 bin esnafa kredi veren bankayız. Teknoloji olarak kamu bankalarının bir geriliği yok. (Real Tıme) bankacılık yapıyoruz, milyonlarca dolar döviz alıp- veriyoruz. Ne bir hastanelik ne bir sıkıntımız ne de aksaklığımız var. Bugüne kadar Merkez Bankası`nda disponibilitesini, munzamını, takasını saniyesi saniyesine kapatabilen sadece kamu bankaları.. Başka kamu bankaları ile ilgili söz söyleyemem. Banka sistemi içinde bütün bankaların sıkıntısı olabilir ama bu bankaların acze düşmesini, hastalık durumuna gelmesini gerektirmez. Olanlar varsa Üst Kurul tarafından Fon`a alınarak düzeltilmiştir.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN