Fercan Yalınkılıç yazdı: Türkiye’nin tehlikeli ‘Ekonomi Deneyi’
Faizler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın istediği gibi düşmeye başlarsa, Türkiye tarihin en ilginç ekonomik deneylerinden birine sahne olacak
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf5be3601c04688fbda996.jpg">Türkiye’de gösterge faizler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın istediği gibi düşmeye başlarsa, Türkiye tarihin en ilginç ekonomik deneylerinden birine sahne olacak. Yüksek enflasyonda faizler düşürülmeye başlayacak.
Fercan Yalınkılıç
bigpara.hurriyet.com.tr Haber Müdürü
ımg>Genel kabul gören ekonomi teorilerine göre enflasyonun düşmesi faizlerin düşmesine neden olur. Enflasyon arttıkça faizler artar. Başbakan Erdoğan ve danışmanları bunun aksini savunuyorlar. Maalesef ekonomik teorinin doğruluğu o kadar kabul ediliyor ki bu konuda Avrupa Merkez Bankası da, ABD Merkez Bankası Fed de şu anda deflasyonla mücadele etmek için faizleri düşürüyor.
Eğer hükümet mevcut söyleminde ısrar ederse ya Merkez Bankası baskıya dayanamayıp faiz indirecek, ya MB Başkanı Erdem Başçı istifa ederek, yerine hükümetin sözünü dinleyecek biri getirilecek ya da hükümet MB kanunu değiştirecek. Kanun değişirse MB’nin asli görevi büyümeyi desteklemek yapılacak.
Nisan ayında konut satışlarının yıllık bazda yüzde 7,5 azalmasının, sektörde yavaşlamanın son kanıtı oldu. Son 10 yılda milli gelirde büyümenin çeyreğini sağlayan konut, inşaat ve buna bağlı sektörlerde bir yavaşlamanın hükümetçe istenmediği de bir sır değil. Türkiye’de konut sektörünün hız kesmemesi için konut kredi faizlerinin düşük kalması, bunun için de Merkez Bankası’nın faiz indirmesi gerekiyor.
Eğer Türkiye’de faizler düşmeye başlarsa, Türkiye’de kredi büyümesi tekrar hız kazanmaya başlayacak. İç tüketim artarken, belli bir dönem yatırımlar da hızlanacak. Ancak aynı zamanda dolar kuru tekrar yükselmeye başlayacak.
Dolar kurunun yükselmesi ve artan tüketimle birlikte enflasyon da yükselmeye başlayacak. Tasarruflar şu anki sığ seviyelerini bile aratacak şekilde kuruyacak.
Tüketimin artması Türkiye’nin yumuşak karnı olan cari açığın daha da büyümesine yol açacak. Cari açığın hâlihazırda fonlama kalitesi düşükken, Türkiye’nin düşen faizi, carry-trade’den dolayı sıcak paranın diğer rakip ülkelere gitmesine yol açacak. Bu sefer cari açığı kapatmak için beğenmediğimiz sıcak parayı bile mumla arar hale gelebiliriz.
Avrupa Merkez Bankası faiz indirse, parasal genişlemeye gitse bile gene carry-trade’den dolayı bu para bize gelmeyebilir. Faizi daha yüksek gelişen ülkelere akabilir. Zaten Başbakan Erdoğan da ‘sıcak paraya’ çok da ‘sıcak bakmadığını’ çeşitli vesilelerle dile getirdi.
Türkiye’de yükselen enflasyon nedeniyle kademeli olarak yaşanan sıkıntılardan biri de büyük yatırımlar için fonlama sıkıntısı olacak. Bu sefer kamu bankaları devreye sokulacak. Bu bankaların bilançoları bozulmaya başlayacak. Kamu bankalarda yaşanacak zayıflık, ufak ufak Türkiye’nin bankacılık krizine dönüşecek.
Bir denge oyunu olan ekonomide taşlar yerinden oynamaya başladığında ise iskambilden ev bir anda çökebilir. Tekrar yapması için uzun zaman geçmesi gerekirken biz de Büyük Buhran ya da Büyük Durgunluk gibi bir döneme sürüklenebileceğiz.
Türkiye’nin ekonomik teorilere kafa tutmasının sonucu çok ağır olabilir. Ancak Başbakan geri adım atmayacağı izlenimi veriyor. Artık bekleyip göreceğiz.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN